Dijitale Hapsolan Dünyada Müzik: Online Konserler Çare Olabilir mi?
Harun Tekin ve Can Kazaz 22 Haziran’da yaptıkları Instagram sohbetinde müzik sektöründeki paradigma değişimlerine, fiziksel konser vermenin mümkün olmadığı zamanlarda online konserlerin uygulanabilirliğine, müzisyenlerin emek ve üretimlerine “bedava” erişmek isteyen zihniyetin nasıl yıkılabileceği konularına değindiler. İki müzisyen de dijital dünyaya hapsolduğumuz bu olağan dışı şartlarda hem kendilerine hem de sektöre yeni bir kapı açmaya çabalıyor.
Salgın günlerinde müzisyenlerin önündeki temel engel, fiziksel olarak gerçekleştirilecek her türlü konserin yollarının tıkanması oldu. Bu süreçte online konser fikri, ideal bir çözüm gibi duruyor. Ancak toplumda bu türde müzik tüketimine dair bir alışkanlık oluşmaması ve sektörün içinden de bir fikir birliği olmaması sebebiyle henüz online konserlerde işleyen bir sisteme geçildiğini söylemek mümkün değil. Can Kazaz, Patreon’dan açtığı yardım kampanyasıyla bir online konser dizisine başlayacağını duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde Harun Tekin de bir online konser vereceğini açıkladı. Pazar günü yapılacak konserin (https://www.biletix.com/etkinlik/ZESL4/ISTANBUL/en) bilet gelirinin yarısı İhtiyaç Haritası’na bağışlayacak.
“Online Konserlerle Bir Farkındalık Yaratmaya Çalışıyoruz”
Harun Tekin ve Can Kazaz, yaptıkları Instagram sohbetinde pandemi önlemleri sebebiyle yaşanan sıkıntıların başında gelen “dijital dünyaya kısıtlı kalma” halinin müzik sektörüne etkilerini konuştular. İki müzisyen de bu sıkıntılı süreçte online konser fikrinin uygulanabilir olmasının önemli olduğunu düşünüyor. Sahneye çıkan insanların bir numaralı gelirlerini kaybettiklerini söyleyen Harun Tekin, online konserlerin kendi yolunu açmaya çalışan etkinlikler olduğunu ve sektörde olduğu kadar dinleyicilerde de bir farkındalık yaratmayı amaçladığını ifade ediyor.
“Kayıtlı Müzik Dünyadaki En Ucuz Şey”
Harun Tekin, “sahne insanı büyüsü”nü bozmayı göze alarak müziğin ücret ödemeden tüketilmesi alışkanlığını yıkmak gerektiğini söylüyor: “Kayıtlı müzik dünyadaki en ucuz şey şu an. Bu böyleyken bir de canlı müzik de tamamen yapılamaz olsun, evden yapılanı da bedava olsun… Bu anlayış doğru değil. Büyüyü bozmayı göze alarak anlatmak zorundayız bunu.”
Müzik endüstrisinin dünyada ve Türkiye’de en çok yara alıp, normale de en son dönecek sektörlerin başında geldiğini söyleyen Tekin, normale dönüş zamanının da çok belirsiz olduğunu, bilet karşılığında vereceği online konserin sektöre bir yol açabileceğini umduğunu belirtiyor.
Müzik Meslek Birliği İhtiyaç Sahibi Müzisyenlere Destek Sundu
Harun Tekin müzik çalışmalarının yanında Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MSG) Başkan Yardımcılığını da yürütüyor. MSG, pandemi sürecinde müzisyenlere destek olmak için bir dizi çalışma başlattı. Bunlar arasında zor durumda olan üyelere maddi yardım, telif dağıtımının kapsamlı ve hızlı biçimde gerçekleşmesi gibi konular geliyor. Birlik ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediyeler ve diğer meslek birlikleriyle bir araya gelerek sektörün sorun ve taleplerin ileterek çözüm aradı.
MSG öncülüğünde, Mundi Kitap etiketiyle müzik kitaplarının yayına hazırlanıp sunulacağı bir Müzik Kütüphanesi projesi de yönetiliyor. Proje kapsamında çevrilen Bedava Müzik adlı kitapta dijital dünyanın müzik sektörüne yaptığı etkilerin izi sürülüyor.
