neoliberalizm Manşet Yazı Kolektif Aşındırma Polat Alpman 12 Aralık 2019 Kapitalizm ve kapitalist devlet, kişilere ‘birey’ olarak seslenip ve onları tek başına bir özne olarak çağırıp hazzı ve mutluluğu kişisel bir edim, özgürlüğü ve refahı bireyin kendisiyle sınırlı bir değer olarak gösterdiğinde, egemen üretim biçiminin neden olduğu acıların yükünü ve ıstırabını sıradan kişilerin omuzlarına yüklemiş oluyor. Bu kişiselleştirme oyununun kaybedenleri, geniş kalabalıklar ve gittikçe yığınlaşan kişiler ise kimlik zindanından kurtulsa bile egemen ideolojinin zihinsel bariyerleriyle karşılaşmaktan kurtulamıyorlar. Manşet Yazı Sivil Toplum İçin Yeni Prelüd Polat Alpman 14 Kasım 2019 Sivil toplum, karmaşıklaşan sorunlara çözüm getiren bir deus ex machina (tanrı makinası) olmadığına göre yaşanan sorunlar karşısında yerine getirebileceği işlevlerin sınırlı olduğunu baştan kabul etmek gerekir. Bu sınırlılık ile sivil toplumun giderek ortadan kalkması ve günümüzde gözlemlendiği gibi sermaye sınıfının çıkarlarını gözeterek örgütlenmesi siyasal bir sorundur. Bugün bazı ülkelerde ortaya çıkan sosyal hareketler, demokrasinin geri çekilişinin ve sosyal devletlerin ortadan kalkmasına yönelik bir tepki olduğu kadar sivil toplumun gerilemesinin de bir sonucu olarak yorumlanabilir. Manşet Yazı “Boğazına” Kadar Neoliberalizm Pınar Demircan 01 Kasım 2019 Neoliberal politikanın uygulanış biçimleri açık griden siyaha doğru grinin tonları gibi betimlenirse renk koyulaştıkça yaptırımların, bunun akabinde otoriterleşmenin artacağı öngörülebilir zira ağır neoliberal uygulama ve yaptırımların demokrasilerde işletilmesi mümkün değildir. Otoriterleşme eğilimi artarken siyasetin dışına itilen toplum tepki göstermedikçe ezilmeye mahkumdur. Çevre Manşet Yazı Sivil Toplum vs. Neoliberalizm: Doğaya Dahil Olmak Polat Alpman 08 Ağustos 2019 Kanadalı olduğu sıklıkla vurgulana bir şirketin Kaz Dağlarından altın çıkarmasına izin verilmesiyle ilgili verilen tepkiler, Türkiye’deki sivil toplum hareketinin sahip olduğu enerjiyi göstermesi bakımından önemlidir. Türkiye’de sivil toplum hareketinin hâlen var olabilmesinde bu enerjinin, toplumu savunma azminin, ısrarının ve inadının payı azımsanamaz. Bu, elbette politik tavır alışı da içeriyor, ancak bu örgütlenmelerin uğraşını bununla sınırlamak haksızlık olur.
Manşet Yazı Kolektif Aşındırma Polat Alpman 12 Aralık 2019 Kapitalizm ve kapitalist devlet, kişilere ‘birey’ olarak seslenip ve onları tek başına bir özne olarak çağırıp hazzı ve mutluluğu kişisel bir edim, özgürlüğü ve refahı bireyin kendisiyle sınırlı bir değer olarak gösterdiğinde, egemen üretim biçiminin neden olduğu acıların yükünü ve ıstırabını sıradan kişilerin omuzlarına yüklemiş oluyor. Bu kişiselleştirme oyununun kaybedenleri, geniş kalabalıklar ve gittikçe yığınlaşan kişiler ise kimlik zindanından kurtulsa bile egemen ideolojinin zihinsel bariyerleriyle karşılaşmaktan kurtulamıyorlar.
Manşet Yazı Sivil Toplum İçin Yeni Prelüd Polat Alpman 14 Kasım 2019 Sivil toplum, karmaşıklaşan sorunlara çözüm getiren bir deus ex machina (tanrı makinası) olmadığına göre yaşanan sorunlar karşısında yerine getirebileceği işlevlerin sınırlı olduğunu baştan kabul etmek gerekir. Bu sınırlılık ile sivil toplumun giderek ortadan kalkması ve günümüzde gözlemlendiği gibi sermaye sınıfının çıkarlarını gözeterek örgütlenmesi siyasal bir sorundur. Bugün bazı ülkelerde ortaya çıkan sosyal hareketler, demokrasinin geri çekilişinin ve sosyal devletlerin ortadan kalkmasına yönelik bir tepki olduğu kadar sivil toplumun gerilemesinin de bir sonucu olarak yorumlanabilir.
Manşet Yazı “Boğazına” Kadar Neoliberalizm Pınar Demircan 01 Kasım 2019 Neoliberal politikanın uygulanış biçimleri açık griden siyaha doğru grinin tonları gibi betimlenirse renk koyulaştıkça yaptırımların, bunun akabinde otoriterleşmenin artacağı öngörülebilir zira ağır neoliberal uygulama ve yaptırımların demokrasilerde işletilmesi mümkün değildir. Otoriterleşme eğilimi artarken siyasetin dışına itilen toplum tepki göstermedikçe ezilmeye mahkumdur.
Çevre Manşet Yazı Sivil Toplum vs. Neoliberalizm: Doğaya Dahil Olmak Polat Alpman 08 Ağustos 2019 Kanadalı olduğu sıklıkla vurgulana bir şirketin Kaz Dağlarından altın çıkarmasına izin verilmesiyle ilgili verilen tepkiler, Türkiye’deki sivil toplum hareketinin sahip olduğu enerjiyi göstermesi bakımından önemlidir. Türkiye’de sivil toplum hareketinin hâlen var olabilmesinde bu enerjinin, toplumu savunma azminin, ısrarının ve inadının payı azımsanamaz. Bu, elbette politik tavır alışı da içeriyor, ancak bu örgütlenmelerin uğraşını bununla sınırlamak haksızlık olur.
Bizi Takip Edin