“Teknoloji, Sivil Toplum İçin Birçok Yeni İmkân Sunuyor”
Türkiye’de Sivil Toplumun Teknolojiye ve Dijital Dönüşüme Uyumu adlı dosyamızda, bugün erken çocukluk eğitimleri ile ihtiyaç sahibi çocukları ve anne babalarını eğitim yoluyla destekleyen Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)’nın teknolojiye yaklaşımına odaklanıyoruz.
“Her çocuk hayata eşit başlamayı hak eder” misyonuyla hareket eden AÇEV, sağlam bir geleceğin temelinin yaşamın ilk 6 yılında atıldığını vurguluyor. İlk 6 yıl mobil uygulaması hazırlayan AÇEV, teknolojik dönüşümün küçük adımlarla başlayan ama sürekli devam etmesi gereken bir süreç olduğu yaklaşımına sahip. AÇEV’in teknolojiye ve dijital dönüşüme bakışını, kurum yetkilisi Can Aksoy ile konuştuk.
STK’ların teknoloji ve dijital dönüşüme uyumundan ne anlıyorsunuz? Teknolojinin sivil toplum çalışmalarına pozitif ve negatif etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
STK’lar teknoloji sayesinde operasyonlarında kolaylaştırıcı araçlardan destek alıp verimlerini arttırabilir daha ölçülebilir ve kontrollü yönetim sağlayabilirler, dijital dönüşüm sayesindeyse yeni yöntemler keşfederek fırsatlardan faydalanabilirler.
Teknolojinin sivil toplum için birçok yeni imkân oluşturduğunu bundan dolayı olumlu etkilerinin daha fazla olduğu söylenebilir. Örneğin sosyal medya sayesinde kitlelerin farkındalığının daha hızlı tetiklenebildiğini, dijital iletişimle farkındalık sahibi kişilerin daha çok bilgi kazanabildiğini düşünüyoruz.
Farklı bir örnekse teknoloji sayesinde güçlenen kitle fonlamasının sivil toplum çalışmalarına hem finansal, hem savunuculuk, hem kamuoyu bilinirlikleri için çok olumlu etkisi olabilir. Tabi tüm bu teknolojik dijital dönüşümü düşünürken, teknolojiye ulaşamayanlar veya yeterince faydalanamayanların göz önünde bulundurulması kritik önem taşıyor.
Kurumunuz faaliyetlerinde teknolojiyi ve dijital iletişim araçlarını ne ölçüde kullanıyor? Ne gibi faaliyetler yapıyorsunuz ve yapmayı planlıyorsunuz?
Teknolojiyi hem mevcut faaliyetlerimize yönelik desteklemek ve kolaylaştırmak amaçlı kullanıyoruz hem de dijital teknolojiler sayesinde ihtiyaç sahiplerine alternatif gelişim kanalları sağlamak için kullanıyoruz. Geleceğe yönelik hem mevcutların geliştirilmesini, hem de iletişim ve savunuculuğumuzu güçlendirecek çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
2020 yılı içinde tamamlamayı hedeflediğimiz başlıca projelerimiz; ilk 6 yıl mobil uygulamamızın gelişmesi, sosyal medyanın yayın organlarının daha aktif kullanılması, çevrim içi eğitim kursu, topluluk yönetimi ve veri tabanı oluşturulmasına yönelik olacak…
Bağış ya da gelirlerinizi artırmak için teknolojiden faydalanıyor musunuz?
Yeni mecralarda da yer almak, destekçilerimize farklı opsiyonlar sunabilmeye ve bağış kayıtlarının yönetiminde daha çok faydalanıyoruz.
Sosyal medya iletişimimizin güçlenmesi, bilinirliliğimizi ve bağışlarımızı arttırdı.
Türkiye Techsoup gibi Google, Microsoft, Facebook gibi sivil topluma ücretsiz destek veren yada bağış yapan kurumların hizmetlerinden haberdar mısınız? Bunlardan ne ölçüde yararlanıyorsunuz?
Evet, memnuniyetle haberdarız. Kimi kurumlar alt yapısal, kimileri mecra, kimileriyse lisans indirimi gibi birbirini tamamlayan destekler verdiği için bu destekler daha da anlamlı oluyor. Aynı zamanda bu kurumların STK’larla yakın iletişimde olmaları da süreçlerimizi kolaylaştırıyor.
Dijital iletişim stratejiniz ve doğrudan iletişimden sorumlu bir personeliniz var mı? Sosyal medya hesaplarınızı aktif olarak kullanıyor musunuz?
Evet dijital iletişime büyük önem veriyoruz. Sosyal medya kanallarımızı aylık ya da haftalık olarak planlıyoruz.
Dijital iletişim kanallarınızın etkisine dair bir ölçümleme, etki analizi yaptınız mı?
Evet sosyal medya iletişimimizin güçlenmesi daha çok destekçiye ulaşmamızı sağladığı bilinirliliğimizin arttığını ve daha çok bireysel bağış aldığımız sonucunu verdi.
Veri analizi ve veri görselleştirme yöntemleri hakkında bilgiye sahip misiniz?
Evet ama dijital kanallar üzerinde buna yoğunlaşabilmiş değiliz
Teknolojik gelişmelerin hızına uyum sağlamak gibi bir kaygınız var mı? Var ise bunun için neler yapıyorsunuz?
Tabi ki bunu hedefliyoruz ama teknoloji geliştiricisi olmadığımız için öncülük hedefimizden ziyade, doğru projelere odaklanarak, fırsatları kaçırmamak sağlayabileceğimiz etkiyi geliştirme amacımız var.
Teknolojik dönüşüm küçük adımlarla başlayan ama sürekli devam etmesi gereken bir süreç.
Teknolojik dönüşümlere uyum konusunda, kurumunuzun ve Türkiye’de sivil toplumun kapasitesine ilişkin değerlendirmeniz nedir? Türkiye’de sizce teknolojiyi iyi kullanan ve dijital iletişim araçlarında başarılı STK’lar var mı?
En önemli kısmın bu ihtiyacın fark edilmesi olduğunu düşünüyoruz. Bunu fark eden STK’lar sonrasında çok başarılı örnekler oluşturabiliyor. Öğretmen Ağı bunun yaşayan bir örneği, Tohum Otizm Vakfı’ysa Minecraft ile çok orijinal bir dijital iletişim projesi başardı.
Yapay zekâ, kodlama, Blockchain gibi yeni gelişmelerin sivil topluma etkilerine ilişkin verilecek eğitimler sizce gerekli mi? Bu tür eğitimlerin sivil toplum faaliyetlerine katkı sağlayacağına inanıyor musunuz?
Kesinlikle evet. STK’lar yeni teknolojik gelişmeleri sistemlerine en hızlı dâhil eden kurumlar olmasalar da her yeni teknolojiyle gelen yeni bir fikirler, gelişme vizyonları bulunuyor. Kurumlar bu vizyona ne kadar erken erişirse, teknoloji daha erişilebilir olduğunda da o kadar erken adapte olup faydalanabilirler.
Eklemek istediğiniz başka hususlar var mı?
Teknolojik dönüşümle ilgili olarak tek seferlik büyük bir proje olmadığını, küçük adımlarla başlayan ama sürekli devam etmesi gereken bir süreç olduğunu düşünüyorum. Ve tabii ki sivil topluma sağladığınız destek için teşekkürler.
Bizi Takip Edin