Etkiniz Covid-19 Kapsamında Uluslararası Alanda Yayınlanan Belgeleri Türkçeleştirdi

Etkiniz AB Programı, Covid-19 sürecinde farklı hak alanları ve süreçten etkilenen dezavantajlı gruplar hakkında yayınlanan önemli belgeleri Türkçe çevirileriyle paylaşıyor.

Kadın, göçmen, LGBTİ+, engelli hakları, salgın kapsamında alınan acil önlemler, insan hakları ve özgürlükler, sivil alan, veri güvenliği konularında çeşitli kurumlar tarafından hazırlanan belgelerin Türkçe çevirileri yüklenmeye devam edecek.

Covid-19 Göçmenlerin İnsan Hakları

COVID-19 virüsü nedeniyle ortaya çıkan mevcut halk sağlığı krizi, zaten savunmasız ve dışlanmış durumda yaşayan insanları ve toplulukları orantısız olarak etkilemektedir. Göçmenler bütün dünyada damgalanmaya ve ayrımcılığa karşı özellikle savunmasız olabilmekte ve yasa, politika ve uygulamalar bakımından, halk sağlığı kapsamı ve COVID-19 müdahale faaliyetleri de dâhil olmak üzere haklara erişimden hariç tutulabilmektedir.

Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Müdahalenin Kalbinde İnsan Hakları – Odak Konular: Covid-19 Göçmenlerin İnsan Hakları belgesi için tıklayınız.

Koronavirüsü Tehlikesi: Adalet Sistemi Açısından Zorluklar

Salgının ve sokağa çıkma yasaklarının veya evde kalmaya yönelik kısıtlamaların süresinin uzatılmasının ortaya çıkardığı ekonomik etkiler ani ve şiddetli olmuştur. Özellikle dar gelirli, mülteci, kadın, alıkonulmuş, çocuk ve benzer diğer gruplar risk altındadır. Bu durum, kurumların kendileri için de geçerlidir. Salgının ve sokağa çıkma kısıtlamalarının hâkimler, adalet kurumlarında çalışanlar, savcılar ve avukatların üzerindeki etkileri de göz önüne alındığında, herhangi bir toplum için kritik öneme sahip olan yargı erki de özellikle günlük işleyişi açısından salgından doğrudan etkilenmiştir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından yayınlanan Koronavirüsü Tehlikesi: Adalet Sistemi Açısından Zorluklar belgesi için tıklayınız.

Covid-19’la Mücadelenin Ayrımcılıkla Mücadele, Çeşitlilik ve İçerme Boyutları

Halk sağlığı ve güvenliğini sağlama devletlerin görevidir ve devletler istişare için çok az zamanları olmasına rağmen daha önce benzeri görülmemiş ve sert önlemler alma konusunda baskı altındadırlar. Her ne kadar virüsün yayılmasını kontrol altına almak ve hayat kurtarmak için hızlı bir şekilde hareket edilmesi gerektiği şüphesiz olsa da belirli müdahalelerin veya yeterli yardım sağlama konusundaki başarısızlıkların veya daha genel olarak gerginlik altında olan toplumlarda hoşgörünün azalmasının azınlıklara ait olan kimselere, dışlanmış topluluklara ve ayrımcılık yapmama, çeşitlilik ve içerme temel ilkelerine tehdit oluşturabileceği konusunda farkındalık artmaktadır.

Avrupa Konseyi Ayrımcılıkla Mücadele Başkanlığı, Ayrımcılığın Önlenmesi, Çeşitlilik ve İçerme Yönlendirme Sekreterliği (CDADI) tarafından hazırlanan, Covid-19’la Mücadelenin Ayrımcılıkla Mücadele, Çeşitlilik ve İçerme Boyutları başlıklı tanıtım notu için tıklayınız.

Covid-19: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele

Avrupa Konseyi üye devletlerinin COVID-19 salgınının oluşturduğu tehditlere karşı halklarını koruma konusunda karşılaştıkları zorlukların farkında olarak, Kadın ve genç kızlara yönelik şiddetin yanı sıra hane içi şiddetin de kriz zamanlarında artma eğilimi olduğunu ve gelen verilerin dünyada ve çok sayıda Avrupa Konseyi üye devletinde bu tür şiddet eylemlerinin belirli türlerine ait raporlanan vakaların sayısında endişe verici bir artışı gösterdiğini işaret etti.

Avrupa Konseyi tarafından yayınlanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne (“İstanbul Sözleşmesi”) Taraflar Komitesi’nin COVID-19 salgını sırasında Sözleşme’nin uygulanmasına dair bildirgesi için tıklayınız

Takip etmek ve tamamına ulaşmak için tıklayınız.