Çevreci Aktivist Adaylar Belediye Başkanı Oldu
HES'lere, termik ve nükleer santrallere, bakır ve maden arama faaliyetlerine karşı çıkılan bölgelerde yaşayan seçmenler, 31 Mart Yerel Seçimleri'nde oylarını, çevre aktivisti ve çevre dostu olan belediye başkan adaylarından yana kullandı. Yerel seçimlerde çevreci kimliği ile ön plana çıkan ve “çevre dostu” seçim kampanyası yürüten adaylar seçimlerin kazananı oldu. Konuyla ilgili çevreci başkanlar yeni çevre dostu projelerini Sivil Sayfalar’a anlattı.
Çevreci sivil toplum kuruluşları ve aktivistler tarafından yapılmasına karşı çıkılan Hidroelektrik Enerji Santrali (HES), nükleer santral, termik santraller ve maden ocakları yapımı devam eden il ve ilçelerde büyük tepkilere yol açmaya devam ediyor. Bu santrallerin yapılacağı bölgeye sağlayacağı faydalardan çok vereceği zararlar konusunda endişe eden bölge halkı sakinleri, ekolojik çevreye, canlılara ve iklime vereceği zararlar konusunda eylemlerini ortaya koyuyor. Türkiye’de yeşil alanların zarar görmesini istemeyen yerel halkın ve çevreci aktivistlerin mücadeleleri sonucunda yapımı durdurulan veya tamamen iptal edilen santraller bulunuyor. Durum böyle olunca çevreci mücadelelerin seçim sandıklarına yansıyan tarafı da dikkatlerden kaçmadı. HES’lere, termik ve nükleer santrallere, bakır ve maden arama faaliyetlerine karşı çıkılan bölgelerde yaşayan seçmenler, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde oylarını, çevre aktivisti ve çevre dostu olan belediye başkan adaylarından yana kullandı. Yerel seçimlerde çevreci kimliği ile ön plana çıkan ve “çevre dostu” seçim kampanyası yürüten adaylar seçimlerin kazananı oldu. Konuyla ilgili çevreci başkanlar yeni çevre dostu projelerini Sivil Sayfalar’a anlattı.
“Benim cesedimi çiğnemeden Sinop’a nükleer santral kuramazlar”
Karadeniz Bölgesi’nde Sinop’un Abalı köyünde inşa edilmesi planlanan Sinop Nükleer Güç Santrali bölge halkı tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştı. Binlerce ağacın kesilmesiyle birlikte Nükleer Karşıtı Platform üyeleri harekete geçmiş ve eylemlerini sürdürmüşlerdir. Türkiye’nin ikinci büyük nükleer santrali olması planlanan santral için çevreciler tetikte.
Nükleer Karşıtı Platform ile uzun yıllar nükleer karşıtı eylemlere destek veren Sinop Belediye Başkanı Barış Aydan, artık belediye başkanı kimliği ile daha nükleer karşıtı mücadeleye daha aktif bir şekilde destek vereceğini söylüyor. 26 Nisan Çernobil Faciası’nın yıldönümü dolayısıyla Nükleer Karşıtı Platform ile bir eylem hazırlığı içerisinde olduklarını belirten Sinop’un yeni Belediye Başkanı Barış Aydan, “Nükleer santral karşıtı mücadeleye uzun yıllardır devam ediyorum. Şimdi belediye başkanı kimliğimle daha aktif bir destek sunacağım. Sinop’ta ben belediye başkanı olduğum sürece, benim cesedimi çiğnemeden Sinop’a bir nükleer santral kuramazlar. Gerekirse kendim oraya zincirlerim benim cesedimi çiğnerler ondan sonra yaparlar. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Bunun bir teminatı olarak Tema Vakfı’nın Doğa Dostu Belediye Başkanı Taahhütnamesi’ni imzalayarak söz verdim” diyor.
“Fındıklı halkının mücadele azmi HES’leri durdurdu”
Hidroelektrik santral ve maden arama şirketlerinin hedefinde olan Rize Fındıklı’da CHP’nin adayı Ercüment Şahin Çervatoğlu belediye başkanlığı yarışının kazanlarından oldu. Karadeniz’de küçük akarsulara kurulması planlanan HES’lerin durdurulduğunu belirten Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, “Fındıklı Dereleri Koruma Platformu ve Fındıklı halkının yoğun tepkisi ve mücadele azmi, iki vadide bulunan Çağlayan Deresi ve Arılı Deresi’nde bulunan HES yatırımları durdurmuş oldu. Zaten koruma alanı sınırları içerisinde olan vadilerimiz halkın dayanışması ile kurtulmuş oldu” dedi. Ayrıca Çervatoğlu, tebrik için gönderilen tüm çiçeklerin belediye önünde satılacağını ve gelirinin de muhtarlık tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi öğrenciler arasında pay edileceğini de sözlerine ekledi.
“Doğaya ve geleceğimize yapılan bir ihanet”
MTA (Maden Teknik ve Arama Müdürlüğü) tarafından yürütülen maden arama çalışmaları konusunda da bilgi veren Çervatoğlu, Fındıklı’da Gürcü Düzü bölgesinin üstünde bulunan Çağlayan Mahallesinde maden arama çalışmalarının ve sondajlamanın devam ettiğini belirtti. Makine Mühendisi olan Çervatoğlu, “Türkiye’nin enerji açığı ve enerji ihtiyacı var. Sadece ülkedeki kayıp kaçakları önleyebilsek, elektrik ihtiyacının ciddi bir kısmını elde etmiş oluruz. Nasıl ve kimin için enerji arıyoruz? Öncelikle bunu tartışmamız lazım. Elbette enerji ihtiyacımız var ama bu sorunun cevabını vermeden enerji üretimi veya enerji yatırımlarının yapılması çok doğru görmüyorum. Yeraltı kaynaklarımızı elbette kullanalım. Ama bunun en efektif en doğru şekilde nerede ve nasıl çıkarılması gerektiği konuşulmalı. Bunu da tartışacak olanlar; meslek örgütleri, uzmanlar, bilim insanları ve çevre hareketleri olmalıdır. Fakat bunların hepsinden önce yöre halkına sorulmalıdır. Gerçekler faydaları ve zararları ile anlatılmalı ve halka isteyip istemediklerini sormak lazım. Halka rağmen, doğa harikası yeşil alanlar, suyun ve denizin buluştuğu bölgeler, yapılan maden aramalarıyla talan edilecekse bunun karşısında durmamız lazım. Bu yapılan çalışmalar aslında insanlığa hizmet değil doğaya ve geleceğimize yapılan bir ihanettir” dedi.
“Çevreci aktivist mücadelem seçimleri kazanmamda manivela görevi gördü”
Çevre dostu bir belediye başkan adayı profiliyle seçimi kazanma sürecini değerlendiren Çervatoğlu, “Aday olan herkes buranın evladı ve Fındıklının geleceğini düşünen insanlardı. Ama benim HES karşıtı mücadele içersinde olmam, Türk Mimar Odaları Birliği’nde yöneticilik yapmam, yaşam alanlarını savunanların yanında olmam, sosyalist kökenden gelmem, politik kimliğim ve yaşam tarzım Fındıklı halkı tarafından da biliniyordu. Ailem, kendi köyüm, komşu köyler; hepsiyle aynı sokakta aynı mezrada çay toplayarak komşuluk ilişkileri içerisinde olduk. Seçim süreci boyunca küçükten büyüğe herkesi kucaklamaya çalıştım. Her esnafın kapısını çaldım. Fındıklı için ne istediklerini sordum. Hem çevre mücadelesi ile ilgili talepler geldi hem de yaşamsal talepler geldi. Çevre mücadelesinde de bir aktivist olarak yer almam, adaylar arasında farklı bir yere koydu beni. Çevreci aktivist mücadelemin seçimleri kazanmamda bir manivela olarak görev yaptığını söyleyebilirim” dedi.
“Dere ıslahı ile derelerimize cezaevi duvarı örülüyor”
Fındıklı adına bir özeleştiri yapan Çervatoğlu, “Dere ıslahı ile derelerimize cezaevi duvarı örülüyor. Vatandaş koruma duvarları örerek suyu hapsediyor, ıslah etmek deniyor buna. Doğa ıslah edilmez adı üstünde doğal kalmalı. Bu ceza evi duvarlarına karşı çok fazla direnç göstermedik. Fındıklı’da bunu beceremedik. Bir birey olarak benim de payım var. Sümer Vadisi’nde bir dere ıslahı yapıldı ve içerisindeki doğal taşlar dağıtıldı. Derenin debisi yükselince hızı da yükseliyor. Hızı engelleyen doğal taşlar da olmadığı için etrafa zarar vermiyor ama yabani bir hayvan oraya düştüğü zaman kesinlikle boğulur. Doğal yaşamın dengesi böyle böyle bozuluyor. Su kaynaklarına ulaşamıyor canlılar. Tersini düşünmek gerekirse yarın bu suyun ticarileşmesi söz konusu olacaktır ve oradan su almak isteyen vatandaş ücretiyle alabilecektir. Gölgesinden yararlanamadığın ağacı keseceksin mantığıyla düşünmek bizim için doğaya ihanettir” şeklinde konuştu.
“Çevreye duyarlı olmayan hiçbir icraatın içersinde olmayacağız”
Karadeniz yaylalarına yapılması planlanan yeşil yol projesinin şoku atlatılmadan, Artvin’in Cerattepe bölgesindeki yaylalara altın ve bakır madenlerinin kurulup işletilmeye başlanması ve bölgedeki yoğun HES’ler çevrecilerin sürekli gündeminde olan Artvin’de belediyenin el değiştirmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu aşikar. AKP’li eski belediye başkanı Mehmet Kocatepe’nin yerine çevreci kimliğiyle bilinen CHP’nin adayı Demirhan Elçin oldu. Uzun yıllardır termik santrallere karşı Artvin halkı ile büyük mücadeleler veren çevreci mücadelesini ve belediye başkanlığına giden süreci şöyle özetledi: “Artvin gibi güzel bir yerde yaşayıp, doğa dostu olmayan kimse yoktur. Ben belediye başkanı seçilmeden önce de bu mücadelenin içerisinde yer aldım bundan sonra da belediye başkanı kimliğimin bana vermiş olduğu yetki ile mücadele edeceğiz. Cerattepe’de halkın göstermiş olduğu mücadeleye karşı şu an maden arama çalışmaları devam ediyor. Vatandaşın konuyla ilgili bilgi alması mümkün değil, çalışma alanına kimseyi sokmuyorlar. Şimdi belediye başkanıyım, elimden geldiğince bilgilenip halkı da bu konuda bilgilendireceğim. Belediye olarak çevreye duyarlı olmayan hiçbir icraatın içersinde olmayacağız. Çevreyle ilgili diğer kurumların zararları olursa belediye olarak yaptırım gücümüzü uygulayacağız. Ayrıca TEMA Vakfı ile ‘Doğa Dostu Belediye Başkanı Taahhütnamesi’ imzaladık ve doğaya saygılı, doğaya dost çalışmalar yapmayı hedefledik”
“Amasra’da termik santral tarihe karışmış oldu”
“Amasra’da Termik Santral Kurdurmayacağız” diye kampanyalar düzenleyen Amasra’nın çevre dostu belediye başkanı Recai Çakır, sadece Amasra ölçeğinde değil, Bartın halkının da desteğiyle kurdukları “Bartın Platformu” ile uzun yılllar çevreci faaliyetlerde bulunduklarını ifade ediyor. Bartın Platformu’yla birlikte başlattıkları çevreci mücadele ile Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak etkinlikler yaptıklarını belirten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, “Son noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından şirket lehine verilen ÇED (Çevre Etki Değerlendirmesi) olumlu kararını Danıştay aracılığı ile iptal ettirdik. Kararın iptal edilmesiyle birlikte hiçbir inşai faaliyet olmadan Amasra’da termik santral tarihe karışmış oldu. Bunun yanında ÇED olumlu kararına binaen yapılan plan değişiklikleri ile ilgili davalarımız sürüyor. Amasra ve Bartın halkı bu konuda güzel bir sınav verdi. Fakat bu tehdidin bittiği anlamına gelmiyor. Daha önce de yapılan başvurular red olmasına rağmen alanda ya da içerikte ufak değişiklikler yapılarak tekrar başvurular oldu. Ama biz buna karşı da uyanırız. Amasra ve Bartın olarak da çevreye duyarlı politikalarla çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Fosil yakıtlardan çıkan baca gazlarını filtreleme sistemi projesi yolda..
Amasra’nın doğa dostu belediye başkanı olarak gerçekleştirmek istedikleri projelere değinen Çakır, “Termik santral tehdidini halkımıza açıklarken altını çizdiğimiz önemli meselelerden biri; santralden çıkacak baca gazlarını ve partiküllerin insan sağlığını olumsuz yönde etkileyerek astım, bronşit, kanser ve benzeri hastalıklara neden olabileceğiydi. Bu sadece termik santralle ilişkili değil. Amasra’da şu anda da fosil yakıtlar tükettiğimiz için bunların etkilerini de sınırlayacak bir filtreleme sistemi projemiz var. Amasra halkıyla sözlü olarak paylaştığımız yakında daha geniş bir katılımla değerlendirip altyapısını oluşturacağımız bir projemiz var. Çevre konusunda duyarlılığı artırmaya ve geliştirmeye devam ediyoruz” diyerek devam etti.
Amasra’nın temel olarak turizim faaliyetleri ile geçimini sürdüren bir ilçe olduğunu altını çizen Çakır, “Termik santraller en başta ekonomik olarak ilçemize zarar veriyor. Bunun ötesinde çevre ve canlıların yaşamına yan etkileri saymakla bitmez. Ayrıca Amasra geçmişten bu yana balıkçılıkla yaşımını sürdüren ve balık ürünleri satışıyla da adını duyuran bir bölge. Termik santraller bu açıdan da ciddi tehdit oluşturuyordu. Yine orman ürünleri bölgemizde yoğun, ağaç işçiliği ile geleneksel el sanatları ile çalışan insanlar var. O habitat üzerindeki etkileri de malum. İşte tüm bunlar hafızamızda bir yere sahip ve tüm bunları kapsayan bir duyarlılıkla mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Ruhsat verenlere oy vermediler..
Türkiye’nin oksijen deposu olarak bilinen yeşil cenneti Kazdağları’nda yaklaşık 40 noktada altın arama çalışmaları devam ediyor. Termik santrallerin tehdidi altındaki Çanakkale’de temel su kaynağı olan Atıkhisar Su Barajı Havzası’nda yer alan Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi için ruhsat verildi. Çevre halkı da yıllardır madencilere karşı gösterdikleri tepkiyi, bu kez 31 Mart Yerel Seçimleri’de ruhsat verenlere oy vermeyerek göstermiş olacak ki, Ayvacık’ın 3 dönemdir belediye başkanı Mehmet Ünal Şahin yerini CHP’li Mesut Bayram’a bıraktı. TEMA Vakfı’nın Doğa Dostu Belediye Başkanı Taahhütnamesini imzalayan CHP’li Ülgür Gökhan ise dördüncü kez Çanakkale Belediye Başkanı seçildi. Bayramiç’te ise AKP’li eski belediye başkanı Sadettin Arslan’ın yerine CHP’den Mert Uygun geldi. İnşası tamamlanırsa Türkiye’nin ilk ve en büyük nükleer santrali olacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Mersin’in Akkuyu mevkinde kurulacak. Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer seçilmeden önce imzaladığı TEMA Vakfı Doğa Dostu Belediye Başkanı Taahhütnamesi’ne uyarsa şayet bu santrale izin vermeyecektir.
Bizi Takip Edin