Gıdada güzellik standardı olur mu? “Çirkin” olduğu için çöpe giden gıdalar
Kusursuz görünümdeki meyve ve sebzeleri ararken tezgahta çok vakit geçiriyor, üzeri lekeli, şekli bozuk meyve ve sebzeleri görmezden mi geliyorsunuz? Aslında çoğu tüketici aynı şeyi yapıyor. Ancak gıda israfıyla mücadele alanında çalışan aktivistler, girişimciler, üreticiler ve süpermarket zincirleri bu alışveriş stratejinizi gözden geçirmenizi öneriyor. Şekli bozuk sebze-meyvelerin çoğu albenileri olmadığı veya diğer ürünlerinin başarısını gölgeleyeceği düşüncesiyle henüz […]
Kusursuz görünümdeki meyve ve sebzeleri ararken tezgahta çok vakit geçiriyor, üzeri lekeli, şekli bozuk meyve ve sebzeleri görmezden mi geliyorsunuz? Aslında çoğu tüketici aynı şeyi yapıyor. Ancak gıda israfıyla mücadele alanında çalışan aktivistler, girişimciler, üreticiler ve süpermarket zincirleri bu alışveriş stratejinizi gözden geçirmenizi öneriyor.
Şekli bozuk sebze-meyvelerin çoğu albenileri olmadığı veya diğer ürünlerinin başarısını gölgeleyeceği düşüncesiyle henüz araziden toplanırken üreticiler tarafından eleniyor. Bu elemeyi geçenleri ise bu kez sebze-meyve halindeki veya süpermarket gibi nihai satış noktalarındaki “güzellik” standartlarına takılıyor.
Dünya genelinde üretilen gıdaların 3’te 1’i çöpe gidiyor. Oysa dünyada 800 milyon insan açlık çekiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü‘ne göre her yıl yaklaşık 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu oranın yarısı bile açlık sınırının altında yaşayan 800 milyon insanı doyurmaya yetiyor. İsraf olan meyve ve sebzeler genellikle estetik sebeplerle araziden toplanırken eleniyor ve satılamıyor. Gıda israfını önlemekte önemli bir paya sahip olabilecek çirkin gıdalar araştırmacılar, aktivistler hem de üretici ve tüketicilerin gündeminde yer etmeye başlıyor.
“Çirkin” meyvelerden süper meyveler üretilebilir mi?
Meyve yetiştiriciliği alanında yapılan araştırmalar elmaların hastalıklar ve zararlılar karşı savaşırken polifenol, flavonoid ve antosiyanin gibi antioksidanlar ürettiğini ortaya koyuyor. Zararlılarla mücadelede bitkilerin savunma mekanizmaları olarak üretilen bu antioksidanlar ise meyve ve sebzelerin gözümüze hoş gelmeyen lekeler, kabuklar oluşturmasına ve “biçimsiz” hale gelmesine neden olabiliyor.
Amerikalı meyve yetiştiricisi Eliza Greenman’ın en büyük tutkusu çirkin elmalar. Kendi bahçesinde elma yetiştiriciliği üzerine araştırmalar yapıyor. Elmaların üzerinde oluşan lekelerin, şekil değişikliklerinin kimyasal düzeyde nasıl bir mücadeleden kaynaklandığını merak eden Eliza bu mücadelenin süper meyveleri ortaya çıkarabileceğini düşünüyor. Yaptığı resmi olmayan deneylerde aynı ağaçtan lekeli türlerle kusursuz görünen elmaları karşılaştırdığında “çirkin” elmaların yüzde 2 ila 5 oranında daha tatlı olduğunu gözlemlemiş.
Eliza “çirkin” elmaların daha besleyici ve daha çok antioksidan içerebileceğini söylüyor. “Genelde kusurların kötü olduğunu düşünüyoruz. Birçok insan elmanın üzerinde leke veya delikler gördüğünde içerisinde kurt olduğunu veya o elmada bir sorun olduğunu düşünüyor. Bense sadece “çirkin” elmaları yiyorum.”
Gıdada güzellik standardı olur mu? “Güzel” olmadığı için çöpe giden gıdalar
Her yıl tonlarca ürün standart dışı ölçülerde veya şekillerde olduğu için manav reyonlarında yerini alamıyor. Üzerinde satış baskısı bulunan süpermarket zincirleri ise “çirkin” gıdaların pazara girişinde önemli bir rol oynuyor. Çirkin ama sağlıklı sebze-meyvelerin çöpe atılmasını engelleyerek gıda israfını azaltmaya çalışan aktivistler ise market zincirlerinin gündeminde çirkin meyve ve sebzeler için yer bulmaya çalışıyor.
Gıda israfı önleme aktivisti olan Jordan Figueiredo birçok manavın satmayı reddettiği “çirkin” gıdaların fotoğraflarını UglyFruitandVeg sosyal medya hesaplarından paylaşarak gıda israfı konusunda kamuoyu yaratmaya çalışıyor. UglyFruitandVeg’in Twitter hesabı 75,000 Instagram hesabı ise şimdiden 30,000 takipçiyi geçti.
Figueiredo aynı zamanda süpermarket zincilerinin satış hatlarına çirkin gıdaları almaları için imza kampanyaları başlatıyor. 2016’nın başında yaklaşık 140,000 imzayı Walmart süpermarket zincirine ileten aktivist bazı kazanımlar elde etmeye başladı bile. Wallmart Florida’daki 300 mağazasında “çirkin” elmaları satacağını açıkladı.
The Ugly Fruit & Veg Campaign (@uglyfruitandveg) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()
Çirkin meyve sebzeler iyi bir fırsat ve iş modeli
Gıda israfını önleme çalışmalarının etkileri özel sektörde de görülmeye başladı. “Çirkin” gıdalar özel sektörde yeni iş modelleri yaratıyor ve perakende sektörünün yapısını yeniden şekillendiriyor.
Amerika’daki her geçen gün büyüyen gıda israfının önüne geçebilmek için amacıyla kurulan Imperfect Produce “çirkin sebze-meyve” algısının yıkarak onlara mutfaklarda yer açmaya çalışıyor. Tarlalardan doğrudan topladığı standart dışı ölçülerde ve “şekilsiz” ürünleri online olarak doğrudan tüketiciye ulaştırıyor. Böylece hem yerel üreticileri desteklemeyi hem de gıda israfının azaltılmasına yardımcı oluyor.
Loblaw ise Kanada’da “çirkin” gıdalar için ilk indirimli satışı başlatan süpermarket zinciri. Gıda israfını önlemek için bu ürünlerde %30 indirim uygulayan süpermarket zinciri kusurlu gıdaları satışa sunmayı kötü bir yatırım olarak değil bir fırsat olarak görüyor. Bu aslında perakende sektöründe tedarik zinciri ve müşteriler için pozitif bir etki potansiyeline sahip.
Fransa’nın 3. en büyük süper market zinciri Intermarché ise 2014 yılında gıda israfını önlemek amacıyla “çirkin” ürünlerde %30 indirimli satış uygulamasına geçmişti. Başlattığı kampanya ile Intermarché iki gün 1.2 ton ürünün satışıyla başarı elde etmişti.
Bizi Takip Edin