Greenpeace: “Antibiyotik, GDO var”… Beypiliç: ‘Bilgiler kulaktan dolma’

Yutmayız! Kampanyası’yla sağlıklı üretim için tavuk sektöründeki şirketleri harekete geçmeye çağıran Greenpeace’e Banvit, Beypiliç, Keskinoğlu ve Şenpiliç şirketleri, kampanya sitesini kapatması talebiyle ihtarname gönderdi. Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç ve Beypiliç Reklam ve Bilişim Müdürü Özgen Koca ile kampanyayı ve ihtarnameleri konuştuk. Geçtiğimiz günlerde Greenpeace endüstriyel tavuk üretiminin insanların sağlığına […]

Yutmayız! Kampanyası’yla sağlıklı üretim için tavuk sektöründeki şirketleri harekete geçmeye çağıran Greenpeace’e Banvit, Beypiliç, Keskinoğlu ve Şenpiliç şirketleri, kampanya sitesini kapatması talebiyle ihtarname gönderdi. Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç ve Beypiliç Reklam ve Bilişim Müdürü Özgen Koca ile kampanyayı ve ihtarnameleri konuştuk.

Geçtiğimiz günlerde Greenpeace endüstriyel tavuk üretiminin insanların sağlığına ve çevreye olan olumsuz etkileri hakkında “Dünyayı Tüketmek” raporunu yayınladı ve Yutmayız! Kampanyası’nı başlatarak tavuk sektöründeki şirketleri harekete geçmeye çağırdı. Yayınlanan rapor ve başlatılan kampanya üzerine Banvit, Beypiliç, Keskinoğlu ve Şenpiliç şirketleri, Greenpeace’in yutmayiz.org kampanya sitesini kapatması talebiyle bir ihtarname gönderdi. Peki, Greenpeace ve Beypiliç kampanya ve ihtarnameler hakkında ne diyor?

Greenpeace: ‘Hem dönüşüm için taahhüt hem de şeffaflık politikası bekliyoruz’

Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç: Kampanyadaki hedefimiz tavuk şirketlerinin, tavuk endüstrisinin kendisini yeniden dönüştürmesidir. Bu kapsamda da şirketlerin 2020 yılında tamamlanmak üzere bir yol haritası açıklamalarını istiyoruz. Yol haritasından kastımız şu; ‘biz antibiyotik kullanımına hemen son veriyoruz, şu zamana kadar GDO’lardan vazgeçeceğiz, şu tarihte yerli kaynaklar üreteceğiz’ gibi, bütün o talep ettiğimiz 8 maddelik dönüşümlere dair bir yol haritası açıklamalarını istiyoruz. Hem bu dönüşüm için tarih ve taahhüt hem de bu dönüşüme dair bir şeffaflık politikası bekliyoruz.

Beypiliç: ‘Hiçbir tesiste araştırma yapılmadı. Kulaktan dolma bilgilerle kampanyaya başlandı’

Beypiliç Reklam ve Bilişim Müdürü Özgen Koca: Düşüncemiz, herhangi bir araştırma yapılmadan Greenpeace’in böyle bir şeye alet olması. Hiçbir tesiste herhangi bir araştırma yapılmadı, kimin nasıl üretim yaptığına bakılmadı, sadece bazı kulaktan dolma bilgilerle böyle bir kampanyaya başlandı. Biz de hiçbir anlam veremedik.

‘Biz bu kampanyayı bize karşı değil, Bakanlık’a karşı yapılan bir kampanya olarak değerlendiriyoruz. Bu eleştiriler aslında firmalara değil Bakanlık’a gidiyor’

Beypiliç Reklam ve Bilişim Müdürü Özgen Koca: Doğruluk payı yok. Kulaktan dolma bilgiler. Zaten bizim üretimimizle ilgili her şeyi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı belirler. Biz bu kampanyayı bize karşı değil, Bakanlık’a karşı yapılan bir kampanya olarak değerlendiriyoruz açıkçası. Zaten biz onların kurallarına uyarak çalışıyoruz, demek ki bu eleştiriler aslında firmalara değil Bakanlık’a gidiyor.

