‘Gençlerin Nefret Söylemi ile Mücadelede Kullanılabilecek Eylem Planları Tasarlamalarını İstiyoruz!’
'Çalışmalarımızda kullandığımız yaygın eğitim metotları ile gençleri bir araya getirip inisiyatif almalarını sağlayarak nefret söylemi ile mücadelede kullanılabilecek – karşı ve alternatif – anlatı ve söylemlere dayalı eylem planları tasarlamalarını ve bunları uygulamalarını istiyoruz.' Rönesans Enstitüsü Derneği’nden Şükrü Yaylagülü ile dernek faaliyetleri, üye ve gönüllü profilleri ve “Narratives of Solidarity” projesi kapsamında yürüttükleri faaliyetler üzerine konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba, ben Rönesans Enstitüsü Derneği’nden Şükrü Yaylagülü. Hacettepe Üniversitesi Matematik mezunuyum, şu anda bir eğitim merkezinde proje yöneticisi olarak çalışıyorum. Çocukluk dönemimde izcilikle başladığım gönüllülüğe yaklaşık 12 yıldır farklı sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarımla devam ediyorum. 8 yıldır hem sivil toplum örgütleri hem de özel sektör kuruluşları ile proje yazımı/yönetimi, kaynak geliştirme ve hak temelli çalışmalar üzerine çalışıyorum. 2013 yılından beri Rönesans Enstitüsü Derneği’nde genel koordinatör olarak görev alıyorum.
Gençlere kaliteli ve kapsayıcı eğitimler ve araçlar sunmak, potansiyellerini gerçekleştirebilmelerini sağlamak ve gençlik alanına sürdürülebilir bir katkıda bulunmak bizim için çok önemli.
Rönesans Enstitüsü Derneği hakkında bilgi verebilir misiniz?
Rönesans Enstitüsü Derneği, sürdürülebilir kalkınma adına eğitim ve yenilikçi projelerle toplumsal katma değer sağlamaya çalışan bireylerden oluşan bir sivil toplum kuruluşu. Yerel, bölgesel ve ulusalda farklı sektörlerden kuruluşlara ve bireylere ulusal ve uluslararası proje, etkinlik ve faaliyet imkanları yaratmakta, kapasite geliştirme eğitimleri ve araçları sunmakta.
Kamu kurumları, üniversiteler, şirketler, vakıf ve dernekler ve farklı topluluklar ile iş birliği içerisinde çalışmakta. Gençlere kaliteli ve kapsayıcı eğitimler ve araçlar sunmak, potansiyellerini gerçekleştirebilmelerini sağlamak ve gençlik alanına sürdürülebilir bir katkıda bulunmak bizim için çok önemli.
Gönüllülük yoluyla barışa ve kalkınmaya katkıda bulunmak için iş birliği yaptığınızdan söz ediyorsunuz; çalışmalarınız, üye ve gönüllü profilinizden biraz daha söz edebilir misiniz?
Çalışmalarımız sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda eğitim, etkinlik ve projeler gerçekleştirerek topluma bir katma değer yaratma amacında. Zaten bu amaç, kuruluşundan beri Rönesans Enstitüsü Derneği’nin içerisinde yer alan ekibin vizyon ve misyonundan geliyor. Üyelerimiz aktif vatandaşlık ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında gönüllülüğün ve gönüllü kuruluşların öneminin farkında. Üyelerimiz ve gönüllülerimiz bir yandan kamu, özel sektör ya da sivil toplumda profesyonel hayatlarına devam ederken bir yandan da uzun yıllardır sivil alanda aktif olarak gönüllülük yapmakta. Gençlik alanının tozunu yutmuş, motivasyonu yüksek, sosyal katma değer yaratmaya çalışan ve alana ilk olma yolundaki çalışmalarıyla katkı sağlamış bir ekip.
Bu projede de gençlik çalışmalarının ve dijital aktivizmin gücüne güvenerek her gün çevrim içi alanda karşılaştığımız nefret söylemi sorunuyla mücadele etmek istedik.
“Narratives of Solidarity” Projesi kapsamında yürüttüğünüz “gençlik çalışanlarının, insan hakları savunucularının ve bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışma alanlarına uygun – karşıt ve alternatif – anlatılar ve eylem planları geliştirerek güçlenmelerinin sağlanması” faaliyetinize dair neler söylemek istersiniz, hedefleriniz nelerdir?
“Narratives of Solidarity” Dayanışma için Alternatif Söylemler Projesi, Avrupa Konseyi (Council of Europe) Avrupa Gençlik Vakfı (European Youth Foundation) destekleriyle hayata geçirdiğimiz bir nefret söylemi ile mücadele projesi. Zaten yıllar önce de Avrupa Konseyi’nin “Nefret Söylemine Hayır” / “No Hate Speech” kampanyası kapsamında, çevrim içi nefret söylemine karşı aktivizmi yaygınlaştıracak bir ağ kurma çalışması içerisinde bulunmuştuk. Nefret söylemi alanında halen çalışmakta olan üye ve gönüllülerimiz var. Dolayısıyla Rönesans Enstitüsü Derneği olarak nefret söylemiyle mücadele konusunda hem bir arka planımız var hem de yaklaşım geliştirme ve aktivizmi yaygınlaştırma hedefi içerisindeyiz.
Bu projede de gençlik çalışmalarının ve dijital aktivizmin gücüne güvenerek her gün çevrim içi alanda karşılaştığımız nefret söylemi sorunuyla mücadele etmek istedik. Geçmiş çalışmalarımızda olduğu gibi şimdi de nefret söylemine karşı yapılandırılmış ve yenilikçi yaklaşımlar arayışımız devam ediyor. Bu nedenle de Türkiye’deki gençlik ve insan hakları örgütlerindeki gençlik çalışanları, gönüllüleri ve aktivistlerini nefret söylemine karşı – karşı ve alternatif söylemler – üretebilmeleri adına gereken bilgi, materyal, anlayış ve araçlarla geliştirmeyi hedefliyoruz. Çevrim içi nefret söylemini olumlu yönde değiştirebilecek hedef kitlenin gençlik çalışanları ve insan hakları alanında çalışan genç aktivistler olduğunu düşünüyoruz.
Hedeflerimizden bir diğeri, gençlik çalışanları ve aktivistlerini Rönesans Enstitüsü Derneği’nin de bir ortağı olduğu Avrupa Konseyi’nin No Hate Speech Movement kampanyası ve bu kampanyadaki deneyimleri ile tanıştırmak, bu deneyimler temelinde tasarladığımız eğitim programı ile güçlendirmek. Ardından da gençlik çalışanları ve aktivistlerinin bireysel ve kurumsal deneyimlerini de dahil edebileceği şekilde Türkiye’de nefret söylemi örneklerine rastladığımız tematik alanlarda birlikte üretim yapabilmesini sağlamayı istiyoruz. Çalışmalarımızda kullandığımız yaygın eğitim metotları ile gençleri bir araya getirip inisiyatif almalarını sağlayarak nefret söylemi ile mücadelede kullanılabilecek – karşı ve alternatif – anlatı ve söylemlere dayalı eylem planları tasarlamalarını ve bunları uygulamalarını istiyoruz.
Eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Projemize ve çalışmalarımıza sayfanızda yer verdiğiniz için teşekkür ederim.
Bizi Takip Edin