“Maalesef Fikirler Değil Sosyal İlişkiler Belirleyici Oluyor”
Pandemi nedeniyle yaşanan fiziksel kısıtlamaları aşmanın yolu dijital dünyadan geçiyor. Can Kazaz da Nisan ayında Patreon üzerinden maddi destek toplanarak gerçekleştirilecek bir online konserler etkinliği başlatmıştı. Kampanyanın geçirdiği süreci şöyle anlatıyor Kazaz: “Kampanya ilerlemedi demem daha doğru olur. Basın duyurusu ve müzik camiası dışındaki destek çok iyiydi. Ancak harekete geçen insan sayısı, hatta daha doğrusu “hizmet satın alan” katılımcı sayısı çok az oldu. Bunun bir sosyal harekete dönüşmesi gerekiyordu ve bu ancak isim yapmış müzisyenlerin katılımıyla gerçekleşebilirdi. Bu olmadı ancak başarısız bir girişim olmasının önünde bu ana sebep dışında da etmenler var. Bunların başında Patreon gibi Türkiye’de pek de bilinmeyen bir platformdan Euro ile ödeme alıyor olmamın uzaklaştırıcı etkisi var. Öte yandan müzik camiasında bunun lobisini hiç yapmadım. Maalesef fikirler değil, sosyal ilişkiler ve klanlaşma bu gibi hareketlerin yürümesinde daha etkili. Ben yine de bu fikri öyle veya böyle insanların aklına sokmuş olmaktan, göz ardı edilen bazı dinamikleri su yüzüne çıkarmaktan memnunum. Bu çözüme dair bir fikirdir ve benim mülküm değil. Başka deneyen olursa destek vermeyi kıymetli buluyorum.”
“Online Konserlere Dair Genelleşmiş Bir Bakıştan Söz Edemeyiz”
Kazaz dijital konserlere karşı sektörde farklı görüş ve yaklaşımların olduğunu söylüyor: “Herkes, doğal olarak kariyer yönetiminde uygun bulduğu yere konumluyor dijital konserleri. Online aktiviteler, mecra değişimlerini veya yeni mecraların yükselişini gündemimize aldı. Dolayısıyla bir çıkar dengesi gözetiyor herkes. Kısa vadeli sığ vizyona sahip insanlar her alanda olduğu gibi müzik sektöründe de var ve çözümsüzlüğün kemikleşmesini hızlandırıyorlar.” İşin dinleyici kısmında ise genelleşmiş bir bakıştan söz etmenin mümkün olmadığını söylüyor: “Dinleyici için ise yeni ve farklı bir deneyim var. Genellenmiş bir bakıştan bahsedemeyiz. Kimisi bir konser salonunda ya da festivalde sosyalleşmeyi özledi, kimisi online mecrada müzik dinlemeyi yeterli buldu. Bununla ilgili araştırma çalışmaları yapıldığını görüyorum. Benim gözlemimden ziyade o sonuçlara bakmak daha isabetli olabilir. “
Can Kazaz, pandemi şartları kalktığında da bir seçenek olarak dijital konser uygulamasına devam edileceğini ummadığını, dahası yapılmaya çalışılan etkinliklere konser denemeyeceğini söylüyor: “Online konserlerin devam edeceğini zannetmiyorum, olursa şaşırırım. Şu ana kadar adına konser diyebileceğim bir online etkinlik görmedim. Cep telefonu kalitesiyle küçücük ekrandan yapılan dinletilere şahsen konser dememeyi tercih ediyorum. Çünkü gerçek bir konserde sadece kaliteli ses değil, bir sahne şovu ve dinleyici topluluğuyla bir topluluk iletişimi gerçekleşir. Bunları online olarak sağlamak bugünkü yaygın teknoloji seviyemizle zor gözüküyor.”
