“Yaşlıların Dijital Dönüşüm Alanına Katılmaları Teşvik Edilmeli!”
Kaliteli Hayat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Güzel, Covid-19 süreci ile birlikte yaşlılara yönelik ayrımcı ve dışlayıcı tutumun tüm hak alanlarında kendini gösterdiğini belirterek, ''Bu süreç ve öncesinde ne yazık ki yaşlılar etkin bir tavır gösteremedi. Çünkü hak alanları ile ilgili farkındalıkları ve bilgileri yetersiz. Çoğu yaşlı kendilerini ilgilendiren konularda haklarını bilmiyor ve görünür olamıyor. Bu sebeple yaşlı bireylerin katılımları teşvik edilmelidir.” dedi.
Kaliteli Hayat Derneğini yakından tanıyabilir miyiz?
Kaliteli Hayat Derneği, 2018 yılında İzmir’de kırılgan grupların insan haklarının geliştirilmesi ve yerel düzeyde savunuculuk alanının güçlendirilmesi amacıyla kurulmuştur. Kurucuları arasında genellikle yaşlılar yer almaktadır. Dernek, Türkiye’de haklara erişimlerinin sınırlı olduğu yaşlıların kent yönetimlerinde aktif olarak yer almalarını kolaylaştırmak ve bu alanda etkin bir sivil toplum örgütü olarak yer almak amacıyla çalışmalar gerçekleştirmektedir. Derneğimiz, hedef grubumuz olan yaşlılar ile birlikte hak temelli bir yaklaşım ile çalışmaktadır. Yapılacak çalışmalar yaşlıların katılımlarıyla güncel ihtiyaçlara uygun olarak belirlenmektedir. Kamu ve yerel yönetimlerde yaşlıların ihtiyaçlarına ilişkin duyarlılığı yaratmak ve bu konuda sosyal dahil etme modeli geliştirmek, yaşlı hakları çalışan örgütlerin, kişilerin kendi aralarında ve kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör ve akademi ile karşılıklı iş birliğine katkı sağlamaya yönelik eğitim, farkındalık yaratma, teknik destek, savunuculuk, kapasite geliştirme, kamuoyu oluşturma, ağ kurma, yayın üretme, izleme, araştırma ve raporlama çalışmaları yapmak, yaşlılara yönelik başta dijital araçlar olmak üzere, her alanda yapılan nefret söylemi, ayrımcılık ve önyargılara yönelik yaşlıları güçlendirmek, farkındalıklarını arttırmak ve son olarak yaşlıların yerel ve ulusal düzeyde karar alma sürecine etkin katılımlarını güçlendirecek çalışmalarda bulunmak alanlarında sürdürülebilir kalkınma amaçlarını da içerek şekilde faaliyetler yürütülmektedir.
Pandemi döneminde yaşlıların dijital dönüşüm ihtiyacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Covid-19 salgını ile birlikte haklara erişim bakımından etkilenen kesimin başında yaşlılar geliyor. Kısmen de olsa hala sokağa çıkma kısıtlaması içerisinde yaşamlarını sürdüren yaşlıların sosyalleşme, fiziki çevrede vakit geçirme olanakları neredeyse sıfırlanmıştır. Bütün kesimler olduğu gibi pandemi ile birlikte dijitalleşme sürecinin getirdiği olanakları düşündüğümüzde yaşlılar bu haklardan yeterince faydalanamamıştır. Özellikle dijital araçlara erişimin yetersiz olması ve yeterli olması halinde de dijital araçların kullanılması konusundaki farkındalık ve bilgi beceri yetersizliği yaşlıları bu süreçte olumsuz etkilemiştir. Yaşlı ayrımcılığının ortaya çıktığı günümüzde yaşlıların dijital alanda yetersiz olması pandeminin getirdiği olumsuz durumlardan birisidir.
Dijital okuryazarlık kapasitelerinin yetersiz olmasından dolayı yaşlıların kendileri ile ilgili savunuculuk yapamamaları, kampanya üretememeleri gibi olumsuz durumlar yaşanıyor.
Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı desteği ile “Yaşlı Bireyler Dijital Dönüşüm İle Güçleniyor” çalışmasını hayata geçiriyorsunuz. Çalışma ile neyi amaçlıyorsunuz? Çıktıları hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışma kapsamında hedef grubumuz olan yaşlıların dijital okuryazarlık bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi ve ilgili araçlar hakkında farkındalıklarının arttırılmasından dolayı yaşlıların haklarının güçlendirilmesine yönelik dijital dönüşüm kapasitelerinin arttırılması yoluyla doğrudan etkilenmeleri öngörülmektedir.
