İzmirli hak savunucuları Taner Kılıç’ın gözaltına alınmasına tepkili

İzmirli insan hakları savunucuları, Sivil Sayfalar’a yaptıkları değerlendirmede, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın gözaltına alınmasına tepki göstererek, bir an önce serbest bırakılmasını istediler.* ‘Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet  Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik operasyon kapsamında, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığı iddiasıyla Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın gözaltına […]

İzmirli insan hakları savunucuları, Sivil Sayfalar’a yaptıkları değerlendirmede, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın gözaltına alınmasına tepki göstererek, bir an önce serbest bırakılmasını istediler.*

‘Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet  Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik operasyon kapsamında, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığı iddiasıyla Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın gözaltına alınmasına bir tepki de İzmirli insan hakları savunucularından geldi. Taner Kılıç’ın sadece avukat olmadığını belirten İzmir Hak İnisiyatifi’nden Süphan Erkan, “Ben ve diğer iki meslektaşım Taner Kılıç’ın arkadaşlarıyız. Kendisini 20 yıldan fazla bir zamandır tanıyan kişileriz. Taner Kılıç bir insan hakları savunucusudur. Birçok sivil toplum kuruluşunun kurucusu olmuştur. Hayatını hak savunuculuğuna adamış bir arkadaşımızdır. 28 Şubat’ta da evi aranmış, baskına uğramış bir kişidir. Bağımsız, kişilikli duruşunu yaşamı boyunca sürdürmüş bir arkadaşımızdır Taner Kılıç. Bahsedilen ‘FETÖ’ adlı yapıyla kesinlikle bir ilişkisi yoktur, olmamıştır olması da mümkün değildir. Bunu da kendisi açık bir dille ifade etmiştir. Hayata, topluma, siyaset meselelerine bakışı tamamen bu bahsedilen yapının dışındadır. İnsanların son günlerde keşfettiği bu yapının sorun ve sıkıntılarını yıllar öncesinden gören ve bunu eleştirebilen biriydi. Dolayısıyla da burada Taner Kılıç’a karşı bir komplo kurulduğunu düşünüyoruz, bunun en yakın zamanda açığa çıkmasını diliyoruz” diye konuştu. Darbe soruşturmalarının doğruyu, yanlışı, haklıyı, haksızı, suçluyu, masumu ayırt edebilecek bir çerçevede yürümediğini vurgulayan Erkan, “Taner Kılıç umarız ki mağdur edilen kişiler arasına dahil edilmez. Bunun için çaba göstereceğiz. Umudumuz bir an önce gerçeğin açığa çıkması, yanlışlığın düzeltilmesidir” dedi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci de, hükümete Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ne sadık kalmayı hatırlatmak istediğini belirterek, “Evrensel hukuk normlarına göre, OHAL uygulamalarının amacıyla sınırlı ulusal ve uluslararası yargı denetimine açık ve gerçekten kısa süreli, geçici olması gerekiyor. Oysa OHAL’in ilanı  on bir ayı buldu neredeyse ve gelinen aşamada giderek keyfileşti  ve neredeyse bir cadı avına dönüştü. Bunun son örneği de Taner Kılıç’ın gözaltına alınmasıdır. Taner Kılıç çok değerli bir insan hakları savunucusudur. Uzun yıllar insan hakları normları konusunda kafa yoran ve insan haklarına saygının gelişmesi ve yaygınlaşması konusunda, çaba harcayan birisidir. Dolayısıyla bu gözaltı kabul edilemez bir durumdur ve avukat Taner Kılıç’a yönelik bu keyfi hukuk dışı ve keyfi işlemden derhal vazgeçilerek biran önce serbest bırakılmasını istiyorum” sedi.  Taner Kılıç’la dayanışmayı sürdüreceklerini belirten Coşkun Üsterci’ye katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’nden Ahmet Çiçek de, Kılıç’a yönelik gözaltınının tüm insan hakları savunucularına karşı yapılmış olarak kabul ettiklerini ifade etti.

Taner Kılıç’ın kurucu üyesi olduğu Mülteci-Der tarafından yapılan açıklamada da, “Kurucumuz ve üyemiz avukat Taner Kılıç’ın üzerine atılı suçlamalardan bir an önce aklanmasını ve halen devam etmekte olan gözaltı sürecinin sonlandırılmasını diler, özgürlük talebimizi basın ve kamuoyu ile paylaşırız” denildi.

*Bu yazı Af Örgütü Türkiye Başkanı Taner Kılıç, gözaltındayken kaleme alınmıştır. Bugün gerçekleşen duruşmada, mahkeme Kılıç’ın “Fethullah Gülen Terör Örgütü” üyeliği suçlamasıyla tutuklu yargılanmasına karar verdi.