153 Kadın Örgütünden “Eşitliğe Son” Yürüyüşüne Tepki
Bugün bir grup "toplumsal cinsiyet eşitliğine son" diyerek, kadına şiddete karşı yasaların iptal edilmesi için Taksim'de yürüyecek. 153 kadın örgütü "Haklarımızdan da mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz" diyor.
Aile Platformu adlı bir oluşum, 6284 nolu Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un iptal edilmesi talebiyle bugün İstanbul Beyoğlu’nda yürüyüş düzenleyecek.
Yürüyüşte İstanbul’da imzaya açıldığı için “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin iptal edilmesini talep ediyor. “Toplumsal cinsiyet eşitliği iptal olsun” ifadesi de oluşumun talepleri arasında yer alıyor.
Bugün Taksim’den Tünel Meydan’a düzenlenecek yürüyüşe karşı, Türkiye kadın hareketi bileşenleri de bir bildiri yayınladı.
Türkiye’nin farklı yerlerinden 153 kadın örgütü “Haklarımızdan da mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz” derken, Türkiye’de kadın hakları mücadelesinin kronolojik bir özetini de paylaştı.
Kadınlar “Biz kadınlar, Türkiye’nin tarih boyunca değişen erkek egemen yapılarına her zaman karşı durduğumuz gibi, bugün de karşı duracağız” dedi.
Kadın hareketi herkesi sorumluluk almaya çağırıyor
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Yıllardır, kadınların yasal ve kurumsal kazanımlarına karşı siyasi iktidar içinden ve dışından yürütülen kampanyalar, TBMM Boşanma Komisyonu Taslak Raporu ile adeta fiili bir hükümet programına dönüşmüş idi. Bu rapor ile çocuk yaşta zorla evliliklerin teşviki, çocuk istismarcılarına af, tecavüzcü ile evlendirme, kadının ev içi emeğinden kaynaklanan miras hakkını elinden alma, erkeklerin boşanmasını kolaylaştırma, boşanmak isteyen kadını ise (nafakasını evlilik süresine bağlayarak nafakasız bırakma tehdidi ve “aile arabulucuları” gibi yöntemlerle) boşanmaktan vazgeçirme; şiddete karşı devlet korumasını belge sunma şartına bağlama gibi düzenlemelerin önü açılmak isteniyordu.
“Yasalarda kadınlar lehine olabilecek her ne varsa bunları budama girişimleri bugün hızla yasaların tamamen kaldırılması taleplerine dönüşmüştür. ‘Aile reisliği geri getirilsin’, ‘çocukların velayeti babaya verilsin’, ‘ev içi emek nedeniyle evlilik içinde edinilen malların eşit paylaşımından vazgeçilsin’, ‘kadına karşı şiddetle ilgili 6284 sayılı yasa tamamen kaldırılsın’, ‘Avrupa Konseyi’nin şiddetle ilgili sözleşmesinden Türkiye imzasını çeksin’ gibi talepler yaygınlaştırılmaya başlandı. Daha da ötesi, bu taleplerin gerçekleştirilmesinin önünde engel olarak görülen kadın örgütleri de açıkça hedef olarak gösterilmektedir.
“Söz konusu bu sürece karşı biz aşağıda imzası bulunan kadın örgütleri/grupları, mücadelelerle kazandığımız haklarımızdan, eşitlik ve özgürlük talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz ve cinsiyet ayrımcılığını pekiştiren her türlü söylem, siyasi pratik ve uygulamanın karşısında duracak ve sorumluları teşhir edeceğiz.
“Türkiye’nin tüm siyasetçilerini, siyasi partilerini ve sivil toplum bileşenlerini siyasal/toplumsal sorumluluk almaya ve kadınları eşit yurttaşlar olmaktan çıkarmak, kadınların emeğini sömürmek ve kadınları güçsüzleştirmek isteyen söylem ve politikalara karşı çıkmaya ve kadın örgütleriyle dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.”
Aile Platformu ve talepleri
Aile Platformu adlı oluşum, yarınki yürüyüşte dile getireceği talepleri şöyle sıralıyor:
“1. İstanbul Sözleşmesi iptal Olsun”
İstanbul’da imzaya açıldığı için “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden bahsediliyor.
“2. 6284 Zulmüne SON”
6284 nolu Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dan bahsediliyor. Oluşum web sitesinde bu talebi şöyle açıklıyor: “Kadının delilsiz beyanı esastır denilen 6284 sayılı yasa kaldırılmalı, cinayet sebebi İftiralara ceza verilmelidir.”
“3.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İptal Olsun”
Yine platformun web sitesinde bu talep şöyle açıklanıyor: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altındaki tüm feminist politikalara acilen son verilmelidir.”
“4.Çocuk Haczi Kalksın”
“5.EYS zulüm”
Oluşum “EYS”yi “Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromu” anlamında kullanıyor. Bunun hem hastalık olarak tanımlanmasını hem de hukuken cezalandırılmasını talep ediyorlar.
“6.Süresiz Nafaka Kalksın. Nafaka hapsi kaldırılmalıdır. Annelerde babalarda mağdur edilmesin.”
“7.TekTaraflı Velayet Kalksın.”
Ayrıca oluşumun web sitesinde 2004’te TCK’de yapılan değişikliklerle kaldırılan “aile reisi” kavramının geri getirilmesi, taciz ve tecavüz suçunun ayrı değerlendirilmesi ve bu sırada “şehvet terörüne dur denilmesi” gibi talepler de yer alıyor.
Türkiye’de kadın haklarının mihenk taşları
Kadın örgütlerinin paylaştığı kadın hakları kronolojisi ise şöyle:
1841- Kadı önünde evlenme hakkı
1845- Köle-cariye satın alma yasağı
1856- Kızlara mirastan hak verilmesi
1860’lar- Kızlar için rüştiye (ortaokul) mektebi, ilköğretimde eşitlik, kız öğretmen okullarının açılması
1917- İslam hukukunda ilk aile düzenlemesi ile evlenme ve boşanmanın kayıt altına alınması
1926- Medeni Kanun
1930 ve 1935- Seçme ve seçilme hakkı
1985- BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) imzalanması
1990, 1991- Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın kurulması
1998- Kadına karşı şiddetle ilgili ilk özel yasa olarak Ailenin Korunmasına Dair Kanun (4320)
2001, 2004, 2010- Anayasanın eşitlik (10) ve aile (41) maddelerinde yapıcı yönde değişiklikler
2002- Aile reisliğini kaldırıp eşlere eşit haklar getiren yeni Medeni Kanun
2004- TBMM’de Töre ve Namus Cinayetleri, Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırma Komisyonu kurulması
2005- Kadın ve çocuklara karşı suçlarda etkili cezalar getiren yeni Türk Ceza Kanunu
2009- TBMM’de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun kurulması
2011- Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (İstanbul Sözleşmesi) imzalanması ve Türkiye’nin dünyada imzalayan ilk ülke olarak örnek oluşturması; Türkiyeli kadınların mücadelesi sayesinde, sözleşmenin izlenmesi ile ilgili kurul olan GREVİO’nun başkanlığına Türkiye’den bir kadının seçilmesi
2012- Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284)
2013- Devletin ve belediyelerin kadına karşı şiddeti önlemek üzere sığınaklar açmasını sağlamak konusundaki kazanımlara ek olarak tüm illerde en az bir Şiddet Önleme ve İzleme Merkez’inin (ŞÖNİM) kurulması
Kaynak: Bianet
Bizi Takip Edin