“Online Konserlere Değil, Kavram Karmaşasına Karşıyım”
Kazaz’a göre online konser ancak çok iyi geliştirilmiş bir AR veya VR yazılımla, oyunlaştırma (gamification) ile gerçekleşebilir: Ben bunlardan bahsettiğimde niyeyse “Can Kazaz online konserlere karşı!” gibi nereden çıktığı belli olmayan sonuçlar çıkarılıyor. Sosyal medyadan yapılan dinletilere konser diyorsak, bir politikacı telefondan yaptığı bir canlı yayında fikirlerini projelerini konuştuğunda buna online miting denebilir mi mesela? Bir topluluğun kitlesel halde bir mekanda olmasıyla, birey birey sanal hesaplar şeklinde evlerinde olabilmesi bambaşka psikolojiler, algılar ve olaylar. O kadar bambaşka ki, isimleri de farklı olmalı diye düşünüyorum. Online konserlere değil, kavram karmaşalarına karşıyım :)”
“Telif Yasası ve Uygulanışında Ciddi Gelişme Kaydedilebilir”
Kazaz, müzik sektörünün pandemi öncesinde de telif, korsan gibi sorunları olduğunu, sektör içinde sorunlara karşı bir fikir ve işbirliğine varılıp varılamayacağı sorumuza “Sektör içindeki sorunlara yönelik topyekün bir fikir birliği olabileceğini zannetmem, olsa bile faydasının düşük olacağına inanıyorum” diyerek başlıyor. Kazaz, birden fazla grup, farklı fikirlerde uzlaşır ve bu görüşleriyle çözüm arayışına çıkarsa çok daha verimli ve faydalı süreçlere girileceğine inandığını söylüyor: “Kabaca demokrasiden bahsediyorum aslında. Tek bir doğru ve çözüm yok hiçbir şey için. Telif yasası ve uygulanışında çok ciddi gelişme kaydedilebilir. Bunun için en çok da bizim neslin çalışıp, haklarını bilip takip etmesi gerekiyor.”
Kazaz müzik sektöründe gördüğü sorunları ise şöyle ifade ediyor: “Müzik sektörüne dair başından beri gözlemlediğim en büyük sorun; günü kurtarmaya yönelik, kısa vadeli “vurgun” peşinde olan insanların yaptıklarının başarı kabul edilmesi. Böyle düşünmeyen insanların da çoğu çok büyük hayalperestlikler ve romantik düşüncelere kapılmış haldeler. Bu gibi nedenlerle başka endüstrilerdeki gibi sektör profesyonellerimiz yok denecek kadar az bizim. Müziğin bir iş planı, finansal ve iletişimsel stratejisi olamazmış ve hatta ayıpmış gibi bakılıyor. Bu da içinde bulunduğumuz ekonomik sisteme entegre olmamızı güçleştiriyor. Sömürüye çok açık bir kırılganlık içinde kalmamıza sebep oluyor. Bu kadar kırılgan bir halde salgın gibi olağan dışı dönemlere girince de derin yaralar almamız kaçınılmaz oluyor.”
“Şartları Hafifletecek Bir Vizyon Göremiyorum”
Pandemiyle geçen üç ayın sonunda müzik sektörü için şartları hafifletici adımlar atılmadığını söyleyen Can Kazaz, kendisinin ve Harun Tekin’in dijital konser denemelerinin sektöre yeni bir soluk getirip getiremeyeceğini de değerlendirdi: “Devletin kültür politikalarıyla ilgili, şartları hafifletici icraatlar konusunda bir vizyona ya da doğru danışmanlara sahip olduğunu düşünmüyorum. Sıkı takip etmeme rağmen benim haberdar olduğum bir adım atılmadı ya da atıldıysa sonuç alınamadı. Ama zaten yukarıdan gelen bir hareket beklemek de bizi eleştirdiğimiz vizyonun bir parçası yapar. Bu bağlamda meslek birliklerimizin çalışmalarını sıkı sıkıya ve adaletli sürdürmeleri çok önemli. Benim giriştiğim ya da Harun Tekin’in farklı bir formatta giriştiği bu gibi aktiviteler de önem kazanıyor. Bu konularda dertleri olan insanlar tüm güçleriyle omuz vermeliler. Bence ancak bu şekilde kapılar yavaş yavaş zorlanıp açılmaya başlayabilir.”
Bizi Takip Edin