Barış İçin Kadın Girişimi’nden #Heryaşama1oda kampanyası
Barış İçin Kadın Girişimi, “7 kentin 21 mahallesinde abluka sonrası oturulamaz hale gelen sayısız ev ve o evlerdeki hayatlar için”, Yaşam: Yerinde, Yeniden!” kampanyası başlattı: “Nasıl Cerattepe’de akarsularımızı kurutanlara, bu su kaynağını aldığı yerde güzel diyorsak, nasıl Yırca’da ağaçlarımızı kesenlere bu ağaç kökünü saldığı yerde güzel diyorsak; Sur’da, Cizre’de, Silopi’de hayatımıza bombalar yağdırıp yıkanlara karşı […]
Barış İçin Kadın Girişimi, “7 kentin 21 mahallesinde abluka sonrası oturulamaz hale gelen sayısız ev ve o evlerdeki hayatlar için”, Yaşam: Yerinde, Yeniden!” kampanyası başlattı: “Nasıl Cerattepe’de akarsularımızı kurutanlara, bu su kaynağını aldığı yerde güzel diyorsak, nasıl Yırca’da ağaçlarımızı kesenlere bu ağaç kökünü saldığı yerde güzel diyorsak; Sur’da, Cizre’de, Silopi’de hayatımıza bombalar yağdırıp yıkanlara karşı hayatlarına, doğalarına, tarihlerine sahip çıkanlarla birlikte yaşam, yerinde güzel diyoruz. Belki her yıkıntıda bir odayı oturulur hale getirebiliriz hep birlikte.”
Hepimizi yakan bir savaşın yaşam alanlarımızın her köşesinde çeşitli biçim ve vahşetiyle var gücüyle sürdüğü belirtilen kampanya çağrı metninde şöyle deniyor:
“İstanbul, Cizre, Silopi, Ankara, Sur, Nusaybin, İdil ve Derik’te olanlar vahşeti yaşayanlar kadar izlemek zorunda bırakılanları da boğuyor. Her şehir, her mahalle yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalan binlerce insanın acısıyla dolu. Binbir emekle kurulan yaşam biçimlerini, Cenevre sözleşmesi açısından suç olmasına rağmen sivil yerleşim alanlarında fütursuzca kullanılan tanklar yok ediyor. Diyarbakır’da Sur’dan çıkmış olan ya da içeride yakınları olan kadınlar bize “Bunun bir adım sonrası yurtsuzluk…” dediler. Bu cümle hala kulağımızda çınlıyor.
Bir şeyler yapmak gerek
Bu gerçekleşmesin diye bir şeyler yapmak gerek diyoruz. Hemen! Şimdi!
Savaşın yıkımı, tozu dumanı altında bunu konuşamıyoruz ama duyuyoruz, görüyoruz. İnsanlar yok edilen yaşam alanlarına mahallelerine, avlularına, komşuluklarına, camilerine, kiliselerine, hayatlarına dönmek istiyorlar. Yaşam alanlarından vazgeçmek zorunda kalanlar kendilerini içinde bulduğu yokluğun, yoksulluğun çaresini yine kendi yurtlarında yaşamakta buluyorlar. Çünkü oralar onların… Kimse Cizre’nin, Silopi’nin, Sur mahallesinin sokaklarından, dar küçelerinden vazgeçmiyor.
Biz yerinden edilmenin kadınların hayatını nasıl etkilediğini, apar topar gidilen kentlerde hayata tutunmanın zorluğunu, yersizliği, yoksulluğu gördük, tanık olduk. Bu yüzden savaşın binlerce insanı bir kere daha yerinden etmesine razı değiliz. Biz bu göçü 90’larda yerinden edilen bir kadının “o gün evden can havliyle çıktık” cümlesinden tanıyoruz. Bir kadının daha can havliyle çıktığı evine dönememesine razı değiliz; bunun için çalışmak istiyoruz.
Nasıl Cerattepe’de akarsularımızı kurutanlara, bu su kaynağını aldığı yerde güzel diyorsak, nasıl Yırca’da ağaçlarımızı kesenlere bu ağaç kökünü saldığı yerde güzel diyorsak; Sur’da, Cizre’de, Silopi’de hayatımıza bombalar yağdırıp yıkanlara karşı hayatlarına, doğalarına, tarihlerine sahip çıkanlarla birlikte yaşam, yerinde güzel diyoruz.
Bu yüzden “YAŞAM: YERİNDE, YENİDEN! Dayanışmaya Ben de Varım!” başlıklı bir kampanya başlattık. Abluka sonrası gözlemciler 7 kentin 21 mahallesinin onarılması gerektiğini, sayısız evin oturulamaz hale geldiğini söylüyorlar. Belki her yıkıntıda bir odayı oturulur hale getirebiliriz hep birlikte. Belki omuz omuza verirsek insanların yaşam alanlarını koruyabilir, istedikleri yerde barınma haklarını, bu konuda somut bir şey yaparak savunabiliriz.
Bu yüzden “HER YAŞAMA BİR ODA” diyerek hep birlikte yola çıkalım diyoruz. Kadınlarla, kadınlar için… Çünkü biz kadınlar yıllardır sokaklarda “Jin, jiyan Azadi – Kadın, Yaşam, Özgürlük” diye yürüdük. Çünkü biz eninde sonunda yaşamı kadınların her anlamda kuracağını biliyoruz. Çünkü biz kadınlar Eylül ayında Cizre ve Silopi’ye gittiğimizde kadınların yaşamı o zor şartlarda nasıl yeniden kurduklarını gördük zaten. Tanığız!
Barışa 1000 kadın. 10 bin kadın oldu
Biz kadınlar “Barışa 1000 kadın” dedik 10.000 kadın olduk, “Yaşamdan Yanayız” dedik ve şimdi de yaşam alanlarının yıkılmasına, yaşam biçimlerinin yok edilmesine karşı “Yaşam: Yerinde, Yeniden” diyoruz; on binlerce kadın olalım, dayanışmamız büyüsün istiyoruz. #Heryaşama1oda‘yı, dışını, içini birlikte yapalım.
Savaş yıkar, dayanışma yeniden kurar. Savaşın vurduğu yerlerde yaşamı savunmak için, evlerin insansız, insanların yurtsuz kalmasına razı değiliz demek için her çaba çok kıymetli. Savaşa rızamız yok! Yaşamların oradan oraya sürüklenmesine rızamız yok! #YaşamdanYanayız diyen, demiş olan ve demek isteyen tüm kadınlara çağrımızdır! Gelin savaşın yarattığı yıkımın karşısında, barış hakkımıza, hakikat hakkımıza, yaşam alanlarına, yaşama sahip çıkmak için dayanışmamızı örelim, harekete geçelim!”
#YaşamYerindeYeniden
#Heryaşama1oda
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız
Bizi Takip Edin