”Karikatürlerle Çocuk Hakları Sözleşmesi”
“Karikatürlerle Çocuk Hakları Sözleşmesi’' kitabını konuştuğumuz Prof. Dr. Halis Dokgöz, hem çocukların hem de çocukların gelişiminden sorumlu yetişkinlerin çocuk hakları sözleşmesi maddelerini daha net anlaması ve içselleştirebilmesi için karikatürlerle anlatma yoluna gittiklerini belirtiyor.
Merhaba sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Çorum’da doğdum. 1989 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum 1999’da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Adli Tıp ihtisasını tamamladım. Halen Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktayım.
Karikatür yolculuğunuz nasıl ve ne zaman başladı?
Karikatüre 1985’de başladım. Tıp fakültesinde öğrenciyken başlayan karikatür yolculuğu halen devam ediyor. İlk karikatürüm aynı yıl “Kılçık” dergisinde yayınlandı. Daha sonra karikatürlerim Gırgır, Limon, Çarşaf, Gümgüm, Akrep, Hallo, ArteFacto, Cumhuriyet, Bulvar, Bizim Gazete, Hürriyet, Milliyet, BirGün, Radikal ve Sabah gibi pek çok gazete ve dergide yayınlandı. Düzenli olarak Kılçık, Tıp Dünyası, Sendrom, Hiç, Fesat, Homur ve Hekim Forumu dergilerine çizdim. 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak karikatürlerim yayınlandı. Karikatürlerim Türkiye dışında Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, İran, Kıbrıs, Portekiz, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve Çin gibi ülkelerde yayınlandı. Katıldığım ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli ödüller aldım. Pek çok ortak ve karma sergiye katıldım. İlk kişisel sergimi 1991’de Ankara’da 2.Tıp Fuarı’nda açtım. Çocuk hakları üzerine çizdiğim karikatürlerimi ve Metafor karikatürlerimi pek çok şehirde sergiledim.
Karikatürlerle Çocuk Hakları Sözleşmesi adlı kitap çalışmanızın içeriğinden bahseder misiniz?
Bu kitap, hem çocukların hem de çocukların gelişiminden sorumlu yetişkinlerin çocuk hakları sözleşmesi maddelerini daha net anlaması ve içselleştirebilmesi için karikatürlerle anlatılmıştır. Daha önceden çocuk hakları sözleşmesinin maddelerini içeren bu karikatürler Ankara, Mersin, Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir, Tarsus gibi şehirlerde izleyicilerle buluşmuştu. Kitap 54 maddenin yorumlanmasını ve anlaşılmasını sağlamaya yönelik olarak hazırlanmıştır.
Çalışma alanı olarak neden çocuklar? Ve neden çocuk hakları sözleşmesini seçtiniz?
Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi bir çocuk anayasası niteliğinde olup Türkiye 1990 yılında sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerdendir. Sözleşmeye göre 18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve sırf çocuk olmasından ileri gelen bir takım haklara sahiptir. Çocukluk dönemi, insanların doğumdan yetişkinliğe kadar geçirdiği psikososyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel değişimleri içerir. Çocuklar tıbbi, hukuksal ve psikolojik açıdan gelişimlerini tamamlamamıştır. Gelişim sürecinde tıp, biyoloji, pedagoji, psikoloji, sosyoloji ve araştırma alanlarındaki gelişmelerin toplumların çocuğa bakışını değiştirdiğini de ayrıca belirtmek gerekmektedir. 20. yüzyıla egemen olan modern çocukluk paradigması çocukların yetişkinlerden farklı olduğu, çocukların yetişkinliğe hazırlanması ve yetiştirilmesi gerektiği ve çocukların yetiştirilme sorumluluğunun yetişkinlere, ailesine ve devlete ait olduğuna ilişkin üç temel kavrama dayandırılmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi ile birlikte çocuklar sadece korunması gereken varlık olmaktan çıkarak özel hakları olan özneler olmuşlardır. Anayasamızın 90. Maddesine göre de ülkemizin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelerin iç hukuk halini alması ve iç hukukta çocuk aleyhine bir durum gelişmesi durumunda imzaladığımız sözleşmenin geçerli olması da çocuk hakları açısından umut vericidir. Ülkemizi açısından bağlayıcı olan bu sözleşmenin hem çocuklar hem de erişkinler tarafından daha kolay anlaşılır olmasını sağlamak ve hakların bilincine varılması amacıyla bu çalışma ortaya çıktı.
Bu çalışmanın çocuk haklarına nasıl bir katkı sağlamasını amaçladınız?
Son zamanlarda her platformda ve toplumun her kesiminde çocuk istismarları özellikle de çocuğun cinsel istismarının bir artışı söz konusu. Nelerin istismar olduğu ve çocukların ne tür hakları olduğu ve bu hakların nasıl kullanılması gerektiği noktasında bu çalışmanın referans niteliği taşıyacağını düşünüyorum.
Özellikle çocuk alanında çalışan meslek gruplarından nasıl dönüşler alıyorsunuz? Bu anlamda ÇAÇAV size nasıl destek oldu?
Bu kitap beklediğimin çok ötesinde olumlu karşılandı ve etki yarattı. Yazılı medyada ve sosyal medyada oldukça görünür oldu. STK’lardan da olumlu geri bildirimler gelmeye devam ediyor. Bu konuda Çocuk Adına Çalışan Avukatlar Ağı’na (ÇAÇAV) özellikle teşekkür ediyorum. Kitabın hukukçular arasında yaygınlaşması yanında çocuk istismarı sadece hukukçuların değil doktorlar, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, polisler, jandarma, medya gibi çok disiplinli bir alanı kapsaması nedeniyle daha da yaygınlaşması gerekiyor.
Çocuk haklarına, insan hakları alanına çizimlerinizle katkı sunmaya devam edecek misiniz?
Çocukların fiziksel, cinsel, duygusal istismarını önlemek ve haklarını korumak için aileler, ebeveynler, çocuklar, gençler, okullar, öğretmenler, eğitimciler, çocuk ve ergen ruh sağlığı çalışanları, yasalar, resmi ve özel kurumlar, sivil toplum örgütleri, polis, jandarma, bilimsel araştırmalar, saha araştırmaları, toplum, medya gibi multidisipliner çalışmalarla hareket edilmesi ve bu doğrultuda çocuğun yüksek yararını gözeten politikalar oluşturulması yolunda bu kitabın çocuk haklarına katkı sağlamasını diliyorum. Adli tıp uzmanı bir akademisyen olarak çocuk hakları konusunda çalışmalarıma devam edeceğim gibi aynı zamanda karikatürlere de devam edeceğim.
Bizi Takip Edin