Pandemide Engelsiz Yaşam
Dernek olarak amacınız nedir, faaliyetlerinizi öğrenebilir miyiz? Harun Kara: Engelli vatandaşlarımız öncelikli olmak üzere, tüm dezavantajlı gruplar için din, dil, ırk, bölge ve cinsiyet ayırımı yapmaksızın gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz. Buca Engelliler Derneği olarak kurumlar ve kişilerle iş birliği içinde çalışıyoruz. Engellilerin ruhen ve bedenen kendilerine yeterli gücü kazanabilmeleri için eğitici, birleştirici ve tedavi edici çalışmalar yapıyoruz. Örneğin iş sahaları, atölyeler açıp gerekli eğitimi sağlayarak, engellileri tüketici pozisyonundan üretici bir birey olması yönünde destekleyerek kendi kendine yetecek hale gelmesini hedefliyoruz. Engellilerin hak ve taleplerinin savunucusu, aynı zamanda takipçisi olmak, kimsesiz ve yardıma muhtaç engellilerin rehabilitasyonlarını sağlamak, ortopedik engelliler için gereken araç gereçleri temin etmek, maddi ve manevi yardımda bulunarak onlara ve ailelerine destek olmak derneğimizin öncelikleri arasında. Derneğimiz her yıl İlçe Milli Eğitim, Halk eğitim, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca Belediyesi ve birçok ilçe belediyesi ile ortaklaşa yapılan eğitimler kapsamında, engelli ve engelli olmayan vatandaşlarımızın kurslardan yararlanmasını sağlıyor. Bu kurslar arasında bilgisayar, okuma yazma, bağlama eğitimi, işaret dili kursu, sabun yapımı, EKPSS hazırlık, zihinsel engelliler ritim, masa tenisi, folklor, koro, beden eğitimi el sanatları kursları bulunmakta.Çoklu engeli olan bireylerin bu virüse karşı en fazla risk grubu içinde yer aldığı bir gerçek. İstihdam edilmeyen ve atama bekleyen birçok engelli birey yoksulluk sınırı altında yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmakta.Salgın engelli bireyler için ne gibi sıkıntılar yarattı, yaratıyor? Harun Kara: Korona virüsü nedeniyle tüm dünya zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde %12’sini engelli bireyler oluşturuyor. Aileleri ile birlikte bu sayı dört katına kadar çıkmakta. Günlük yaşam içerisinde engellilerin büyük bir kısmı mimari engeller ve sosyal politikalar nedeniyle yaşam kaliteleri ciddi anlamda etkileniyor. Zorunlu izolasyon ile beraber salgın engelli bireylerin yaşamlarını daha da sıkıntılı bir hale dönüştü. Fizik tedavi ve kronik rahatsızlıkları olan engelli bireyler için özellikle bu dönem hastaneler hayati önem arz etmekte. Bunun yanında yine süreğen hastalığı bulunan bir çok engel grubu alması gereken sağlık hizmetlerinde düzenli olarak faydalanamadıkları dile getirmekteler. Ekonomik nedenlerle ulaşılamayan her ürün, engelli bireyin bağışıklık sistemini etkileyerek, daha büyük yaşamsal sorunları tetiklemekte. Çoklu engeli olan bireylerin bu virüse karşı en fazla risk grubu içinde yer aldığı bir gerçek. İstihdam edilmeyen ve atama bekleyen birçok engelli birey yoksulluk sınırı altında yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmakta. Peki engellilerin bu dönemde ihtiyaç duydukları acil hizmetler nelerdir? Harun Kara: Ailesinde, bakıma muhtaç engelli birey olan çalışanlar salgın sürecinde daha da büyük güçlükler yaşamakta. Engelli bireylere eğitim veren Özel Rehabilitasyon Merkezleri kapalı olduğundan eğitimler yapılamıyor. Zira bu çocukların uyum sağladıkları ortamlarda ve alıştıkları öğretmenlerle eğitimlerine devam etmeleri çok önemli. Dünyayı saran bu salgın döneminde, süreç içerisinde ülkemizde, engelli bireylere yönelik yapılan çalışmalar açıkçası çok da yeterli değil. Ramazan Kaymaz: İhtiyaçların giderilmesi maddi yeterliliğe bağlı. Eve bağımlı ağır bedensel engelliler ailelerine bağımlı olduğu için ihtiyaçlarının bir çoğunu onların desteği ile çözmekte. Aileler bu ihtiyaçları sosyo- ekonomik ve bağlı bulunduğu sağlık güvencesi kapsamında gidermeye çalışıyor. Tedavi, ilaç gibi hayati ihtiyaçların karşılanması maddi