Göçler Türkiye’de şark çıbanı, çocuk felci ve kızamığı artırdı

10 Mart 2016
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Ortadoğu’dan başlayan yeni göç dalgasının Türkiye’de şark çıbanı, çocuk felci ve kızamıkta artışa neden olduğunu belirterek, “Suriye’de olan bir sorun yarın Hamburg’da, Londra’da bir şekilde görülebiliyor. İstanbul ve Ankara da bu açıdan son derece kritik” dedi. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nce […]

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Ortadoğu’dan başlayan yeni göç dalgasının Türkiye’de şark çıbanı, çocuk felci ve kızamıkta artışa neden olduğunu belirterek, “Suriye’de olan bir sorun yarın Hamburg’da, Londra’da bir şekilde görülebiliyor. İstanbul ve Ankara da bu açıdan son derece kritik” dedi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nce bu yıl 30’uncusu düzenlenen KLİMİK-2016 Kurultayı Antalya’nın turizm bölgesi Belek’te başladı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Ergönül ‘yeni hastalıklar’ kavramının Türkiye’de ve dünyada önem kazandığını belirterek, bu noktada Türkiye’nin doğu ve batı arasında köprü konumuyla kritik önemde olduğunu söyledi.

Son dönemde özellikle Suriyeli göçmenlerin Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışmalarının, batı dünyasının yeni hastalıkları gündeme almasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Ergönül, Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin önemli toplantılar yaptığını kaydetti.

Selanik’te konuyla ilgili geçen hafta bir toplantıya katıldığını, Antalya’da bu yıl 30’uncusu düzenlenen KLİMİK-2016’da bu konuyu ele aldıklarını aktaran Prof. Dr. Ergönül, toplantılarda tartışmaların “Göçler nedeniyle yeni gelen enfeksiyonlar var mı?” sorusu etrafında şekillendiğini belirtti.

Türkiye açısından güney illerde ‘leşmanya’ yani ‘şark çıbanı’ hastalığı sayısının arttığını; bir dönem Türkiye’de tamamen yok edilmiş ‘çocuk felci’ riskiyle Türkiye’nin karşı karşıya kaldığını, kızamığın bir dönem arttığını belirten Prof. Dr. Ergönül, “Bunun dışında çok değişik, bilmediğimiz farklı bir hastalık gelmedi. Örneğin Ortadoğu solunum sıkıntısı virüsü, ‘Mers’ diye bilinen bir virüs vardır. Solunum sıkıntısına neden olan ve yüzde 50 öldürücü bir hastalık. Ortadoğu virüsü ülkemizde sadece 2- 3 hastada tespit edildi. Onlar da Arabistan’a seyahat etmiş kimselerdi. Ciddi bir artış olmadı” diye konuştu.

Suriye’den göç dalgasının bilinen, Türkiye’de var olan hastalıklara ek olarak çok aşırı yüksek enfeksiyon riski saptanmadığının altını çizen Prof. Dr. Ergönül, “Göçmenlerle HIV/AIDS artışı olmadı. Tüberküloz vakaları zaten vardı ancak bir artış olabilir” dedi. Ancak tüberkülozun Avrupa için bir risk olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergönül, şunları söyledi:

“Avrupalı meslektaşlarımız daha az bilgililer. Türkiye arada bir ülke olduğu için hem Avrupa’nın, hem Asya’nın, hem de Afrika’nın hastalıklarını bilmek durumundayız. Yeni göç dalgasıyla dünya ölçeğinde bilgilerimizin eşitlendiği bir noktaya gidiyoruz. Dünya global bir yapıda olduğunu göstermiş oluyor. Bugün Suriye’de olan bir sorun yarın Hamburg’da, Londra’da bir şekilde görülebiliyor. İstanbul ve Ankara da bu açıdan son derece kritik.”

KONTROLLERİN İYİ YAPILMASI GEREKİYOR

Prof. Dr. Ergönül, göç ve yeni enfeksiyonlar konusunda dikkat çekilmesi gereken bir noktanın da ancak sağlıklı insanların göçte nihai hedefe ulaşabilmesi olduğunu söyledi. Bu durumu ‘seleksiyon’ olarak ifade eden Prof. Dr. Ergönül, “Hasta olanlar, ağır hastası olanlar belki kıpırdayamıyor. Her zaman daha ileriye gidebilenler sağlıklı olanlardır. Bunların bir kısmı yolda ölebiliyor. Karşılaştığımız sağlıklı popülasyonu görebiliyoruz. Bir buzdağının ucunu ancak görüyoruz. O anlamda uyanık ve dikkatli olmalıyız” diye konuştu.

DHA