“Vatandaş Katılımı Yeşil Altyapı Uygulamalarında Kritik Öneme Sahip”
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı sıkça söz edilen yeşil altyapı uygulamalarını değerlendiren Çevre Mühendisi Kaan Emir, merkezi ve yerel yönetimlerin desteğinin yanı sıra vatandaş katılımı ve desteğinin uygulamaların artmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Son dönemlerde sıkça duymaya başladığımız yeşil altyapı uygulamaları nedir ve neden önemlidir?
Yeşil altyapı, doğa esaslı çözümler aracılığıyla, doğanın insana sunduğu faydaları anlamak, ekolojik, ekonomik ve sosyal faydalar sağlamak ve bu faydaların sürdürülebilirliği için bir araç olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle, ekosistem hizmetleri sağlayan tüm doğal, yarı doğal ve diğer kentsel yeşil alanların aralarındaki bağlantı ve oluşturduğu ağ, yeşil altyapı olarak kabul edilebilir.
Yeşil altyapı, ekosistem ürün ve hizmetlerinin kapasitesini ve verimini artırmanın yanı sıra, geniş bir ekosistem içinde hem kırsal hem de kentsel ortamlarda biyoçeşitliliği sağlayan ve yöneten, doğanın temiz hava ve su gibi ekosistem ürün ve hizmetlerini sunma kabiliyetini geliştiren; kentsel büyümeyi kontrol etme, çevresel kaynakları koruma, ekonomik gelişme, kentiçi yenileme gibi çok yönlü planlama, tasarım ve yönetim konularını kapsıyor.
Yeşil altyapı faaliyetleri, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirme açısından da çok değerlidir. Doğa esaslı çözümler aracılığıyla kentlerde ve toplumlarda aşağıdaki görselde de yer alan birçok alanda iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı önemli bir savunma mekanizması haline gelmiştir.
Yeşil Alt Yapı Örnekleri
Türkiye’nin Yeşil altyapı ile ilgili bir politikası var mı? Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Türkiye’de doğrudan yeşil altyapı başlığına yönelik bir politika belgesi bulunmasa da özellikle iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında bu alanda politikalar üretiliyor. Yerel yönetimler giderek aktif bir şekilde bu konuya eğilmekte özellikle sera gazı azaltım ve iklim uyum eylem planları hazırlayarak yeşil altyapı uygulamalarına stratejik planları altında yer vermeye başladılar. Yerel yönetimler açısından iyi uygulama örneği olarak İzmir’in yerel, ulusal ve uluslararası uzmanları ve aynı zamanda vatandaşları da dahil ederek hazırlamış olduğu yeşil altyapı stratejisi verilebilir. Özellikle son 5 yılda ülkemizdeki akademik çalışmalar, başta tarım, peyzaj mimarlığı ve enerji yönetimi alanında deneyimli akademisyenlerin öncülüğünde, yeşil altyapı uygulama ve bu uygulamaları izleme ve olumlu etkilerini tanımlama açısından ilerlemiştir. Bunların dışında birçok sivil toplum kurumu doğrudan ya da dolaylı yoldan da olsa yeşil altyapı, doğa esaslı çözümler ve ekosistem hizmetlerini geliştirmek için çalışmalarda bulunmaktadır.
Türkiye’de yeşil altyapının gelişimi nasıl sağlanabilir?
Türkiye’de yukarıda bahsedilen tüm alanlarda günden güne artan ve önem kazanan çalışmaların sürdürülebilir hale gelmesi gerekiyor. Bunun için merkezi yönetim desteğinin artması, yerel yönetimlerde bu konuda geliştirilen ve geliştirilecek stratejilerin faaliyet planlarında ön plana alınması, alternatif finans kaynaklarının tespiti, diğer altyapı faaliyetlerine kıyasla daha düşük maliyetlerle elde edilen daha yüksek faydaları analiz edebilmek, anlayabilmek ve tüm paydaşlara anlatabilmek için fizibilite çalışmalarının hız kazanması gerekmektedir. Tüm bunların yanı sıra, belki de en önemli madde olarak, vatandaş katılımı ve desteği yeşil altyapı uygulamalarında kritik öneme sahiptir. Yapılan ve yapılacak uygulamaların faydaları vatandaşlara yeterli düzeyde ve doğru şekilde aktarılmalı ve bu bilinçlendirme faaliyetleri ile vatandaşların desteği ve uygulamaları benimsemesi sağlanmalıdır. Bu amaçla vatandaşlar tasarım ve karar alma süreçlerine dahil edilebilir, yeşil altyapı uygulamalarının faydalarını doğrudan hissedebilecekleri; yeşil alanların miktarını ve kalitesini artıracak, yeşil alanlara erişimi kolaylaştıracak, su ve gıda kalitesini artıracak, hava kalitesini iyileştirip, kent merkezlerinde gölge alanları artırarak ısı adası etkisini azaltacak uygulamalara ağırlık verilebilir.
Yeşil sokak koridor uygulaması nedir, nasıl bir uygulamadır? İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede bu uygulama ne işe yarar, faydaları nelerdir?
Yeşil koridorlar kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde yeşil alan miktarını ve kalitesini artırmak, yeşil alanlar/parklar arasında ekolojik bağlantıyı sağlamak ve kırsal alanlara doğru kentleşmenin plansız yayılmasını engellemek amacıyla oluşturulabilen ve temelde kenti yeniden doğallaştırma amacına hizmet eden çeşitli bileşenleri içeren en önemli yeşil altyapı unsurlarından biridir.
İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadele kapsamında incelendiğinde yeşil koridorlar; kentin tüm paydaşlarının faydalanabileceği daha yeşil yollar aracılığıyla yaya ve bisiklet ulaşımının artmasına, fosil yakıt kaynaklı enerji tüketiminin ve sera gazı salınımlarının azalmasına, yeşil alanlar artacağı için sera gazları ve diğer hava kirleticilerinin daha fazla absorbe edilmesine, geçirimli yüzeylerin artışıyla yüzey akışının ve sel-taşkın riskinin azalmasına, buharlaşma yüzeyleri ve gölge alanların artışı ile mikro iklimde iyileşmeye, ısı adası etkisinin azalmasına ve tabi ki bitkilerin artması ve diğer canlı türlerinin bölgeye geri gelmesi ile biyoçeşitliliğin iyileşmesine katkıda bulunuyor.
Yeşil altyapı uygulamalarının insanların gündelik hayatına ne gibi katkıları olur?
Yeşil altyapı uygulamalarının çevresel, ekonomik ve sosyokültürel olumlu etkilerinin yanı sıra sağlık yönünden de birçok olumlu etkisinden bahsedilebilir.
Yeşil altyapı ile gelişen bir bölgede açık hava etkinlikleri artacak, her yaş grubundan vatandaşlar yeşil alanlarda daha fazla vakit geçirecek, bu alanlarda çeşitli spor ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirebilir. Yeşil alan artışıyla kronik stres sorunları ve stres kaynaklı hastalıkların azaldığı gözleniyor. Özellikle çocuklar ve gençlerin sosyal gelişimine etkisiyle hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı gibi son dönemde artan sorunların çözümüne ve duygusal açıdan daha sağlıklı gelişmelerine katkı sağlandığı görülmekte. Yeşil alanda geçirilen vakitle birlikte artan fiziksel aktivite ile obezite oranlarında ve kardiyovasküler sağlık sorunlarında azalma tespit edilmiştir. Artan hava kalitesi ile birlikte alerji, astım vb. solunum yolu hastalıkları azalmaktadır.
Bizi Takip Edin