‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Perspektifinde Farklı Özne ve Kitaplarla Gençleri Bir Araya Getirmek İstedik’
'8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü perspektifinde ortaya çıkan bir projeydi bu. İstedik ki toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinde farklı öznelerle, farklı kitaplarla gençleri bir araya getirelim. Toplumsal cinsiyeti bir analiz aracı, kategorisi olarak kullanalım. Bunun üzerine farklı öznelerle bir deneyim paylaşımı geliştirelim istedik. Tam da istediğimiz gibi oldu.' Sivil Toplum Araştırmaları Derneği (STAD) yönetim Kurulu Başkanı Beril Günay ile faaliyetler, projeler ve devam eden Yaşayan Kitaplar Projesi’ni konuştuk.
Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun olan Günay, aynı yerde yüksek lisansına devam ediyor ve sivil toplum çalışmalarında hem aktif bir gönüllü hem de profesyonel olarak yer alıyor.
Günay, farklı sivil toplum kuruluşlarında çalışan profesyonel ve gönüllülerin bir araya gelerek oluşturdukları, yerel sivil toplum örgütlerinin kapasitesini geliştirmeyi ve Türkiye’deki sivil toplum çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlayan STAD’ı 2020 yılında kurduklarını ve Covid 19 pandemisi nedeniyle henüz yüz yüze faaliyet yapamadıklarını ancak çalışmalarını dijital ortamda gerçekleştirmeye devam ettiklerini söyledi. Ayrıca bir üniversite şehri olan Tekirdağ’da sivil toplum kültürünün ve sivil toplum örgütlerinin kapasitesinin geliştirilmesinin çok önemli olduğunu ekledi.
Kurulduktan çok kısa bir süre sonra 1 Aralık Dünya AIDS Farkındalık Günü kapsamında Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı tarafından fonlanan bir proje olan “Gencim ve Güvendeyim Projesi” ile çalışmalarına başladıklarını belirten Günay, proje kapsamında Ödüllü HIV/AIDS ve Toplumsal Cinsiyet Quiz Gecesi düzenlediklerini, Sivil Toplum Araştırmaları Derneği toplumsal cinsiyet eğitmeni ve kolaylaştırıcıları ile 4 farklı Online Toplumsal Cinsiyet Eğitimleri gerçekleştirdiklerini ekledi. Bu eğitimler sonunda 67 gence ulaşıldığını ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında gençlerin daha interaktif ve derinlemesine bilgi edinebilmeleri için Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği’nin akran eğitmenleri desteği ile HIV/AIDS atölyesi düzenlediklerini söyleyen Günay, toplamda 102 gence ulaştıklarını aktardı. Bu çalışmalarla gençlerin toplumsal cinsiyet rolleri, farklı alanlardaki toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve gündelik pratiklerdeki eşitsizlikler, HIV ve AIDS, cinsel sağlık konularında düşünmeleri, deneyimlerini paylaşmaları ve farkındalık kazanmalarını sağlamış olduklarını söyledi. Projeyle yedi bölgeden gençlere ulaştıklarını ve planlanan 2 toplumsal cinsiyet eğitiminin sayısını artırdıklarını belirten Günay, aynı çalışmayı “Gencim ve Güvendeyim 2 Projesi” ile 2021 yılında da gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.
Beril Günay, bunun haricinde Sivil Düşün tarafından desteklenen bir aktivizm akademisi yürüttüklerini paylaştı. Bu çalışmayla amaçlarının gençlerin dijital alanda aktivizmlerini geliştirmek, savunuculuk alanında onları dijital araçlarla tanıştırmak, metot ve araçlar kazandırmak, sorumluluk alanında örgütlenmelerini sağlamak olduğunu belirtti.
