Karaman’daki tecavüz iddialarına karartmaya tepki

16 Mart 2016
Karaman’da sınıf öğretmenliği yapan M.B.’nin çocuklara tecavüz ettiği iddialarına ilişkin haberlerin yayın yasağı getirilerek karartılması, tepkilere neden oldu.   Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, “45 çocuğa tecavüz geçiştirilemez! Yayın yasağıyla karartılamaz! Susmuyoruz! Cezaevlerinde, vakıflarda, okullarda, devlet yurtlarında, her yerde gerçekleşen çocuklara yönelik yaygınlaşmış tecavüze sessiz kalmıyoruz! Kanıksamıyoruz!” açıklaması yaptı. Faillerin ceza alması kadar, şiddete maruz bırakılanlara […]

Karaman’da sınıf öğretmenliği yapan M.B.’nin çocuklara tecavüz ettiği iddialarına ilişkin haberlerin yayın yasağı getirilerek karartılması, tepkilere neden oldu.

 

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, “45 çocuğa tecavüz geçiştirilemez! Yayın yasağıyla karartılamaz! Susmuyoruz! Cezaevlerinde, vakıflarda, okullarda, devlet yurtlarında, her yerde gerçekleşen çocuklara yönelik yaygınlaşmış tecavüze sessiz kalmıyoruz! Kanıksamıyoruz!” açıklaması yaptı. Faillerin ceza alması kadar, şiddete maruz bırakılanlara yönelik sağaltıcı hizmetlerin getirilmesini talep eden dernek, faillerin, suç ortaklarının, göz yumanların erkeklik indirimlerinden yararlanmaması gerektiğini belirterek, takipçilerinden ‪#‎BunuYapabiliriz hastag’iyle konunun gündem dışı bırakılmaması için destek istedi.

İzmir Barosu ise bir basın bildirisi yayınlayarak, şöyle dedi:

“Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarında bulunan 45 öğrenciye tecavüz edildiği haberleriyle kamuoyu sarsılmıştır. Tecavüz eden öğretmenin tutuklandığı soruşturmada son dönemlerde alışkanlık olduğu üzere savcılığın talebi üzerine gizlilik kararı verilmiştir. Bu olayın gizlilik kararıyla gözlerden uzak tutulmaya, tüm sorumluların ortaya çıkarılmasına yönelik etkin bir soruşturma ve yargılama yapılmayacağına yönelik kaygılarımız vardır.

saldırılar tüm boyutuyla tartışılmalı

Çocukların aileleri dışında en korunaklı olmaları gereken bu yurt ve kurumlarında gerçekleşen ve çocuk istismarında ilk olmayan bu saldırıların tüm boyutu ile uzun uzadıya tartışılması gerekmektedir. Son zamanlarda gündemden düşmeyen bu ve benzer istismar olayları siyasal iktidar tarafından dayatılan eğitim sisteminin iflas aşamasında olduğunu gözler önüne sermiştir. Öğrencilerin devlet yurtlarından, devletin işlettiği pansiyonlardan bu tür cemaat ve vakıfların denetimindeki yurtlar ve evlere yönlendirilmesinin acilen son bulması gerekir. Denetimden uzak bu yurt ve evlerde öğrencilerin istismara açık hale geldiği gün gibi ortadadır. Çocuklara evinin, ailesinin en yakınında, laik, bilimsel, demokratik, parasız bir eğitim sağlanması, temel haktır.”

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin, tüm sorumluların ortaya çıkarılıp hak ettikleri cezayı alıncaya dek bu olayın takipçisi olacağını duyuran açıklamada, “Olayın bütün sorumluları derhal açığa çıkarılmalı, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, bu işin üzerine gitmeyen, istismar vak’alarının bu noktaya ulaşmasına seyirci kalan herkesin işgal ettikleri koltukları bırakarak istifa etmeleri ve yargı karşısına çıkarılmaları gerekmektedir” denildi.

Etiketler