İzmir Yahudi Kültür Mirası Projesi Start Alıyor
İzmir´in kültürel zenginliği içerisinde Yahudi kültür mirasının korunmasına yönelik olarak İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından hazırlanan İzmir Jewish Heritage Projesi faaliyetlerine başladı. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından finanse edilen projede Kentimiz İzmir Derneği de ortak olarak yer alıyor. İzmir Jewish Heritage Projesi Genel Koordinatörü Nesim Bencoya ile projenin detayları hakkında konuştuk.
İzmir Jewish Heritage Projesi hakkında bilgi verir misiniz?
İzmir Jewish Heritage (İzmir Yahudi Mirası) Projesi kapsamında 36 ay boyunca İzmir’deki Yahudi kültür mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasına yönelik pek çok faaliyet hayata geçirilecek.
Proje ile İzmir Tarihi Kent Merkezi Havralar Bölgesinde yer alan 17. yüzyılda yapılmış ancak metruk hale dönüşmüş Hevra ve Foresteros sinagoglarının restorasyon projeleri hazırlanacak. Aynı avluya bakan dört yapılı bir kompleksin birer parçası olmaları özelliğiyle, bu havraların dünyada başka örneği bulunmayan Türkiye ve dünyada bir kültür mirası, turizm ve kültürler arası diyalog merkezi olarak tanınması için çalışmalar yapılması planlanıyor.
Bu doğrultuda, yerel, ulusal ve uluslararası iletişim ağlarını güçlendiren yeni bir platform atılacak adımlar arasında yer alıyor. Platformun faaliyetlerini gerçekleştireceği bir merkez bugünlerde Kemeraltı’da kurulmakta olup söz konusu platformun etkileşim kapasitesini artıracak etkinlikler gelecek planlar arasında yer almaktadır.
Proje kapsamında yazılı eserler de ortaya çıkacak. İzmir Sefarad Hikâyeleri, İzmir Sefarad Kadınları, İzmir’de Yahudi Basını ve Geleneksel Sinagog Tekstilleri gibi konularda dört kitap hazırlanması ve basılması için adımlar atıldı.
3 yıla yayılacak projenin en önemli ayağı ise bilgilendirme olacak. Bu amaçla çeşitli konferans, çalıştay, eğitim ve çalışma ziyaretleri düzenlenecek.
İzmir Jewish Heritage Projesi ne zaman başladı ve süreç içinde hangi çalışmalara yer verildi? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Tarih Projesi kapsamında ne tür işbirlikleri yapıldı?
11 yıldır bu projenin içindeyim; beni projeye dahil eden Kiriati Vakfı ise aşağı yukarı 14 yıldır bu işin içinde. Kiriati Vakfı’nın tetiklediği ve hâlâ en büyük uluslararası destekçisi olduğu proje İzmir Musevi Cemaati Vakfı ile uzun fikir alışverişleri içinde gelişti. Bu fikri yerel yönetime benimsetmek için çok çalıştık. Sunumlardan, projenin tarihi /kültürel ve İzmir ekonomisi için önemini anlatan toplantılardan tutun, İzmir’e örnek olabilecek Prag ve Krakow Yahudi Müzelerini ve bu kentlerin belediye başkanlarını İzmir Belediyeleri temsilcileri ile birlikte ziyarete kadar uzun bir çalışma listesini gerçekleştirdik.
İzmir Yahudi Mirası Merkezi Projesi sonunda İzmir’in en önemli projelerinden biri olarak kabul gördü ve Belediyenin ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’nda ve ‘İzmir Tarih Projesi’nde yerini aldı. Bunun sonucunda “Bet Hillel’’ sinagogunun restorasyonu 2017 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı.
Proje kapsamında bazı sinagogların restorasyonu planlanıyor, bu çalışmanızdan biraz söz edebilir misiniz?
Şu an yıkık olan iki sinagogun planları yapılacak ve ardından koruma ve restorasyon uygulamaları gerçekleştirilecek. Bunun için tekrar fon arayışına devam etmemiz gerekiyor doğal olarak.