‘Hedefimiz bu kampanyayı bir kampanyadan kampanyalar bütününe, dolayısıyla bir harekete dönüştürmek’

Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç: Halktan destek kesinlikle bekliyoruz. Bizim bu kampanyamız diğer kampanyalarımızdan farklı olacak. Şu an sadece imza kampanyası olarak başladı ama çok yakın bir zamanda yeni modüller devreye girecek. Bundan kastımız şu; biz vatandaşların bir araya geldiği ve bu konudaki somut taleplerini bir harekete ve kendi kampanyalarına dönüştürdüğü dijital ortamda bir platform yaratmak istiyoruz. Örnek verecek olursak; kendi şirketleri içindeki yemek politikasını değiştirmek isteyenler bir araya gelecek, çocuklarının okulunda tavuk servisi yapılmaması üzerine anneler ve aileler bu platform vasıtasıyla bir araya gelecekler. Hedefimiz bu kampanyayı bu tarz platformlar yoluyla bir kampanyadan kampanyalar bütününe, dolayısıyla bir harekete dönüştürmektir. Şirketler bu hareketi gördüklerinde de bu talebi yerine getirecektir. Şunu unutmamak lazım; şirketler için esasında çok zor gibi görünen dönüşümler çok basit dönüşümlerdir. Yeter ki o kararlılığı sergilesinler.

Görüştüğümüz ve bize zaten destek veren kurum ve kuruluşlar var. Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu bize sağ olsun destek verdi, Ziraat Mühendisleri Odası destek verdi. Diğer sivil toplum örgütleri, TEMA olsun, Buğday Derneği olsun çok sıcak ve destekleyici yaklaştıklarını dile getirdiler. Bu herkesin içinde bir kanayan yara ve bir rahatsızlıktır. Biz o rahatsızlık ekseninde bir buluşma gerçekleştirmeye çalışıyoruz, bu da zaten el birliği ile yapılacak bir harekettir.

‘Türkiye’de endüstriyel modele göre en yoğun olarak örgütlenen sektör tavukçuluk sektörüdür’

Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç: Gıda – tarım endüstrisinde küresel olarak bir tane alan var ki gerçekten hem çevresel açıdan hem sağlık açısından son derece riskli ve tahrip edici bir sektördür, bu da hayvancılık sektörüdür. Endüstriyel hayvancılıkta Türkiye’de bunun en yoğun yaşandığı sektör tavukçuluk sektörüdür. Tavukçuluk sektörünü odağa almamızın sebebi buydu. Ama bu şu anlama gelmiyor; ‘kırmızı et sektörü iyidir’, ‘kırmızı et yerseniz o daha çevrecidir’ vs. gibi bir iddiamız yok. Türkiye’de en yoğun tavukçuluk sektörü bu endüstriyel modele göre örgütlendiği için, üretim yapısını bu şekilde düzenlediği için biz ona odaklandık. Bu kampanyada biz şirketlerden taahhüt alana kadar buna devam edeceğiz ve bu bizim geniş kapsamlı hayvancılık kampanyamızın birinci ayağıdır, bu kampanyadan sonra hayvancılık ile ilgili diğer ayaklara da geçiş yapacağız.

Beypiliç Reklam ve Bilişim Müdürü Özgen Koca: Bu kampanyanın kulaktan dolma bilgileri ile yapılmış bir şey olduğunu düşünüyoruz ve artık bizi çok da rahatsız etmiyor. Ama tabii burada tavuğun seçilmesindeki en büyük neden, Türkiye’de ciddi bir üretim kapasitesi olması. Günde yaklaşık 1 milyon adet piliç eti üretimi yapılıyor. Bu da demek oluyor ki en az 5 milyon kişinin sofrasına ulaşıyor. Günlük 5 milyon kişiye ulaşan bir gıda olduğu için de her zaman göz önünde, yani tavukla ilgili her şey çok kolay haber olabilir.

