Kenya Yüksek Mahkemesi Eşcinsel İlişkiyi Yasallaştırma Yolunda

Hindistan Anayasa Mahkemesi’nin 6 Eylül 2018’de eşcinsel ilişkiyi yasallaştırma kararı almasının ardından, Kenya Yüksek Mahkemesi de eşcinsel ilişkiyi yasa dışı olarak kabul etmekte olan anayasadaki Paragraf 162 ile ilgili olarak sene başından beri sürdürülen davanın 22 Şubat 2019’da bir sonuca bağlanacağını duyurdu.

Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi (NGLHRC) içinde bulunduğumuz yılın başlarında davanın açılabilmesinde en büyük rolü oynuyor.

22 Şubat’ta, Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi yetişkinler arasında karşılıklı rızaya dayalı eşcinsel ilişkilerin yasaklanmasıyla vatandaşların aslında temel haklarından alıkonulduklarını belirttikleri savunmaları Kenya Yüksek Mahkemesi tarafından dinlenmişti.

Kenya’da LGBTİ’lerin insan haklarını korumak için bir grup Kenyalı avukat tarafından kurulmuş olan Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi, anayasanın bu paragrafının Kenya’da yaşayan LGBTİ vatandaşların maruz bırakıldığı şiddeti yasallaştırdığını ifade etmişlerdi. Otoritelerin lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender bireylere yönelik şiddeti aklamak için özellikle bu yasadan güven aldıklarını ve çıkarları doğrultusunda yasayı kullandıklarını kaydetmişlerdi.

Aktivist Jay Arap Salat mahkemede yaptığı savunmasında şunları söylemişti: “Gerçek açığa çıkarıldığında hiçbir şeyin sandıkları kadar kötü olmadığını göreceklerdir, insanlar yalnızca kuirler hakkında karar verirken ve onları yargılarken acele ediyorlar. Bu dava insanların bizim hakkımızda söyledikleri canavarca şeylerle ilgili değil. Pedofili, sodomi veya benzeri şeylerle de ilgili değil. Bu yalnızca aşk, bu konuda gayet açığız, biz aşkız, sadece sevmek ve sevilmek istiyoruz.”

Fakat Kenya Meclis Üyesi Irungu Kangata dava dilekçesine karşı çıkarak homoseksüelliği “tercihe dayalı bir yaşam tarzı” olarak gördüğünü ifade etmişti. Sözlerine şunları eklemişti: “Yani bu davanın Batılılar tarafından destekleniyor olması beni endişelendiriyor. Bu Batının kullandığı bir sömürgeleştirme şekli. Bizi, Kenyalıları alçaltmak istiyorlar.”

“PARAGRAF 162 HAKLI BİR SEBEBİ OLMAKSIZIN MASUM İNSANLARA ZARAR VERİYOR”

Gay Star News’e konuşan Afrika’nın öncü LGBTİ aktivisti Edwin Sesange davayla ilgili olarak yorumlarını iletmişti: “Bu sömürgeci sodomi yasaları artık bir kenara atılmalı çünkü masum insanlara zarar veriyorlar. Zaten hiçbir zaman bizim haklarımızı meşrulaştıran bir yasa yoktu. Kenya’daki LGBTİ topluluğu özel haklar talep etmiyor, fakat eşitlik ve korunma için herhangi bir Kenya vatandaşının zaten sahip olması gereken hakları istiyor. Ben Kenya adalet sisteminin Kenyalı LGBTİ’ler için gerekeni yaparak eşitliği temin edeceğine ve ülkeye de yol göstereceğine kesinlikle inanıyorum.”

Kenya’nın Doğu Afrika’daki güçlü pozisyonu göz önünde bulundurulduğunda, bu karar diğer ülkelerin de anayasalarındaki eşcinsel ilişkiyi yasaklayan yasaları tartışmaya açarak değişimlere giden yolda öncülük edebilir. Bu anlamda Kenya, Afrika’da LGBTİ’lerin insan haklarının yasallaştırılmasında oldukça önemli bir yere sahip.

HER ŞEY NASIL BAŞLAMIŞTI?

Yaklaşık iki yıl önce Mombasa’da bir gey çift eşcinsel ilişkiye girmekten dolayı suçlu bulunmuş ve tabi tutuldukları “anal test”ten sonra idam edilmişlerdi. Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi’den avukatlar davayı üstlenmişlerdi ve ülkenin “utanç testi” olarak bilinen prosedürlerin uygulanabilirliği hakkında dava dilekçesi vermişlerdi. Bu davayla birlikte ele alınan diğer dilekçelerden bir diğeri de yine LGBTİ olmaktan dolayı idam edilenKenya vatandaşlarının haklarını konu alıyor. Ayrıca, Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi üyesi Eric Gitari ve Kenya Gey ve Leziyen Koalisyonu tarafından açılan iki farklı dilekçe daha mevcut.

Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi yönetici müdürü Eric Gitari

Sene başında Kenya’nın en güçlü ve başarılı avukatları arasında gösterilen Danıştay Paul Muite tarafından yürütülen mahkemede, yürürlükte olan 2010 Kenya Anayasasına yönelik olarak, LGBTİ’lerin mahremiyet ve onurlarının ihlal edilmekte olduğu, anal yoldan zorla yapılan muayenelerin uygulanabilirliği sorgulanmış, tüm vatandaşların cinsel yönelimleri ve toplumsal cinsiyetleri fark etmeksizin bu haklara sahip olmaları gerektiği vurgulanmıştı.

1897’den beri uygulanan Paragraf 162 “doğaya aykırı bir şekilde cinsel ilişkiye girmeyi” suç olarak kabul ederken, bu “suçtan” dolayı “suçlananlar” 14 yıl hapis cezasına mahkum ediliyor. Bunun yanı sıra, Paragraf 165 ise erkekler arasındaki cinsel ilişkiyi “iğrenç ahlaksızlık” olarak görüyor ve “suçlananları” 5 yıl hapis cezasına tabi tutabiliyor. Penis ve vajinanın penetrasyonu dışından girilen her türlü cinsel ilişkiyi cinsiyet fark etmeksizin ceza kapsamına sokan yasanın tartışmaya açıldığı mahkemede, Hindistan’da geçtiğimiz aylarda yaşanan gelişmenin de Kenya için bir örnek teşkil edebileceğine itiraz gelince Nairobi’deki mahkeme başkanı bu itiraza karşı çıkmıştı.

6 Eylül’de Hindistan’ın Anayasa Mahkemesinin anayasadaki Paragraf 377’yi kaldırma kararı almıştı. Kenya’daki benzer şekilde eşcinsel ilişkiyi “doğaya aykırı” olarak gören bu paragraf sömürge döneminde yasallaştırılmıştı. Hindistan’da yaşayan 78 milyon LGBTİ’nin mahremiyet ve eşitlik haklarının ihlal edilmekte olduğuna karar verilerek yasa yürürlükten 6 Eylül 2018’de kaldırılmıştı.

25 EKİM’DE MAHKEMEDE YAŞANANLAR

Kenya Yüksek Mahkemesi savunmaları dinliyor / Fotoğraf: Twitter

25 Ekim’de Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi’nden davacılar insan haklarının evrensel olduğunu ve Hindistan’daki LGBTİ’lerin karşılaştığı tüm zorluklarla Kenya’daki LGBTİ’lerin de karşılaştığını ifade ettiler. Fakat Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi’nin Twitter hesabından paylaştıkları bilgiye göre, savcı Hindistan Anayasa Mahkemesi’nin cinsel yönelime dair yeterli bir kanıt olmadan doğuştan edinildiğini onaylayan kararı yanlış buldu:

“Avukat Kanjama, Hindistan Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı değil, bizim açtığımız davayı değerlendirmekte oldukları konusunda ısrarlı bir tutum sergiledi. Mahkeme başkanı yine de Hindistan’ın yasal bir örnek teşkil ettiğini, her zaman bir karar verirken diğer ülkelerin örnek gösterildiğini ve neden bu davada da örnek gösterilemeyeceğini sorgulayarak ona karşı koydu.”

“Avukat Kinyanjui cinsel yönelimin yeterli kanıt olmadan doğuştan geldiğini kabul eden Hindistan Anayasa Mahkemesi’nin kararının yanlış olduğunu iddia etti.”

KENYA’DA LGBTİ HAYATI

Kenya eşcinselliğin yasadışı olarak kabul edildiği 33 Afrika ülkesinden biri olmasının yanı sıra, vatandaşlarının hakları konusunda oldukça homofobik ve transfobik tutumunu sürdürmekte ısrarlı.

Kenya Ulusal Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komitesi 2013’ten beri LGBTİ’lere yönelik olarak 3000’den fazla cinayet, cinsel taciz, şiddet, tehdit ve gasp vakası bulunduğunu kaydediyor.

Fakat bunlara rağmen Kenya’da bazı sevindirici gelişmeler de yaşanmıyor değil. Çok kısa bir süre önce, bir lezbiyen çiftin ilişkisini konu alan bir film üzerindeki yasak geçici olarak kaldırıldı.

Cannes Film Festivali’nde gösterilen ilk Kenya filmi olan Rafiki’nin gösterimi, Kenya’daki otoriteler tarafından “lezbiyen içeriği” gerekçe gösterilerek yasaklanmıştı. Filmin yapımcısı konu hakkındaki şikayetini mahkemeye taşımış ve mahkeme de yasağı geçici olarak kaldırma kararı vermişti. Sinema severlerin Rafiki’ye gösterdikleri yoğun ilgi sebebiyle de gösterimlere ek seanslar eklenmişti.

KAYNAKLAR: 

1- 2- 3– 4– 5– 6