Sonuç Bildirgesi: Barış ot değil ki yeşersin, sen istersen olur barış, istersen çiçeklenir

06 Nisan 2016
Halkların Köprüsü Derneği, gerçekleştirdiği 1. Alan Kurdi Mülteci Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini yayınladı. Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak üç dilde yayınlanan bildirgede, çalıştay boyunca Ortadoğu’da Savaşlar, Suriye İç Savaşı Genel Değerlendirme, Türkiye’deki Mülteciler Neler Yaşıyor, Dünden Bugüne Türkiye’de ve İzmir’de Düzensiz Göç ve Mülteciler Sorunu, Göç, Mültecilik, Sağlık ve Kadın, Halkların Köprüsü Derneği Deneyimi başlıklarında sunumlar […]

Halkların Köprüsü Derneği, gerçekleştirdiği 1. Alan Kurdi Mülteci Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini yayınladı.

Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak üç dilde yayınlanan bildirgede, çalıştay boyunca Ortadoğu’da Savaşlar, Suriye İç Savaşı Genel Değerlendirme, Türkiye’deki Mülteciler Neler Yaşıyor, Dünden Bugüne Türkiye’de ve İzmir’de Düzensiz Göç ve Mülteciler Sorunu, Göç, Mültecilik, Sağlık ve Kadın, Halkların Köprüsü Derneği Deneyimi başlıklarında sunumlar ve atölyeler yapıldığı belirtildi.

Bildirgede “savaşı yaratanlara ve savaşın yarattığı tahribatın sonuçlarını 3 milyar euroluk kirli pazarlıklarla örtmeye çalışanlara” şöyle seslenildi:

  • Mülteci krizinde, bölge ülkeleri kadar Avrupa ve diğer ülkeler de sorumluluk almalı; sorumluluğunu devretmeye yönelik yaklaşımlardan vazgeçmeli;
  • Türkiye gibi ülkelere mali yardımlar ve tanınacak siyasal imtiyazlarla mültecileri Avrupa’ya sokmama uğraşlarına son verilmeli;
  • Avrupa’ya gitmek isteyenler için yasal ve güvenli yollar açılmalı, güvenli geçiş sağlanmalı;
  • İnsan hakları ihlallerine ve insan ölümlerine yol açan güvenlikçi ve mülteci karşıtı sınır politikalarına son verilmeli;
  • Türkiye, mültecilerin ülkeye kabulü konusunda başka ülkelere örnek olabilecek açık kapı politikasına geri dönmeli; “Geri Kabul Anlaşmasını kabul etmemeli, mültecilerin zulüm görecekleri ülkelere gönderilmesine aracı olmamalı;
  • 1951 Sözleşmesi’ne konulan “coğrafi sınırlama” kaldırılmalı, Avrupa dışından gelenlere de mülteci statü sağlanmalı;
  • Türkiye’de doğan çocuklara vatandaşlık hakkı verilmeli;
  • Suriyelilere ek olarak Afganistan, Irak, Eritre, Somali, İran ve Yemen gibi savaşların parçaladığı ve insan hakları ihlallerinin sık yaşandığı ülkelerden gelenlere de aynı haklar tanınmalı;
  • Türkiye’deki mültecilerin ve sığınmacıların insan hakları ve insan onuruna yakışır bir hayat kurabilmeleri için başta çalışma izni, eğitim ve sağlık hakkı olmak üzere tüm haklarına etkin erişimi sağlanmalı.

Bildirgede son söz yerine ise Bertolt Brecht’in şu şiiri yer aldı:

Doğrudur yıldırımın düştüğü, yağdığı yağmurun,

Bulutların rüzgarla sökün ettiği.

Ama savaş öyle değil, savaş rüzgarla gelmez;

Onu bulup getiren insanlardır.

Duman tüten topraktan bahar boyunca,

Dökülüp yükselir birden gökyüzü.

Ama barış ağaç değil, ot değil ki yeşersin:

Sen istersen olur barış, istersen çiçeklenir

Bildirgenin tamamına ulaşmak için tıklayınız