Boysan’ın Evi: LGBTİ+ mücadelesinde Hafıza’nın Yeri
14 Mayıs 2018
Türkiye'de 90'lardan beri süren LGBTİ+ mücadelesi, kimliklerin görünürlüğü, temsiliyet, eşitlik ve normatif yasalara karşı "başka bir dünya" tahayyülü için mücadele veriyor.
Özellikle Gezi Direnişi’yle beraber artan görünürlük ve güçlenen politika, bu topraklar üzerinde bir hafıza da yaratıyor. İlköğretim ya da lise çağındaki edebiyat kitaplarında Nahid Sırrı Örik’i normatif erkek dışı temsiliyle görememek, 80’lerde LGBTİ+’ların neler yaşadığının, trans kadınların mücadelelerinin toplumsal hafızada ve tarih içinde bilinir olmaması neye işarettir? Hem Türkiye siyaseti hem de toplum içinde “ayrıksı”, “hassasiyetlere sahip toplum bireyleri” olarak görülmeyen LGBTİ+’ların hafıza çalışması yapması, egemen tarih ve bellek anlatılarına karşı mekanlarla da bağını kurarak kendi hafızasını oluşturmasının önemi nedir?
Gezi, İstiklal, Beyoğlu, Maçka Parkı’nı düşününce LGBTİ+ varoluşu, mücadelesi üzerine bir hafıza olan mekanın ve belleğin gücü üzerine neler söyleyebiliriz? Türkiye ve İstanbul’daki LGBTİ+ mücadelesinin önemli figürlerinden Boysan Yakar’ın elem bir trafik kazasında yaşamını kaybetmesinin ardından hem kendisinin hem de emek verdiği LGBTİ+ mücadelesinin hafızasının yaşatılmaya devam ettiği Boysan’ın Evi’ne hafıza mekanı diyebilir miyiz? Hafıza mekanı olarak Boysan’ın Evi’nde hafızayı canlandırmak için başka neler yapabiliriz? Politik bir araç olarak hafıza, LGBTİ+’lar ve LGBTİ+ mücadelesi için önemli bir alet, edevat olan hafıza üzerine konuşacak, dünya genelinde toplumsal bellekte LGBTİ+’ların yokluğunu sorgulayacağız. Dünya çapında LGBTİ+ odaklı yapılan hafıza çalışmalarına bakmaya çalışacak, mekanın hafızayı canlandırma üzerine öneminden bahsederek Boysan’ın Evi’nin hafıza mekanı olması üzerine Boysan’ın Evi’nde tartışacağız.
Bizi Takip Edin