AB Raporu da hayvan haklarında sınıfta kaldı

11 Kasım 2015
Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), son Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporu’nu eleştirerek, raporun hayvan hakları açısından kabul edilemez olduğunu açıkladı. HAKİM Koordinatörü Burak Özgüner “Rapor, hayvan hakları konusunda sınıfta kalmıştır” dedi.   Türkiye’deki hayvan hakları ihlâllerini izleyen ve raporlayan Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), dün yayınlanan Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu’nu değerlendirdi ve raporda […]

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), son Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporu’nu eleştirerek, raporun hayvan hakları açısından kabul edilemez olduğunu açıkladı. HAKİM Koordinatörü Burak Özgüner “Rapor, hayvan hakları konusunda sınıfta kalmıştır” dedi.

 

Türkiye’deki hayvan hakları ihlâllerini izleyen ve raporlayan Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), dün yayınlanan Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu’nu değerlendirdi ve raporda hayvan haklarına yer verilmemesini eleştirdi. HAKİM Koordinatörü Veteriner Teknikeri Burak Özgüner, “AB raporunda hayvan haklarının Türkiye’deki durumuna ilişkin tek bir eleştiri dahi yer almamış. Raporda hayvanlar, hakları olan canlılar olarak değil; hastalık kaynağı birer odak, tüketilecek bir nesne olarak yer alıyor” açıklamasında bulundu.

Özgüner, raporda sadece çiftlik hayvanlarının refahı ve yumurta tavuklarının korunmasına dair düzenlemelere yer verildiğini belirterek “Raporda maalesef sadece mevzuatta ‘çiftlik hayvanı’ olarak tabir edilen hayvanlardan ve yumurta tavuklarından bahis var. Halbuki Türkiye’deki hayvan hakları ihlâlleri incelendiğinde barınaklardan deney laboratuvarlarına, mezbahalardan süt ve yumurta çiftliklerine, hayvanat bahçelerinden hayvanlı sirklere ve yunus parklarına varana kadar, hayatın hemen hemen her alanında ciddi bir zulümle karşılaşıyoruz. AB raporunda, bunların hiçbirinden bahsedilmemiş” dedi.

AB ANAYASASININ İÇİ BOŞALTILIYOR

Hayvanların doğuştan gelen haklara sahip olduğuna dikkat çeken Özgüner, “Devletler, hayvanların doğuştan gelen haklara sahip olduğunu kabul ediyor ancak Türkiye’de olduğu gibi AB’de de hayvanların hakları, mevzuatla güvence altına maalesef alınmıyor. Örneğin AB Anayasası’nda hayvanlar, ‘duygulu varlıklar’ olarak tanımlanıyor. Ancak, raporda böyle bir yaklaşım yok; bu rapor, AB Anayasası’nın da içini boşaltıyor. Zaten hayvan hakları bağlamında, AB’nin örnek alınacak pek bir yanı da yok. Hayvanlara merhamet değil, adalet ve özgürlük istiyoruz” diye konuştu.

Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu’nun, hayvan hakları açısından hiçbir anlam taşımadığını ifade eden Özgüner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Raporda hayvan refahına yer verilip hayvan hakları konusundaki sorunlardan ve mevzuat eksikliklerinden bahsedilmemesiyle hayvan hakları ve biz aktivistler açısından raporun hiçbir anlamı kalmadı. Raporda bahsi geçen ve son dönemde Türkiye’de yürürlüğe giren düzenlemeler, hayvanların daha ‘insanî’ koşullarda nasıl kullanılacağını ve öldürüleceğini hüküm altına alıyor. ‘Hayvan refahı’ dediğimiz bu düzenlemelerin varlığında hayvan haklarından bahsetmemiz mümkün değil. Dolayısıyla bu hâliyle rapor, hayvan hakları açısından sınıfta kalmıştır.”

RAPORDA ‘HAYVAN REFAHI’ NE ŞEKİLDE YER ALDI?

  • Çiftlik hayvanlarının refahı ve yumurta tavuklarının korunmasına ilişkin düzenlemeler, yürürlüğe kondu. Bununla birlikte, hayvan refahı konusunda AB müktesabatına tam uyum için daha çok yapısal ve idarî çaba gerekli. Zoonoz hastalıklar konusunda mesafe kaydedilmedi. (Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu; sayfa 45)