Günay, herhangi bir fon almadan, derneğin öz kaynakları ile hayata geçirdikleri “Yaşayan Kitaplar Projesi” hakkında ise şunları söyledi: ”Yaşayan kütüphane metodolojisine farklı sivil toplum örgütlerinin çalışmalarından aşinaydık, bizler bu çalışmayı dijital ortama entegre ederek “Yaşayan Kitap Projesi” olarak kurguladık. Çevrim içi de olsa birçok insanın aynı zaman diliminde uygun olması ve bir araya gelmesi çok da kolay değil. Gönüllülerimizle birlikte bu projeyi kurguladık. Aslında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü perspektifinde ortaya çıkan bir projeydi bu. İstedik ki toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinde farklı öznelerle, farklı kitaplarla gençleri bir araya getirelim. Toplumsal cinsiyeti bir analiz aracı, kategorisi olarak kullanalım. Bunun üzerine farklı öznelerle bir deneyim paylaşımı geliştirelim istedik. Tam da istediğimiz gibi oldu diyebilirim.”
Gelen talepler doğrultusunda bu buluşmalara devam ettiklerini ve sekiz kitabın katılımıyla uzun soluklu bir etkinlik olduğunu söyleyen Günay, bu etkinliği küçük ve kapalı gruplara, yaygın eğitim yöntemiyle uyguladıklarını belirtti: “Genellikle 10 kişilik gruplarla 1,5- 2 saatlik etkinlikler yapıyoruz. Bir başvuru yayımlıyoruz, başvuruları değerlendirme aşamasından geçirerek katılımcıları belirliyoruz. Kişisel verilerin korunması kanununa son derece özen göstererek yapıyoruz çalışmalarımızı, bu nedenle ve katılımcıların kendilerini güvende hissetmelerinin, deneyim aktarımı için çok önemli olduğunu bildiğimiz için buluşmalarda kayıt almıyoruz.”
Bugüne kadar yaptıkları yaşayan kitap etkinliklerinde, ilk olarak kadın sığınma evleri ve kadına yönelik her türlü şiddet biçimi hakkında merak edilen soruları yanıtlamak için bir araya geldiklerini, ikinci olarak ise kadın çalışmaları araştırmacısı ve gazeteci Deniz Erdoğan’ı konuk ettiklerini söyleyen Günay, bu buluşmada, pavyon kültürü ve pavyon kültüründe erkeklik ile ilgili merak edilen soruların yanıtlandığını ekledi.
Programın üçüncü konuğu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nda gönüllü avukatlık yapan Gül Erdoğmuş ile 25 Nisan 2021 tarihinde kadına yönelik her türlü şiddet biçimi, İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun, platform faaliyetleri, hukukçu olmak ve Türkiye’de kadın hareketi hakkında merak edilen sorular yanıtlanırken, dördüncü konuk, Kadın Danışma Merkezi Sosyal Hizmet Uzmanı Ege Hazal Yıldız soruları yanıtlamak ve deneyim paylaşımında bulunmak üzere ekiple buluşmuş.
Beşinci buluşmada yerel yönetimler ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki soruları yanıtlamak üzere Merve Demircan ile bir araya geldiklerini söyleyen Günay, kadın sığınma evlerinin LGBTİ+ bireyleri ne kadar kapsayıcı olduğu ve kadın sığınma evlerinin tarihçesinin de buluşmalarının konularından biri olduğunun altını çizdi.
Günay, altıncı buluşmada cinsiyet geçiş sürecinde bir aktivist olan Utku Kutbay’ı konuk ettiklerini söylerken, yedinci bulaşmada feminist Jinekolog Dr. Gizem Kaplan’ın, HPV ve rahim ağzı kanseri üzerine soruları yanıtladığını belirtti. Sekizinci ve son buluşmada ise Mehmet Can Yazıcıoğlu, HIV farkındalığı ve sosyal hizmet üzerine sorulara yanıt vermek üzere ekiple buluştu.
Günay son olarak; Yaşayan Kitap etkinliklerinin yazılı kaynaklara dönüştürülmesi yönünde talepler aldıklarını ve bu çalışmanın çok değerli olacağını düşündüklerini ekledi.
Bizi Takip Edin