Türkiye Sivil Toplum Gelişim Endeksi: Sonuçlar ve Öneriler-2

Türkiye'deki STK'ların başlıca gelir kaynaklarının bireysel bağışlar ve üye aidatları olduğu görülüyor. STK’ların %54,1’i bireysel bağış alırken, %53,1’i üye aidatları yoluyla gelir elde ettiğini belirtiyor. Bu, STK'ların düzensiz ve öngörülemeyen gelirlerle karşı karşıya kalma riskini artırıyor. Dış destek ve hibelerin azalması veya üye aidatlarının düşmesi durumunda, bu kuruluşlar faaliyetlerini sürdürebilmek için ek finansman kaynakları aramak zorunda kalabiliyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki STK'lar ortalama olarak 1.3 farklı finansal kaynağa sahip. Başka bir deyişle, sivil toplumun finansal kaynak çeşitliliği oldukça sınırlı.

YADA Vakfı tarafından yayımlanan Türkiye Sivil Toplum Gelişim Endeksi raporunda; Türkiye’de STK’ların mevcut durumuna dair veriler ve değerlendirmeler, Türkiye’de STK’ların mevcut durumunu anlamaya yönelik uzman görüşleri, Türkiye’de STK’ların mevcut durumunu anlamaya yönelik toplum algısı, Türkiye’de izlenebilir bir sivil toplum ölçeği geliştirebilmek için modeller, STK temsilcilerinin sivil toplum dünyasına dair algı ve beklentilerine ilişkin kapsamlı, karşılaştırmalı ve hem niceliksel hem de niteliksel bulgularla desteklenen sivil toplum panoramasını ortaya koyacak veriler ve tespitler yer alıyor.

“Türkiye Sivil Toplum Gelişim Endeksi” yazı dizisinin bu ikinci yazısında ortaya çıkan endekslerden; “Beceri ve Yeterlilikler” ile “Finansal Kaynak Çeşitliliği” alt endekslerinin sonuçları ve bu sonuçlara yönelik önerileri ele alacağım.

“STK’ların %70’i teknik bilgi ve beceri anlamında gelişime ihtiyaç duyuyor.”

Beceri ve Yeterlilikler Sonuçlar: Sivil toplum kuruluşlarının büyük bir kısmı kendi teknik bilgi ve becerilerini orta düzeyde değerlendiriyor. Bu durum, sivil toplumun bilgi ve beceri açısından gelişime açık bir alan olduğunu gösteriyor. STK’ların sadece %31’i bu konuda kendilerini yeterli buluyor. Özetle, STK’ların %70’i teknik bilgi ve beceri anlamında gelişime ihtiyaç duyuyor. STK’ların kendi değerlendirmelerine göre, beceri ve yeterlilikler endeksi 100 üzerinden 65,5 olarak puanlanıyor.

Beceri ve Yeterlilikler Öneriler: Sivil toplumun beceri ve yeterlilikler anlamında kapasitesini güçlendirmek adına yapılan çok çeşitli eğitimler düzenleniyor. Bu eğitimlerin etkili bir şekilde devam etmesi önemli. Öte yandan, eğitimlerin daha geniş bir sivil toplumu kapsaması da bir ihtiyaç. STK’lara yönelik yapılan beceri ve yeterlilik eğitimlerinin daha erişilebilir olması gerekiyor. Ayrıca, bu eğitimler verilirken, STK’ların beceri ve yeterlilik kapasitesinin ne kadar geliştiğinin düzenli olarak izlenmesi, etkisinin analiz edilmesi ve sonuçlar baz alınarak gerektiğinde özel ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmesine de ihtiyaç var. Bununla birlikte, kamu idaresi ve fon veren kuruluşlar da STK’ların kapasite geliştirmelerini desteklemek adına düzenlediği eğitim programlarını daha erişilebilir hale getirmeli.

Ayrıca, sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği ve bilgi paylaşımını teşvik etmek adına ortak projeler ve çalışma grupları oluşturulabilir. Uzmanlık alanları farklı olan STK’lar arasında mentorluk ilişkileri kurularak deneyim ve bilgi paylaşımı desteklenebilir.

“Türkiye’deki STK’lar ortalama olarak 1.3 farklı finansal kaynağa sahip.”

Finansal Kaynak Çeşitliliği Sonuçlar: Türkiye’deki STK’ların başlıca gelir kaynaklarının bireysel bağışlar ve üye aidatları olduğu görülüyor. STK’ların %54,1’i bireysel bağış alırken, %53,1’i üye aidatları yoluyla gelir elde ettiğini belirtiyor. Bu, STK’ların düzensiz ve öngörülemeyen gelirlerle karşı karşıya kalma riskini artırıyor. Dış destek ve hibelerin azalması veya üye aidatlarının düşmesi durumunda, bu kuruluşlar faaliyetlerini sürdürebilmek için ek finansman kaynakları aramak zorunda kalabiliyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki STK’lar ortalama olarak 1.3 farklı finansal kaynağa sahip. Başka bir deyişle, sivil toplumun finansal kaynak çeşitliliği oldukça sınırlı. Bu durum, finansal açıdan kırılgan bir sivil toplum yapısına işaret ediyor. STK’ların çeşitlendirilmiş ve sürekli gelir kaynaklarına sahip olmaları, bağımsızlıklarını ve sürdürülebilirliklerini sağlamak için kritik öneme sahip. Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan finansal kaynak çeşitliliği endeksi 26,4 puan ile en az puanlananlar arasında yer alıyor.

Finansal Kaynak Çeşitliliği Öneriler: Öncelikle STK’ların üzerindeki finansal yükün azaltılması gerekiyor. STK’lar tüm harcamaları esnasında özellikle bağışlar yoluyla elde ettikleri gelirlerin büyük bir kısmını satın almalar esnasında, insan kaynakları ödemeleri esnasında ve hatta artık tek başlarına yüklenmek zorunda kaldıkları kira yüklerine ek olarak stopaj ödedikleri esnada verdikleri vergilerle devlete ödüyor. Sivil toplumun üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi ve kademeli olarak tamamen ortadan kaldırılması çok önemli bir ihtiyaç. Bununla birlikte, dernek ve vakıfların kurulması için fiziksel mekân zorunluluğunun ortadan kalkması da gerekiyor. Ayrıca, STK’lar arasında hiyerarşi yaratan ve şeffaf kriterlere dayanmayan kamu yararı ve vergi muafiyeti statülerinin de ya daha etki odaklı bir yaklaşımla STK’lara tanınması ya da tamamen ortadan kalması gerekiyor.

STK’ların üzerindeki finansal yükler kalktığında, finansal çeşitliliği artmasının da daha kolay olacağı söylenebilir. Öte yandan, finansal çeşitliliği artırmak için STK’lara sağlanan hibe kaynakları da daha adil ve eşit bir şekilde dağıtılmalı, hibeler kapsamındaki harcamalar vergiden muaf tutulmalı.

Ceylan Özünel

Üyelik Tarihi: 30 Temmuz 2018
12 içerik
Yazarın Tüm Yazılarını Gör