“Doğayı Savun; Torba Yasayı Geri Çek!” Kampanyası Desteklerinizi Bekliyor!
Meclis'te görüşülecek Torba Yasa Kanun teklifinin maden ve enerji şirketlerine yeni imtiyazlar tanıyacağı ve doğanın tahrip edileceğini belirten STK’lar, “#TorbaYasayıGeriÇek” başlıklı kampanyaya destek bekliyor.
5 Ekim 2020’de TBMM’ne gelen ve görüşülmesi devam eden kamuoyunda yeni “Torba Yasa Kanun” teklifi olarak bilinen düzenleme, özellikle 6. maddesinde yer alan hükümler nedeniyle sivil toplumun gündeminde. Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklif’inin ilgili alt komisyon ve komisyon görüşmeleri, tüm itirazlara rağmen tamamlandı.
“Torba Yasa Teklifi” maddeleri ilgili komisyondan görüşülürken, Ekoloji Birliği, teklif ile ilgili eleştirilerini Komisyon’a yazılı olarak iletti. Madencilik Kanunu’nda değişiklik öngören Madde-3 ve Madde-5’e olan eleştirileri komisyon üyesi muhalefet parti vekillerince ısrarla dile getirilmesi ve komisyonun bu eleştirileri dikkate almak zorunda kalması sonucu, söz konusu maddeler revize edildi.
Buna karşın, söz konusu 2 madde yerine Torba Kanun teklifine yeni bir madde eklenerek (Madde 6), “Ruhsat Sahası Dışında Geçici Tesis Kurulması” başlığı altında, “Ruhsat alanının çeşitli nedenlerle uygun olmaması, özel mülkiyet izinlerinin alınamaması durumlarında, ruhsat sahası dışında geçici tesis kurulmasına izin verilmesine” olanak veriliyor.
Çevre örgütleri ve 7 siyasi partinin imzası ile başlatılan kampanyada; bu ifadeler nedeniyle “6. maddenin oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilecek ve ruhsatsız alanlar madenciliğe açık hale getirileceğine” dikkat çekiliyor ve şirketlerin işletme projelerini zamanında bilimsel ve rasyonel olarak hazırlamak ve buna uygun ÇED izinlerini almak zorunda olduğunun altını çiziliyor.
“Yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve ruhsat alanlarını rasyonel kullanmayan şirketlerin eksik ve kusurlarının sonuçlarına müsamaha gösterilemez” diyen çevre örgütleri, 6. maddede maden ve enerji şirketlerini denetleyen mekanizmaların “bürokratik engel” olarak tanımlandığını; kamu yararına hizmet etmeyen, sermayeyi önceleyen, kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmak istendiğine dikkat çekiyorlar.
Ekoloji Birliği tarafından hazırlanan metinde Torba Kanun’da yer alan ve doğayı tahrip edecek düzenlemeler şu şekilde detaylandırılıyor;
- Ruhsatsız alanlar madencilik faaliyetlerine açılıyor. Ülkenin yüzölçümünün büyük bir bölümü zaten madencilik alanları olarak ruhsatlandırılmışken bu alan denetimsiz bir şekilde daha da büyütülüyor ve ne olduğu tanımlanmamış geçici tesisler yapılabiliyor.
- Havaya çok miktarda kimyasal ve zehirli gaz salan, araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji “yenilenebilir” sayılıyor ve teşvik ediliyor. Bu teşvik ile biyokütle santrallerinin önü daha da açılıyor.
- Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM) kapsamı genişletilerek Karadeniz derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES’lerin sayısının artmasın neden olunuyor.
- Cumhurbaşkanı izni ile T.C. Kanunlarından muaf enerji şirketleri kuruluyor.
- Enerji yatırımları için gereken taşınmazlar kolayca, kamu yararı kararı olmaksızın istimlak ediliyor ve halkın, köylünün toprakları sermayeye peşkeş çekiliyor. Dağıtım şirketlerine çeşitli kolaylıklar sağlanarak daha fazla kar elde etmeleri sağlanıyor.
- Jeotermal alanların ihalesi daha da kolaylaştırılarak JES’lerin sayısının daha da artmasına neden olunuyor.
- Ülkemizin her yerinde köylüleri ve halkı canından bezdiren, ekolojik yıkımlara yol açan, havayı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını kirleten ve HES’ler, JES’ler ve RES’lere YEKDEM destekleri devam ettiriliyor. Bu santrallerin sayısı kontrolsüz bir şekilde verilen teşviklerle daha da arttırılıyor.
Maden ve Enerji Şirketlerini Değil, Doğayı Savun! #TorbaYasayıGeriÇek kampanyasına buradan destek verebilirsiniz.
Bizi Takip Edin