yeterliliğe bağlı. Yetkililerden özellikle içinde bulunduğumuz salgın sürecinde ne gibi talepleriniz veya önerileriniz olur? Harun Kara: Önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz; kamuda çalışanların yanında, özel sektörde de çalışan tüm engelli personele salgın süresince ücretli izin verilmeli, risk grubu içerisinde yer alan engelli bireyler evlerinde sağlık hizmeti alabilmelidir. Talep edenlere evlerinde korona testi yapılmalıdır. Resmi açıklamalar yapılırken işaret dili tercümanı bulundurularak işitme engelli bireylerin de bilgi alma haklarının yerine getirilmesi sağlanmalı. Uzaktan eğitim programlarının görme engelli öğretmen ve öğrenci kullanıcılar için erişilebilir duruma getirilmeli. Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri'nde verilen bireysel eğitimlerin sanal ortamda veya evlerde bire bir verilmesi sağlanmalı. Geçim sıkıntısı yaşayan engelli bireylere ihtiyaç duydukları gıda ve temizlik malzemesi yardımı düzenli olarak yapılmalı. Gerekirse ihtiyaç sahiplerinin evlerine yardımcı elaman gönderilmeli. Bu süreçte kimlerle işbirliği içerisinde çalışıyorsunuz? Harun Kara: Sivil Toplum Örgütlerinin de katkılarıyla dayanışma ağları kurularak gönüllülük esası ile bu çalışmaların içinde olmak çok yararlı. İlimizde ise bizim yönlendirmelerimiz ile, başta İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve bazı ilçe belediyeler acil durumlarda engelli servis aracı tahsisini sağlamakta. Yine bize gelen talepler doğrultusunda tek başına yaşayan engelliler, kronik rahatsızlığı bulunan kişiler ve 65 yaş üzeri engelli yaşlılarımız için gerekli erzak ve sosyal yardımlar büyükşehir belediyesinin katkıları ile en hızlı şekilde giderilmekte. Ramazan Kaymaz: Her ne kadar sürecin yıkıcı ve karmaşık etkisiyle olumsuzluklar yaşansa da Sağlık Bakanlığı’nın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı‘nın kolaylaştırıcı genelgeler yayınlaması ile engelli bireylere yönelik destekleyici çalışmalar yapılıyor. Herhangi bir işte çalışanların idari izinli sayılmaları, belediyelerin özel ulaşımda yardımcı olmaları sevindirici. İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin engelli bireylerin evine, bakım ve temizlik hizmetleri götürmesi, şu sıralar ara verilmiş olsa da aşevinden gıda destekleri insani bir yaklaşım ve sosyal bir dayanışma. Yerel bazda daha aktif ve pratik çalışmalar geliştirilmesi, sivil toplum kuruluşları ve devlet işbirliği ile gerçekleşebilir. Birleşmiş Milletler (BM) Dünyadaki 1 Milyar engelli ve ailelerine Covid 19’ la mücadelede eşit şartlar sağlanmalı çağrısını nasıl değerlendirirsiniz? Harun Kara: Engelli kişiler, ayrımcılık ve engellemelerle, her geçen gün başkaları ile eşit temelde toplumda yer almalarına engel olan sorunlarla karşı karşıya kalmaktalar. Okul sistemine dahil olma, toplulukta yaşama, özgürce hareket etme, oy kullanma, spor ve kültürel faaliyetlere katılma, sosyal güvenliğin tadını çıkarma, adalete erişim, tıbbi tedaviyi seçme gibi herkesin eşit haklara sahip olması gereken konular ile ilgili sorun yaşıyorlar. Diğer insan hakları sözleşmelerinde güvence altına alınan ve Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde yer alan koruma, herkese uygulanmalıdır. Dünyayı saran bu pandemi sürecinde en az kayıp ile bu günleri atlatmak hepimizin temennisi. Bedensel olarak sağlığımızı korurken ruhsal sağlığımızı korumak da bir o kadar önemlidir. Biz de BM’nin bu çağrısına katılıyoruz. Ramazan Kaymaz: Engelli bireyler de toplumun ayrılmaz bir parçası olarak sağlıktan, eğitimden, ulaşımdan, temel insan haklarından eşit yararlanmalı. Yaşam varsa herkes için var. Bu süreç tek başına kurtuluş olmadığı gerçeğini hepimize hatırlattı. Ekonomik ve sosyal tüm toplumsal faaliyetlerimizin artık buna göre şekillendirilmeli ve buna bağlı politikaların geliştirilmesi zorunlu.
Bizi Takip Edin