Uzun vadede derneğimizin hedef kitlesinde ve erişimi içerisinde yer alan yaşlıların dijital savunuculuk çalışmalarında yer alması ve direkt kendilerinin üretim sürecine katılmasına olanak sağlanacağı için bu çalışmanın direkt yaşlılar üzerinde olumlu ve doğrudan etkisinin olacağını düşünmekteyiz.
Çalışmamız hazırlanırken hedef kitlemiz içerisinde yer alan yaşlılar ile geliştirilmesi gereken dijital araçlar belirlenerek hak odaklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Seçilen dijital araçlar, yaşlı haklarının savunuculuğunun geliştirilmesinde etken olan araçlar olarak belirtilebilir. İnternet güvenliği, Facebook, Skype ve Google Drive araçlarının nasıl kullanılacağına dair kısa ama etkili videolar hazırlanmıştır. Yaşlılar için dijital savunuculuk kapasitelerinin geliştirilmesi için de bilgi rehberi hazırlanarak yerel düzeyde yaygınlaştırılmıştır.
Çalışmanız ile yaşlı bireylerin hangi ihtiyaçlarının karşılanacağını düşünüyorsunuz?
Tanımlamaya çalıştığımız sorun analizi çerçevesinde incelediğimizde yaşlıların pandemi sürecinde en çok dijital araçlara erişememelerinden kaynaklı sorunlar ile karşılaştıklarını analiz edebiliriz. Bu bağlamda hazırladığımız çalışmanın hak temelli alanda ve yaşlı çalışmaları boyutunda böyle bir boşluğu doldurmasına katkıda bulunması ve yaşlıların var olan ihtiyaçlarının karşılanmasını olanaklı görüyoruz. Yaşlılara yönelik hazırlanacak sosyal medya ve dijital araçlara yönelik bilgilendirme metinleri ve video içerikleri ile yaşlıların dijital dönüşüm ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bir adım atılacaktır. Bu dönemin getirdiği sorun alanlarının fırsata çevrilmesi, yaşlıların da bu dönüşümden ve yeni sivil toplum yaklaşımından ve araçlarından faydalanmasını geliştirmek gibi önemli ihtiyaçların ilgili çalışma ile karşılanacağını düşünmekteyiz.
Son olarak, Türkiye’de yaşlı politikalarının dijital alanda güçlendirilmesi için somut önerileriniz var mıdır?
Yaşlıların dijital dönüşüm alanına katılmaları, dijital yeterlilikleri ve farkındalıklarını arttırmaları ve uzun vadeli süreçte kendilerini ilgilendiren temel hak temelli konularda savunuculuk çalışmaları üretmelerini kolaylaştırmak amacıyla daha fazla çalışmanın gerçekleştirilmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Avrupa Birliği üye ülkelerinin 2009 yılında onayladığı Lizbon Antlaşması birliğin sosyal dışlanma ve ayrımcılık ile mücadele etmesi sosyal koruma ve adaleti desteklemesini erkek ve kadın eşitliği ve kuşaklar arası dayanışmayı öne çıkartmaktadır. Avrupa değerleri kuşaklar arası dayanışma için gerekli ortamın oluşturularak yaşlıların kendi yaşamlarını sürdürmeleri konusunda kendilerine daha fazla bağımsızlık sağlanması ve toplumsal katkılarını artırmak için tam bir saygınlık çerçevesinde yaşamalarını öngörmektedir. Covid19 süreci ile birlikte yaşlılara yönelik ayrımcı ve dışlayıcı tutum tüm hak alanlarında kendini göstermiştir. Bu süreç ve öncesinde ne yazık ki yaşlılar etkin bir tavır gösterememiştir. Çünkü hak alanları ile ilgili farkındalıkları ve bilgileri yetersiz görülmektedir. Çoğu yaşlı kendilerini ilgilendiren haklarını bilmemekte ve görünür olmamaktadır. Yaşlıların haklarını görünür kılmak, kamuoyunda yaşlı haklarının muhteviyatını paylaşarak yaşlılar ile ilgili bilgi kirliliğine karşı mücadele etmek amacıyla sadece kamu kurumları değil sivil toplum örgütleri ve özel sektörün de hak temelli çalışma alanları yaratması gerekmektedir. Uluslararası düzeyde koruma altına alınan yaşlıların hakları hakkında toplumun ve yaşlıların bilgilendirilmesi yapılarak yaşlı dostu toplum inşa edilmesine katkıda bulunulması beklenmektedir. Yaşlıların temel düzeyde kendilerinin savunuculuk yapmalarına zemin hazırlaması açısından birçok çalışmanın pilot olarak değerlendirilebileceğini düşünmekteyiz.
Bizi Takip Edin