“Sınırlara ve Tarihlere Sığamıyoruz”

Kadın Yönetmenler Derneği Başkanı Gülten Taranç ile bu yıl “süper kahramanlık” temasıyla dördüncüsünü düzenledikleri Kadın Yönetmenler Festivali’ni konuştuk. Sınırlara ve tarihlere #sığamıyoruz sloganıyla yola çıkan festival,  1-7 Mart 2021 tarihleri arasında Türkiye, İngiltere ve Kosova'da çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1990 İzmir doğumluyum. 2010 yılından beri kadın sorunlarıyla ilgili filmler çekiyorum. 2013 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Tv Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisansımı 2017 yılında Marmara Üniversitesi Sinema-Tv bölümünde tamamladım. 2015 yılında ilk uzun metraj filmim Yağmurlarda Yıkansam ile duyulmaya başladım. 2017 yılından itibaren müzik hayatıma geri döndüm, otuza yakın şarkının söz ve müziğini yazdım. 2018 yılında Kadın Yönetmenler Haftası olarak başlayan 4.Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin kurucusu ve direktörüyüm. Şuanda ikinci uzun metraj filmim Salyangozlar’ın ön hazırlık aşamasındayım. 2021 yılında kurulan Kadın Yönetmenler Derneği’nin başkanı ve kurucu üyesiyim.

Yakın zamanda kurduğunuz Kadın Yönetmenler Derneği’nden söz edebilir misiniz?

Kadın yönetmenlerin ve sinema emekçilerinin filmlerini görünür kılmak, kadın sinemacılara alan açmak, filmleri dağıtım problemlerini gidermek adına Şubat 2021’de kurulduk. Derneğimizin kurucu üyeleri festival ekibinden oluşuyor. Sinema yazarı olan aynı zamanda direktör yardımcımız Duygu Kocabaylıoğlu, belgesel yönetmeni ve akademisyen aynı zamanda festivalimizin uluslararası  koordinatörlerinden Zeynep Merve Uygun, Balkan Temsilcimiz Nena Popovic ve ben bir araya gelerek festivalimizi resmileştirmek adına kurduk.

Türkiye’de sanat üretimi hele ki bu kadar kolektif bir sanat dalında süper kahraman olmayı gerekiyor. Yarışma teması kapsamında, ana karakteri güçlü olan kadınların hikayelerinin anlatıldığı filmler yarışıyor.

Derneğinizin kurulma fikri nasıl ortaya çıktı?

Bir festivali şirket üzerinden organize etmek ticari bir festival olduğu algısını yaratıyordu halbuki biz zaten bir dernek gibi dört yıldır sürdürmekteyiz bu festival, değişen tek şey her adımımızı karar defterine yazmak oldu.

Derneğin faaliyet alanları neler olacak, dernek çatısı altında hangi faaliyetlerin yapılması planlanıyor?

Festivalimizi bu yıl üç farklı tarihte gerçekleştirmek ilk hedefimiz. Çevrim içi atölyeleri ve film gösterimlerini yıl içinde de devam ettirmeyi planlıyoruz. Dağıtım problemleri ile ilgili adımlarımız olacak. Pandemi dönemi sinema salonları kapandı ve filmlerin gösterilmesi çok daha zorlaştı bunun için açık hava sineması projemiz var yine bu projemizi önce festival ile deneyimleyeceğiz. Dernek üyeleri arasında bir network ağı oluşturmak da bir diğer projemiz.

1-7 Mart tarihleri arasında Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali yapılıyor, festival hakkında neler söylemek istersiniz? “Süper kahramanlık” temasının tercih edilmesinin nedeni nedir?

“Sınırlara ve tarihlere #sığamıyoruz” sloganıyla düzenlenen festival, bu yıl uluslararası arenaya açılacak; çevrimiçi gösterimlerin ilk ayağı 1-7 Mart tarihleri arasında, İngiltere ve Kosova’da gerçekleşecek. East Anglia Üniversitesi, Britanya Türk Kadınları Derneği ve Kosova’daki Gerçek Derneği ile iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz. 26 Nisan-5 Mayıs aralığında, etkinliğin Türkiye’deki ulusal ayağı devreye girecek. Bu süre zarfında ulusal yarışma finalistleri, ulusal seçkiler çevrimiçi olarak izlenebilecek. 25-30 Haziran’da ise İzmir’in Seferihisar ilçesinde, fiziki koşullarda bir buluşma planlanmaktayız.

Pandemiden çok önce belirlenmişti tema; çünkü Türkiye’de sanat üretimi hele ki bu kadar kolektif bir sanat dalında süper kahraman olmak gerekiyor. Yarışma teması kapsamında, ana karakteri güçlü olan kadınların hikayelerinin anlatıldığı filmler yarışıyor.