‘Bu tarz meseleler hukuki adımlarla pek çözülmez, bir araya gelinip karşılıklı değerlendirilmesi gerekir, müzakere etmek gerekir’

Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç: İhtarname göndermek görüntü itibariyle bir göz korkutma çabası gibi görünüyor. Bu yol açıkçası şirketler için ne kadar akıllıca bir adım, onu bilmiyorum. Greenpeace’in bir sitesini kapattırıyor olmak tavuk endüstrisine halk ve ilişkiler açısından ne kazandır ne kaybettirir, bunun hesabını çok iyi yapmaları lazım. Bu tarz meseleler hukuki adımlar ile pek çözülmez, bir araya gelinip karşılıklı değerlendirilmesi gerekir, müzakere etmek gerekir. Bunu da herhalde tavuk şirketleri yakında anlayacaklardır. Son söz olarak şunu söylemek isterim; kampanyamıza aynen başladığımız gibi ve aynı kararlılıkla devam edeceğiz.

hayvan hakları izleme komitesi: ‘Zulmü olumlayan bir kampanya’

Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Burak Özgüner ise Greenpeace’in başlattığı Yutmayız! Kampanyası’nın hayvan haklarını gözetmeyen bir kampanya olduğunu ve eleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Burak Özgüner: Greenpeace ana akım ekoloji mücadelesi yürüten bir sivil toplum kuruluşu. Daha önceden lüferlerle alakalı “Seninki kaç cm?” diye son derece cinsiyetçi bir kampanya yapmışlardı. Yine aynı minvalde bir kampanya daha yürütmeye başladılar. Sonuçta öyle bir algı yaratmamaları gerekiyor çünkü kampanyaya konu olan, hakları olan bir canlı. Bu yüzden böyle bir kampanya yürütmemeleri gerektiğini düşünüyorum ben. Gerçi Greenpeace ile henüz iletişime geçemedik kampanya ile ilgili. Böyle bir kampanya yürütmenin hayvan haklarını gözetmediğini, bitirdiğini düşündüm açıkçası. Dolayısıyla kesinlikle eleştirilmesi gereken bir kampanya bu.

Yutmayız! Kampanyası ne diyor?

Yutmayız! Kampanyası, tavuk endüstrisinden tüm üretim zincirini sağlığa ve çevreye zarar vermeyecek şekilde 2020 yılına kadar uygulamalarını yeniden düzenlemesini talep ediyor. Bu kapsamda Greenpeace geçtiğimiz hafta endüstriyel tavuk üretiminin insanların sağlığına ve çevreye olan olumsuz etkileri hakkında “Dünyayı Tüketmek” raporunu yayınladı.

‘Bu makaleyi okuduğunuz süre içinde…’

“Dünyayı Tüketmek” adlı raporunu kamuoyuyla paylaşan Greenpeace, uzman isimlerin katıldığı bir panel düzenledi. Panele katılan uzmanların paylaştığı ve gıda endüstrisinin yarattığı sağlık ve çevre tahribatını tavuk endüstrisi üzerinden anlatan ‘Dünyayı Tüketmek’ isimli Greenpeace raporundan öne çıkan bulgular şöyle:

• 42 günlükken en fazla 435 gram olması gereken tavuk, şimdi verilen antibiyotikler yüzünden 2,5 kilogram oldu.
• Tavuklar bir kilo alabilsin diye atmosfere 2.35 kg karbondioksit salındı, 4 ton su harcandı.
• Dünyadaki ekilebilir alanın 3’te 1’i hayvancılık için kullanılıyor. Yağmur ormanlarının 5’te 1’i yem üretmek için yok edildi.
• Türkiye’de dünya ortalamasının 1,5 katı tavuk tüketiyor.
• Bu makaleyi okuduğunuz 2 dakikada 4200 tavuk kesildi ve gıda olarak sizin alışveriş yaptığınız marketlere yol almaya başladı.

Greenpeace – Dünyayı Tüketmek Raporuna ulaşmak için tıklayınız

Yutmayız’ Kampanyası’nın tavuk şirketlerinden taleplerini görmek için tıklayınız

 

Tavuk üreticileri Greenpeace’e karşı

Banvit, Beypiliç, Keskinoğlu ve Şenpiliç şirketleri, Greenpeace’in yutmayiz.org kampanya sitesini kapatması talebiyle bir ihtarname gönderdi.

Farklı firmalar tarafından gönderilen ihtarnamelerde söz konusu kampanyanın üretici firmaların maddi, manevi ve ticari hakları ile marka değerini zedelediği vurgulandı. “Kampanya haksız, dayanaksız ve hiçbir somut bulguya dayanmayan itham ve varsayımlarla halkı yanıltmakta, kamu düzenin bozulmasına neden olmaktadır” ifadesinin yer aldığı ihtarnamelerde taleplerin gerçekliğinin olmadığı savunuldu.