Demokrasi için Sivil Toplum Kampanyası İlk Toplantısını Gerçekleştirdi

İmzaların toplanması, toplantı süreçlerini takip edemeyen, gözden kaçıran sivil toplum aktörlerinin katılması için hiçbir zaman geç değil.

Demokrasi için Sivil Toplum kampanyasının 35 sivil toplum aktörünün katılımıyla gerçekleşen ilk toplantısında hem güncel durum sivil toplum bağlamında analiz edildi, hem de kolektif ve kurumsal kapasite ve ihtiyaçlara yönelik bir listeleme yapıldı.

Toplantı “Sivil toplum bağlamında, son gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusunu tüm katılımcıların yazılı bir şekilde cevaplamasıyla başladı. Soruya cevapları üç kategoride derlemek mümkün:

  • Sivil topluma yönelik kaygı
  • Sivil topluma yönelik eleştiriler
  • Sivil toplumun misyonu

Sivil topluma yönelik kaygı

19 Mart ile başlayan sürecin sivil topluma şimdiye kadar doğrudan etkisi sınırlı olsa da ilerleyen günlerde daha belirgin sonuçlarla karşılaşılacağı düşünülüyor. 19 Mart’ın, gezi olayları, 15 Temmuz, KHK’lar hattında artarak sivil toplum faaliyetlerinin baskılandığı bir sürecin en güncel uzantısı olduğu tespit edildi. Bu nedenle zaten son dönemde daralan fon olanaklarının, sivil toplumun toplumsal düzeyde itibarının düşük olmasının etkilerini gözeten, sivil toplumun varlığını koruyan, destekleyen ve garanti altına alan adımlara ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Burada da kapasitesi büyük sivil toplum kuruluşlarının misyonunun altı çiziliyor.

 

Sivil topluma yönelik eleştiriler

Sivil toplumun 19 Mart’tan beri yaşanan toplumsal hareketin ana aktörü olmaması hem önemli bir eksiklik hem de önemli bir avantaj olarak ele alındı. Bu tabloyu gören sivil toplumun çalışmalarını, uzmanlıklarını, faaliyetlerini toplumun her kesimine ulaştıracak bir perspektifle yeniden gözden geçirmesinin önemi vurgulandı. “Toplumla daha derin ve geniş bir bağ kurulmalı” dendi. Uluslararası mekanizmaların da harekete geçirilmemesi bir diğer eleştiri konusuydu.

 

Sivil toplumun misyonu

Sivil toplumun kısa ve uzun vadede farklı misyonları olduğundan hareketle, kısa vadede en kritik adımın var olan öğrenci ve gençlik hareketlerini güçlendirmek olduğu ifade edildi. Sokaktaki hak ihlalleri başta olmak üzere her kurumun kendi uzmanlığı doğrultusunda gözlem ve raporlama yapmasının önemi vurgulandı. Siyasetin değişime yönelik adımlarında da sivil toplumun dahiliyetinin sağlanması gerekiyor.

Uzun vadede ise sivil toplumun tamamını ilgilendiren mevzuat, yasa değişikliği gibi konularda ortak hareket etmenin önemi işaret edildi. Demokratikleşmeyi hem sivil toplumun hem toplumun gündeminde tutmak hem tematik hem de arka plan bazında kesişimsel bir söz üretmek sivil toplumun temel sorumluluğu. Sivil toplumun rol ve sorumluluklarını hatırlatmak da bu sürecin bir parçası. Tüm bu adımları atarken sivil toplumun toplum gözündeki itibarına yönelik çalışmalar yapmak da en önemli konular arasında.

 

Sonraki adımlar

Toplantının sonraki aşamasında online gruplara ayrılarak tüm kişi ve kurumların kendi kaynakları ve kapasitesi doğrultusunda bu süreçte neler yapabileceği, nasıl katkı sağlanabileceğine dair bir listeleme çalışması yapıldı. Buradaki çalışmalar hakkında farklı sivil toplum aktörlerinin iletişim halinde olabilmesi için bir mail grubu kurularak ilerlenecek, sürecin koordinasyon ve takibini YADA Vakfı ve Sivil Sayfalar, kampanyanın çağrıcısı olarak sürdürecek.

Bunlara ek olarak kolektif çıktıları yönlendirmek üzere iki tane çalışma grubu kuruldu:

  • Talepleri derleyecek çalışma grubu
  • İletişim kampanyası çalışma grubu

Bu gruplar önümüzdeki hafta çalışmalarına başlayacak, kampanyanın ortak toplantısı ise 2 haftada bir gerçekleşecek.

 

Son not:

İmzaların toplanması, toplantı süreçlerini takip edemeyen, gözden kaçıran sivil toplum aktörlerinin katılması için hiçbir zaman geç değil. Sürece dahil olmak isteyen kişi ve kurumların bilgi@sivilsayfalar.org adresine mail atmaları yeterli.