Bu mekânlar, (dokuz sinagog, kaşer şarap fabrikası, Hahambaşılık binası, kortejolar) ve oldukça zengin, somut olmayan kültür mirası da koskoca Eski Yahudi Mahallesi içinde yer alıyor. Eski Yahudi Mahallesi sinagogları, sokakları ve Sinagoglar Meydanı ile bir Yahudi Kültür Mirası Ziyaret Merkezine dönüşecek. Ziyaretçiler İzmir Yahudi kültür mirasının farklı boyutlarını her sinagogda deneyimleyecek, kültürümüz ve tarihimizi daha yakından tanıyabilecek. Merkez, ziyaretçilere konferans, seminer, müzik, sanat performansları sunacak ve yoğun bir şekilde, projenin ana fikri olan ‘kültürler arası diyalog ve saygı’ temasını işleyecek.
Aslında halihazırda bu etkinliklerin bir kısmını (Sefarad Kültür Festivali, sergiler ve konserler ) gerçekleştirmekteyiz, son sinagogların da ziyarete açılması ile tam kapsamlı bir merkez haline gelebileceğiz.
Bu program kapsamında atılacak ilk adımlar neler olacak?
İlk etkinlik, Ziyaret Merkezinin Avan projesidir ki şu anda yapılıyor. Bunun yanı sıra uluslararası uzmanlardan oluşan bir platform kurduk. Bu platform tüm avan proje ve koruma projelerinin danışmanlığı ve denetimini, İzmir ve dünya için uygun niteliklere sahip olması için çalışıyor.
Merkezin tarihi ve kültürel koruması, işleyişi hakkındaki tüm fikirlerimizin, program ihtiyaçlarının kağıt üzerinde görsel olarak şekillenmesi lazım.
Projenin önemli bir amacı da İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın uluslararası destek ve dayanışma ağını kurmasıdır. Projenin uluslararası platformu bu konuda inanılmaz hızlandırıcı bir motor oluyor ve bu çabanın sonuçlarını görmeye başladık bile.
İzmir’de Yahudi Kültür Mirası açısından bu projenin yeri ve önemine dair neler söylemek istersiniz?
Çeşitli kültür ve dinlere ev sahipliği yapan İzmir, antik dönemden itibaren Yahudi göçünü çeken şehirlerden biridir. Güncel veriler ışığında, şehirde Yahudi topluluğu varlığının ilk somut bulgusu MS 5. veya 6. yüzyıla dayanıyor. 1492 ve 1497’de İber Yarımadası’ndan kovulan Sefarad Yahudileri Osmanlı topraklarına gelerek zaman içerisinde İzmir ve çevresine yerleşti.
16. yüzyılın ortalarından itibaren bugünkü İzmir Yahudi Cemaati’ni oluşturmaya başlayan sosyal, ekonomik, kültürel ve idari yapı ile sinagoglar, hastaneler, mezarlıklar vs. kurulmaya başladı. Söz konusu tarihi yapıların günümüze kadar ulaşanlarının çoğu, İzmir Tarihi Kent Merkezi olan Kemeraltı ve çevresinde Havralar Bölgesi olarak bilinen alanda yer alıyor.
Yahudi nüfusu, daha sonraki yıllarda deprem, salgın hastalıklar, yangınlar ile küresel siyasi, ekonomik ve sosyolojik göçler nedeniyle azaldı. 1800’lü yıllarda İzmir, çoğunluğu Sefarad olmak üzere yaklaşık 50 bin Yahudi’ye ev sahipliği yapıyordu. 1900’lerin başlarında birçok kişinin Amerika ve Avrupa’ya ve 1948’de Yahudi devletinin kurulmasının ardından İsrail’e göç etmesiyle önemli bir küçülme başladı. Günümüzde İzmir’in Yahudi nüfusu yaklaşık 1100 kişidir.
Nüfusun azalmasına da paralel olarak, şehrin 34 sinagogundan sadece 13’ü kaldı. Kemeraltı Havralar Bölgesinde bulunan dokuz sinagogdan altısının bitişik olması ve özel mimari yapıları ile yüzyılların hikâyelerini anlatması sayesinde dünyada eşi benzeri olmayan bir değer sunmaktadır. Günümüzde, dokuz sinagog, bir hahamhane, beş kortejo ve Eski Yahudi mahallelerinin oluşturduğu alan yapı yoğunluğu açısından dünyada eşsiz bir kültür ve turizm değeri ve İzmir için önemli bir kazanç potansiyeli taşıyor.
Bizi Takip Edin