Peki Türkiye’nin ilk gergedanı Samir mutlu mu?

07 Aralık 2015
Geçtiğimiz hafta medya bizlere bir müjde verdi: Türkiye’nin ilk gergedanı Darıca’daydı! Kapısında kuyruklar oluştu. Peki acaba gergedan Samir de mutlu muydu bu durumdan? Kocaeli Doğa ve Hayvan Savunucuları Derneği’yle madalyonun öbür yüzüne baktık.   İskoçya’dan Darıca Faruk Yalçın Hayvanlar Alemi ve Botanik Parkı’na getirilen Samir 7 yaşında bir erkek gergedan. Bu yolculuk 200 saat yani […]

Geçtiğimiz hafta medya bizlere bir müjde verdi: Türkiye’nin ilk gergedanı Darıca’daydı! Kapısında kuyruklar oluştu. Peki acaba gergedan Samir de mutlu muydu bu durumdan? Kocaeli Doğa ve Hayvan Savunucuları Derneği’yle madalyonun öbür yüzüne baktık.

 

İskoçya’dan Darıca Faruk Yalçın Hayvanlar Alemi ve Botanik Parkı’na getirilen Samir 7 yaşında bir erkek gergedan. Bu yolculuk 200 saat yani yaklaşık 7 gün sürdü. Parkın genel müdürü Yücel Yılmaz, “Yaklaşık 1 milyon 200 bin TL’lik bir masraftan sonra bu duyguyu yaşadık. Bütün Türkiye’ye hayırlı olsun diyoruz” dedi. Gergedan Samir’i görmek isteyenler, Darıca’da kuyruklar oluşturdu.

?Peki her şey gerçekten bu kadar sevindirici miydi? Elbette bir de Samir’e sormak gerekirdi ancak bu mümkün olmadığı için, bir bilene, Kocaeli Doğa ve Hayvan Savunucuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tülay Çetin Erdurmaz’a sorduk:

Erdurmaz, Samir’in ilkel koşullarda taşındığını belirtti: “Taşınma videolarına baktığımızda hayvanın yaralandığını, ıstırap çektiğini görebiliyoruz” dedi. Kaldı ki hayvanların doğal ortamlarından koparılması ve hayvanat bahçelerinde hapsedilmesine karşı olduklarını belirten Erdurmaz, şöyle devam etti:

“Hiçbir canlı hapsedilmemeli. Biz dernek olarak hayvanat bahçeleri, yunus gösteri merkezleri, hayvanlı sirklerin, hayvanların deneylerde ve meta olarak  kullanılmalarına  karşı olarak mücadele yürütüyoruz. Elbette şu an hayvanat bahçelerinde bulunan hayvanlar doğaya bırakılmamalı, onların ihtiyaçlarına göre  rehabilitasyonları yapılarak  doğal yaşamlarına dönmeleri sağlanmalı.

Hala öğrenciler hayvanat bahçelerine götürülüyor. Böyle olunca da sanki bir hayvanın doğal ortamı kafeste yalnız başına bulunmakmış gibi düşünülmeye devam ediliyor. Hele ki günümüzde internetten her şeyi öğrenme imkanının bu kadar fazla olduğu bir dönemde hayvanat bahçelerinin sürdürülmesinin ve desteklenmesinin hiçbir açıklaması olamaz.”

TİCARİ ZİHNİYET HAYVANLARI HAPSEDİYOR

Hayvanların nereden getirildilerse, orada yaşamaları gerektiğini savunuyor dernek. Erdurmaz, her canlının bir yaratılma sebebi ve görevi olduğunu hatırlatarak, “Biz bu şekilde hayvanları doğadan tecrit edemeyiz, buna hakkımız yok. Özgürlükleri yok, yalnız bir şekilde sanal bir dünyada yaşamaya zorlanıyor hayvanlar. Tüm bunlarda ticari bir zihniyet var, para kazanmak için yapılıyor” diye konuşuyor.

Peki şimdi Samir’e ne olacak, sorusuna da şu karşılığı veriyor: “Darıca Hayvanat Bahçesi’nin koşulları çok kötü ve yetersiz. Zaten gergedana gereği gibi bakabilecek bir ortam da yok, o hayvan maalesef ölecektir diye düşünüyorum. Yasal düzenlemeler de ne yazık ki ticari beklentiler yüzünden göz ardı ediliyor. Türkiye Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne imzacı bir ülkedir. Beyannamenin dördüncü maddesi şöyledir: ‘Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.’

Türkiye imzacı olduğu bu beyanname kapsamında 2004 yılında 5199 Hayvanları Koruma Kanunu’nu çıkartmıştır. Bu kanunun içeriği ve yaptırımı yetersiz olduğu gibi, var olan haliyle de  uygulanmamaktadır.

İnsanlar gibi hayvanların da hakları vardır. Bizler derdimizi anlatıp çözüm arayabiliriz. Fakat hayvanların böyle bir durumu yok. Hissederler, acı çekerler ama biz onları hapsedersek bir şey yapamazlar. Hayvanlar hiçbir suçları olmadığı halde ömür boyu hapis hayatı yaşıyorlar.”

Kocaeli Doğa ve Hayvan Hakları Savunucuları Derneği 

İletişim için

Web Facebook