Hak örgütleri kaygılı: Gücün orantısız ve kötüye kullanılması sona ermeli

24 Aralık 2015
Hak temelli çalışan örgütler sokağa çıkma yasaklarının ve çatışmaların sürdüğü şehir ve ilçelerdeki hak ihlallerine dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı, sağlık hakkına vurgu yaparken, HRW öldürülen 15 sivilin akrabaları ve tanıklarla görüşmelerden sonra bir açıklama yaptı. Kadın ve LGBTİ örgütleri ise yeni yıl dileklerinde barışı öne çıkarmaya çalışıyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı, […]

Hak temelli çalışan örgütler sokağa çıkma yasaklarının ve çatışmaların sürdüğü şehir ve ilçelerdeki hak ihlallerine dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı, sağlık hakkına vurgu yaparken, HRW öldürülen 15 sivilin akrabaları ve tanıklarla görüşmelerden sonra bir açıklama yaptı. Kadın ve LGBTİ örgütleri ise yeni yıl dileklerinde barışı öne çıkarmaya çalışıyor.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, sokağa çıkma yasaklarının en yoğun can aldığı Cizre’nin Cudi, Nur ve Yasef mahallelerine ilişkin şu bilgileri vererek endişelerini dile getirdi:

– 112 Ambulansları hiçbir şekilde hasta almaya gelmiyor.

– Mahallelilerde soğuklardan dolayı üst solunum yolları enfeksiyonları görülüyor.

– Çocuklarda yüksek ateş baş gösteriyor ama yasak öncesi stok yaptığımız ateş düşürücü şuruplar bitmek üzere.

– Kronik hastaların ilaçları da bitmek üzere. Tansiyonu 230’a yükselmiş kişiler var.

– Askeri Karargâh olarak kullanılan Cizre Devlet Hastanesi’nin yanındaki eczanenin kimi zaman günde birkaç saatliğine açıldığını öğrendik fakat buna da Cizre halkının ulaşması ve faydalanmasının imkânı yok.

– İnsanların çoğu bu sağlık ve hava şartlarında, evlerinin bodrumlarında hayatta kalmaya çalışıyor.

– Hamilelerde düşükler ve evde doğumlar yaşanıyor ancak bu kadınlar da hastaneye gidemiyor ve ölü doğumlar gerçekleşiyor.

– Diyalize girmesi gereken kişilerin durumları gittikçe kötüleşiyor.

HRW: SİVİL ÖLÜMLERİN ARTMASINDAN ENDİŞELİYİZ

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ise sokağa çıkma yasakları, operasyonlar ve sivil ölümlerle ilgili açıklama yaparak, “Temmuz 2015’ten bu yana devam eden güvenlik operasyonları ve çatışmalar sırasında kadın, çocuk ve yaşlılar dahil olmak üzere çok sayıda Kürt sivil öldürüldü. Kesin rakamları tespit etmek zor olsa da ölen polis memurlarının, PKK’nin gençlik kanadı üyesi olduğu iddia edilenlerin ve PKK mensuplarının sayısı da yüzleri aştı.”

Bazı mahallelerin ordunun top atışlarına ve silahlı Kürt gruplarıyla aralarındaki yoğun çatışmalara sahne olduğunu ifade eden HRW, eylül ve kasım aylarında uygulanan üç uzun süreli sokağa çıkma yasağı esnasında asker ve polis güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda öldürülen 15 sivilin akrabaları ve tanıklarla görüşmeler yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Anlatılanlara göre devletin uyguladığı sokağa çıkma yasakları esnasında yaralıların tedaviye erişimi engellendi, mahallelerin tamamında halkın su ve elektriği kesildi ve yiyecek almaları mümkün olmadı. Pek çok insan çatışmalardan kaçmak için evlerini terk etti.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb ise şunları söyledi:

“Türkiye hükümeti güvenlik güçlerini dizginlemeli. Gücün orantısız ve kötüye kullanılmasını derhal sona erdirmeli ve operasyonlar sırasında gerçekleşen ölüm ve yaralanmaları soruşturmalı.”

Örgütün görüştüğü tanıklar, “güvenlik güçlerinin sokakta gördükleri veya evinden çıkan herkesin üzerine, silahlı olup olmadığına ve bir tehdit oluşturup oluşturmadığına bakmaksızın ateş açtıklarını” anlattılar.

LAMBDAİSTANBUL’DAN YENİYILDA BARIŞ DİLEĞİ

Lambdaistanbul da 2016 için “Barış” diledi. Yetkililere “Silahların susması, müzakere masasına dönülmesi için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?” sorusunu yönelten Lambdaistanbul, şu duyuruyu yaptı:

“Diyarbakır, Ankara, Suruç katliamları, homofobi, transfobi, intiharlar, nefret suçları, trafik kazaları derken oldukça zor bir 2015 senesi geçirdik. Tüm bunlara karşı ayakta kalmamızı sağlayan gene dayanışma ve birbirimize tutunmamız oldu. Lambdaistanbul olarak yılın bu son günlerinde sizleri bu savaşı, bu katliamı sonlandırmak için sesimize ses katmaya çağırıyoruz.

Biz 2016’nın ülkemize barış getirmesini istiyoruz. Sadece istemekle kalmamak adına harekete geçiyoruz ve 2016 senesinde barış üzerine daha çok etkinlik yapacağımızı ve daha çok konuşma, tartışma imkanı yaratacağımızı tüm takipçilerimize duyuruyoruz. Bununla beraber sizlerden bir kartona 2016’dan barış adına ne dilediğinizi yazmanızı ve kartonunuzla çektireceğiniz fotoğrafı lambda@lambdaistanbul.com mail adresimizden veya facebook/twitter hesaplarımızdan bizimle paylaşmanızı istiyoruz.”

BARIŞ İÇİN KADINLAR YILBAŞI SÜSLERİNİ ‘BARIŞLIYOR’

Barış için Kadın Girişimi ise şu çağrıyı yaptı:

“Biz dayanamıyoruz. Yılların savaş içerisinde gelip geçmesine dayanamıyoruz. Bazı şehirlerde abluka varken, sokaklarda meydanlarda keskin nişancılar, tanklar gezerken, hemen yanı başındaki başka şehirlerde hiçbir şey yokmuşçasına sokakların, meydanların yalnızca yılbaşı süsleriyle kaplı olmasına dayanamıyoruz. İşte bu yüzden yeni yıldan umudumuz adil ve gerçek bir barış. İşte bu yüzden Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin, Dargeçit abluka altındayken biz de İstanbul’dan başlayarak her yerde meydanlarımızdaki yılbaşı süslerini ele geçiriyoruz, #BarışlıYıllar için umutlarımızla, sözlerimizle kaplıyoruz! Şehirlerimiz savaşa sessiz kalmasın diye…”

Grup, “barış için yapılabilecekler”e ilişkin önerilerini de paylaştı: