Sivil Toplum Fişleniyor mu?
Dernekler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 1 Ekim 2018’de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İçişleri Bakanlığı, Dernekler Yönetmeliği’nde yapılan bu değişiklik ile Türkiye’de faal bulunan derneklerden, tüm kayıtlı üyelerinin kimlik bilgilerini “ivedi” bir şekilde bildirmesini istiyor. İçişleri Bakanlığı’nın gittiği bu değişiklik, ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olduğu ve sivil toplumu fişleyeceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Üyelerin kimlik bilgilerini bildirmeyen dernek yöneticilerine idarî para cezası uygulanabilecek.
İçişleri Bakanlığı, 1 Ekim 2018’de Resmî Gazete’de yayımlanan yeni bir yönetmelik ile Dernekler Yönetmeliği’nin 83. maddesinde düzenlenen “beyanname verme yükümlülüğü”ne ek bir fıkra ekledi. Söz konusu değişiklik ile, derneklere üye olan tüm gerçek kişilerin ad ve soyadları, T.C. kimlik numaraları, meslekleri, öğrenim durumları, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkma/çıkarılma tarihlerinin, beyanname verme süresi beklenmeksizin işlem tarihini izleyen 30 gün içerisinde Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS) üzerinden bildirilmesi zorunluluğu getirildi. Aynı bildirim zorunluluğu, derneklere üye olan tüzel kişiler için de geçerli.
Av. Muhsin Kemal Şimşek: Kimlik bilgilerinin paylaşılmasını kabul etmeyen üyeye “istifa et” denilmesi mi bekleniyor?
Sivil Sayfalar’a konuşan Avukat Muhsin Kemal Şimşek, söz konusu yönetmelik değişikliğinin ulusal ve uluslararası mevzuata aykırılık teşkil ettiğini belirterek “Bu bildirim zorunluluğunun, üye olurken bu yönde rızası sorulmamış bir üye için yerine getirilmesi doğru değil; sonradan bu yönde bir düzenleme yapmanın kendisi hukuka aykırılıktır. Kimlik bilgilerinin paylaşılmasını kabul etmeyen üyeye ‘istifa et’ denilmesi mi bekleniyor? Yönetmelik değişikliğinden sonra, üyenin rızasını aramak, bir dayatma ve dernek üyeliğinden istifaya zorlama sonucunu doğurabilir ki bu da doğrudan hak ihlâlidir”
“Bir dayatma ve doğrudan hak ihlâli…”
“İçişleri Bakanlığı, her daim dernekleri denetleme yetkisine sahip. Bu denetimlerde, bakanlık denetçileri, derneğin her türlü defter ve kaydını inceleme, bunlardan kopya alma hakkına da sahip. Fakat yapılan yönetmelik değişikliği, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırılık teşkil ediyor. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, ‘Birinci fıkrada sayılan sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir’ hükmünü içeriyor. Ancak yönetmelikler, kanunlara, Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olamaz. Dernek üyelerinin tamamının rızasını almadan, üyelerin kimlik bilgilerinin Dernekler Bilgi Sistemi’ne işlenmesi, dernek yöneticileri açısından üyelere karşı kanunî bir yükümlülük getirebilir. Yönetmelik değişikliği ile getirilen bu bildirim zorunluluğu, dernek yöneticilerine bakanlıktan yaptırım olarak dönebilir ancak bu idarî işlemin hukuka uygunluğu da ayrı bir tartışma konusu olacaktır” açıklamalarında bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan: Yönetmelikteki düzenleme yasaya tamamen aykırı
Söz konusu yönetmelik değişikliğinin amacını, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yazılı soru önergesi ile sordu. İzmir Milletvekili Bakan, yönetmelik değişikliğine, yazılı soru önergesinde “Kişisel Verilerin Korunması Yasası, kişisel verilerin ilgili kişilerin açık rızası alınmaksızın işlenemeyeceğini öngörmektedir. Kişilerin rızası olmaksızın kişisel verilerin işlenmesi; kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin, özel alanının ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Yönetmelikteki düzenleme kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesine neden olmaktadır ve yasaya tamamen aykırıdır” şeklinde yer verdi.
İçişleri Bakanı Soylu ise İzmir Milletvekili Bakan’ın yazılı soru önergesini, süresi geçmesine rağmen hâlâ cevaplandırmış değil.
“Sivil topluma yönelik baskının, fişlemenin normalleştirildiğinin bir kanıtı”
İnsan hakları alanında faaliyet gösteren bir derneğin yöneticisi olan ancak ismini paylaşmak istemeyen bir aktivist ise “Son yıllarda zaten sivil toplum üzerinde korkunç bir baskı var. Son yapılan yönetmelik değişikliği, sivil topluma yönelik baskının, fişlemenin normalleştirildiğinin bir kanıtı. Yönetmelik değişikliğinin neden yapıldığına dair kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama da yapılmadı. Güvenlik gibi gerekçeler türetilerek sivil toplumun hareket alanı, bağımsızlığı gitgide daraltılıyor. Bu otoriter tutumun Türkiye’ye hiçbir faydası olmaz aksine zararı olacak” şeklinde konuştu.
Dernek yöneticilerine 1.294 TL idarî para cezası
Yönetmelik değişikliği ile derneğe kayıtlı üyeleri bildirmeyen dernek başkanına, Dernekler Kanunu’nun 32. Maddesinin (l) bendine göre, 2019 yılı itibarı ile 1.294 TL idarî para cezası uygulanabilecek.
Bildirim yükümlülüğü eskiden nasıldı?
Dernekler, eskiden kayıtlı tüm üyelerini bildirmek zorunda değildi. Sadece dernek organlarına (yönetim, denetim vb. kurullar) seçilen üyelerin tam listesini, genel kurullarından sonra 30 gün içinde; kayıtlı üye toplamını da kadın ve erkek olarak ayrı ayrı belirterek, bir sonraki yılın ilk dört ayı içerisinde DERBİS’e yüklenen beyannameler ile bildirme zorunluluğu vardı.
Yapılan yönetmelik değişikliği ile derneklere kayıtlı tüm üyelerin “ivedi” bir şekilde İçişleri Bakanlığı’nın DERBİS sistemine kaydedilmesi istendi. Dernek yöneticilerine kısa mesaj yoluyla ulaştırılan bildirimlerde, bu zorunluluğun ne kadar “ivedi” olduğu ise belirtilmemiş durumda. Dernek yöneticileri, üyeliğe kabul kararı verdikleri yeni üyeleri ve üyeliği son bulan üyeleri, 30 gün içinde DERBİS’e bildirmekle yükümlü kılındı.
Dernekler Yönetmeliği’ne eklenen fıkra ne diyor?
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ne diyor?
Bizi Takip Edin