‘Beklentimiz Demokratik İşleyiş, Şeffaflık ve Eşit Temsiliyet’
Eşitlik İçin Kadın Platformu'ndan Gülnur Aksop ile faaliyetleri ve seçim sürecine dair konuştuk. Eşit temsil üzerinden kampanya yürütmeye devam edeceklerini belirten Aksop, yeni dönemden beklentilerinin İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden hayata geçmesi, demokratik işleyiş, şeffaflık ve eşit temsiliyet olduğunu söyledi.
Kurumunuzun güncel faaliyetleri nelerdir? Özellikle son dönemde odaklandığınız çalışma alanını nasıl anlatırsınız?
İstanbul Sözleşmesi ağırlıklı çalışıyoruz, kazanılmış haklara karşı topyekün cevap vermek için kurulduk. Her kesimden partiden katılım var, şu anki cumhur ittifakından hariç. Kadın düşmanlığı üzerinden bir araya gelinmesinin ikinci yılı oldu.
‘Eşit Temsil Üzerinden Kampanya Yürütmeye Devam Edeceğiz.’
Seçim sürecine yaklaşırken faaliyetlerinizde bir değişiklik oldu mu? Kurumunuzun faaliyetleri nasıl etkilendi?
Her partiden kadın var, onların da çeşitli adaylıkları var. Herkes kendi partisine ya da yakın gördüğü kadınları destekleyecek. Kadınların eşit temsili konusu üzerinden çalışmaya başladık. Siyasi partiler ve seçim yasasının aksaklıklarını gösteren açıklamaları da ekleyerek eşit temsilin önemini vurgulayan bir basın açıklaması yapmaya başladık. ‘Nasıl aday istiyoruz, nasıl aday istemiyoruz’ gündemde. EŞİK’in yaptığı meclis izlemesi var, Sözleşme sürecinden her kentten tüm vekilleri izlediler. Bunun üzerinden tam teşekküllü 10 tane ‘Mecliste Gözümüz Üzerinde‘ başlıklı rapor çıkardık. Bunun yanında eşit temsil üzerinden kampanya yürütmeye devam edeceğiz. Kendiliğinden aday olan tüm kadınları hangi partiden olursa olsun seçilebilir yerlerden olmalarını destekleyeceğiz.
Seçim sürecine özgü tasarladığınız bir faaliyet var mı?
Yalnız bu değil 5 acil talebi sürekli ve düzenli yinelemeye devam ediyoruz. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) 37 no’lu tavsiye kararı, iklim krizi ve afet durumunda, kadına değen her konuyu gündeme getireceğiz.
Seçim sürecine özgü, sivil toplumda ve/veya kendi çalışma alanınızda nasıl adımlar atılıyor, neler gözlemliyorsunuz?
Kendi alanımızda tüm kadın hareketlerinde eşit temsil gündeme gelecek. Ekoloji ve feminizm odağında CEDAW 37’yi vurguluyoruz. Kadına dair seçim taleplerini gündeme getirecekler. Genel olarak sivil toplumda medya nedeniyle herkesi hemen göremiyoruz, herkes kendi yerinden işçi sendikası gibi bir hareketlenme gözlemliyorum. Seçim sırasında söz söylenmiyorsa ne zaman?
Bu süreçte neler eksik kalıyor, neler gözlemliyorsunuz?
Odak meselesi eksik, her şeyi istiyoruz ama her şeyi isteyince kayboluyor. Bir konuya odaklanıp herkesin bir yerden söz söylemesi çok önemli. EŞİK kendi konusunda odaklı ki en önemli başarısı bu.
Seçim sürecinden beklentiniz nedir? Bu süreçte siyasetten nasıl adımlar atmasını beklersiniz? Özellikle kendi çalışma alanınızda nasıl bir gelişme olsun isterdiniz?
Süreçle ilgili beklentimiz, CHP’nin kendi içinde demokratlaşması, şeffaflaşması lazım, eşit temsili tüzüklerine geçirmesi lazım. Lgbti+ların seçim listelerini çok özenli hazırlamaları lazım. Bu seçimde çok ittifak olduğu için, adaylık taleplerine cevap vermek tüm partileri çok sıkıştıran bir şey. Kadınların gözden kaçmasını gerektirmez.
Seçim sürecinden bireysel olarak beklentiniz nedir?
Seçim güvenliğinden endişeliyim. Geçen seçimde sandık kurulundaydım, ilçe seçim kuruluna gitmeden ortalık kazandık diye doldurulmuştu. Güvenlikli bir seçim olması beklentim var. Kontrollerin sağlanması lazım, kapılarına asılan belgeleri korumak lazım.
‘Özgür Basını, Gelir Adaletinin Yükselmesini Bekliyoruz.’
Seçim sonrası süreçle ilgili kurumsal beklentiniz/öngörünüz nedir?
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden hayata geçmesi için her şeyi yapmaya, bunun mücadelesini sürdürmeye devam edeceğim. Sözleşme TCE’nin kurulması demek, adım adım eğitim, sağlık, istihdam gibi tüm konularda sözleşmenin içerdiği alanlara ağırlık vereceğiz.
EŞİK adına biz sesimizi duyuracağımız daha özgür bir hayat bekliyoruz; sansürsüz, sihirli değnekle cinskırım var, ekokırım var, yoksulluk var, baskı var, şiddet var, her şey var. Bunların yok olmasını öngörüyor ve bekliyoruz. Aynı şekilde, özgür basını, gelir adaletinin yükselmesini bekliyoruz. Demokrasi anlamında biraz daha iyi olacağını öngörüyoruz. Bir paylaşımdan insanların hapse girmeyeceğini öngörüyoruz.
Seçim sonrası süreçle ilgili kurumsal olarak atmayı düşündüğünüz bir adım var mı?
Siyasi partiler açısından bakınca iktidardaki partilere demokratik işleyiş öneriyoruz. Erkek egemenliğin reddine bunu programlarıyla zenginleştirmelerini bekleriz. Partilerin kadın örgütlerini süs olarak değil kadınların sözlerini dikkate almalarını, eşit temsil, rotasyon bekliyoruz.
Seçim sonrası süreçte kendi çalışma alanınızla ilgili en ivedikle değiştirilmesi/dönüştürülmesi gereken hususun ne olduğunu düşünüyorsunuz? Yeni yönetimden ne talebiniz var?
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284’ün ciddiye alınması, TCK madde 103 ve nafaka hakkı düzenlemeleri, yerel yönetimlerin bu konuya bütçe ayırması, kadına yönelik şiddete karşı anında müdahale, emniyetin, yargının, herkesin bu konuda eğitimden geçirilmesi taleplerimiz arasında.
‘Bu içerik Friedrich-Ebert-
Bizi Takip Edin