Deprem bölgesindeki durumu ortaya koyan ilk iki raporun ardından bu raporda, göçmen hareketliliğinin uzandığı İstanbul odağa alınarak depremin göçmenler üzerindeki etkilerine dair bütünlüklü bir resim çizmek amaçlandı. Bu hareketliliği önemli kılan ve uzun vadede kapsamlı çalışmalara konu olması gereken olgu ise, deprem bölgesindeki Suriyelilerin kısa sayılabilecek bir süre içinde ikincil bir göç deneyimi yaşamış olması. Bu deneyim bağlamında İstanbul’a gelen grupların kimler olduğu, nasıl geldiği, hangi sorunlarla karşılaştıkları ve hangi mekanizmalarla bu sorunları çözmeye çalıştıkları gibi sorulara cevap aramak bu raporun temel çerçevesini oluşturuyor.
Bu amaçla, 6 Şubat 2023 depremini takip eden Nisan ve Mayıs ayları boyunca İstanbul’da 11 STK ve sivil inisiyatifle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmelerin, köklü kurumlardan yeni kurulmuş derneklere ve kişisel inisiyatiflere uzanan geniş bir yelpazede olmasına özen gösterildi.
Yapılan görüşmeler ve GAR’ın önceki iki raporunda ortaya çıkan bulgular ışığında, deprem sonrası yaşanan sürecin her aşamasına (yakın illere göçten İstanbul’a olan hareketliliğe kadar) sirayet eden temel sorunlar tespit edildi. Temel sorunların koordinasyonsuzluk, belirsizlik ve ayrımcılık etrafında şekillendiği ve İstanbul’un özgül şartlarının bu sorunlara yeni katmanlar eklediği belirtildi.
Bizi Takip Edin