Pandemide ‘Erkek’ Olmak…
Öncelikle dört farklı kurum ve üç farklı şehirden (Diyarbakır, İstanbul, İzmir) iki sivil toplum profesyoneli ve sivil toplum üyesi erkeğe, pandeminin çalışmalarını nasıl etkilediğini sorduk. Bu sayede pandemide STK’ların toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin yürüttükleri faaliyetleri ve sivil alanda erkeklerin evde üstlendikleri rolleri de öğrenme fırsatını yakaladık. [caption id="attachment_55458" align="alignleft" width="246"]
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yolundaki mücadelemizi erkekleri “değiştirerek” sürdürüyoruz.[caption id="attachment_55459" align="alignright" width="393"]


Her felaket oluştuğu toplumun önceki eşitsizlikleri, çelişkileri içinde tezahür ediyorHasan Deniz, pandemide herkes gibi kendisinin de iş yükü ve sorumluluklarının çok arttığını; iki kız babası olarak ev içi işler ile çocukların bakımı-eğitimini tamamen evden yürütmenin tüm ebeveynler gibi kendisini de zorladığını söylüyor. “Her felaket oluştuğu toplumun önceki eşitsizlikleri, çelişkileri içinde tezahür ediyor” diyen Deniz, pandeminin eşitsizlikleri ve kırılganlıkları derinleştirdiğine katılıyor. Pandemi sayesinde ev içi işler ve çocuk bakımı yükünün kadınların üzerinde olduğu ve bu yükün eşit bir şekilde paylaşılmadığını açık şekilde görmemizi sağladığını belirten Deniz, bu durumun hem kadın hem çocuğu olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Dahası, bu yükün altında ezilen anne çocuğun gelişimini desteklemek için uygun zaman ve fırsat ortam bulamıyor. Pandemiden önce de kendine zaman ayıramayan ev kadını, artık dinlenmeye de zaman ayıramıyor. [caption id="attachment_55461" align="alignright" width="383"]

Yapılması gereken, bu sorunların aşılması için tavır almaktır ve bu bağlamda İstanbul Sözleşmesi gibi önemli kazanımları savunmaktır."Salgından sonra her şey değişecek, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" gibi iddialı söylemlere katılmadığını ifade eden Vahap Coşkun, insanların çok uzun dönemler içinde edindikleri alışkanlıklarını, davranış tarzlarını, duygu ve düşüncelerini hemen terk edeceğini düşünmüyor. Yani “pandemi öncesinde yaşadığımız sorunlarla pandemi sonrasında da yaşamaya devam edeceğiz.” Coşkun’a göre, kadınların hayatlarındaki zorluklar da sürecek; “yapılması gereken, bu sorunların aşılması için tavır almaktır ve bu bağlamda İstanbul Sözleşmesi gibi önemli kazanımları savunmaktır.” Pandemi sonrasının daha da zor olabileceğine katılan Fatih M. Akdan, zaten kadınların yaşamının erkeklere göre her zaman daha zor olduğunu hatırlatıyor. Akdan’ın bir diğer öngörüsü, pandemi sonrası süreçte birçok kadının çalıştığı kurumdan “pandemi döneminde çok verimli olamadın” sözlerini duyacak. Akdan’ın kadınlara ilişkin diğer öngürüsü, bakıcı ve aile yardımı olmayan kadınların işlerini bırakarak evde çocuk bakmak durumunda kalacak olmaları… Benzer şekilde Hasan Deniz de “birçok şey değişeceğini ancak yapısal olarak çok temel bir değişiklik olmayacağını” düşünüyor. Cinsiyete bağlı eşitsizliklerin ve/veya farklı toplumsal eşitsizliklerin giderilmesine dair çok önemli ve olumlu bir değişim olacağını da düşünmeyen Deniz, aksine bazı eşitsizlikler ile bunlara bağlı sonuçların daha da derinleşmesini mümkün görüyor.
Bizi Takip Edin