ALİKEV, Genç Sanatçı Fonu Sergisi:
‘Özgür Dünyayı Gençlerle Birlikte Kuracağız’
Kendisini tüm çocukların Emel Anne’si olarak tanımlayan ALİKEV Yönetim Kurulu Başkanı Emel Korkmaz, “Kentle Barışmak” temasıyla düzenlenen “Genç Sanatçı Fonu Sergisi”ne katıldı. Gençlere fırsat verildiğinde neler başarabileceklerine şahit olmak için sergiyi gezmeye davet eden Emel Anne, “Gençler bizim geleceğimiz, geleceğimize sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza verdiğimiz burslarla onlar meslek sahibi olup önce kendilerine beraberinde de topluma faydalı bireyler olacaklardır, buna hiç şüphem yok” dedi.
Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nın (ALİKEV), genç sanatçıların proje fikirlerini ve hayallerini desteklemek, sanata ve gençlere daha çok alan açabilmek için hayata geçirdiği Genç Sanatçı Fonu Sergisi’nin açılışı 27 Kasım’da GaleriBu’da gerçekleşti. Bu yıl “Kentle Barışmak” temasıyla düzenlenen sergide 11 genç sanatçının eseri yer alıyor.
Fotoğraf, yağlı boya, kısa film, belgesel gibi farklı sanat dallarından eserlerinin yer aldığı sergi, Galata’da yer alan GaleriBu’da 11 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor.
ALİKEV Yönetim Kurulu Başkanı Emel Korkmaz ve ALİKEV Genel Koordinatörü Deniz Umut Eker ile ALİKEV ve Genç Sanatçı Fonu Sergisi’ne dair, sivil toplumda kaynak yaratma süreçleri ile sivil toplum ve medya ilişkisini konuştuk.
Tüm Çocukların Emel Annesi
ALİKEV Yönetim Kurulu Başkanı Emel Korkmaz, kendisini “Ali İsmail”in annesi ve tüm çocukların “Emel Anne”si olarak tanımlıyor. Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’deki Gezi Parkı protestoları yürüyüşünde, polis müdahalesinin ardından kaçtığı bir ara sokakta polis ve eli sopalı bir grup tarafından başına aldığı darbeler sonucunda beyin kanaması geçirmiş ve 38 gün boyunca komada verdiği hayat mücadelesi sonucunda hayata veda etmişti.
Yaşamı boyunca kendine, geçlere ve topluma karşı duyarlı işler yapma gayreti içinde olan Ali İsmail Korkmaz’ın yarım kalan düşlerini gerçekleştirmek için ALİKEV’i (Ali İsmail Korkmaz Vakfı) kuran Emel Anne, ailesi ve dostları birçok öğrenciye burs vermeye ve eğitimlerine katkı sunmaya devam ediyor.
‘Gençler, Hepimiz için Daha Güzel Bir Hayat Kuracaklar’
Serginin geliriyle gençlere destek olacakları için kendisini inanılmaz mutlu hisseden ALİKEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz sergiyle ilgili şunları söyledi: “Ali İsmail’in anısını yaşatmak, Ali İsmail’in düşlerindeki özgür dünyayı gençlerle birlikte kurmak için çıktığımız yolda, bu serginin önemi bizim için çok büyük. Bugün bir kere daha gördük ki gençlere fırsat verilir ve alan açılırsa çok güzel işler başaracaklar ve hepimiz için daha güzel bir hayat kuracaklar. Herkesi Genç Sanatçı Fonu Sergisi’ni ziyaret etmeye ve gençlere fırsat verdiğimizde neler yapabildiklerini kendi gözleriyle görmeye davet ediyorum.”
‘Gençler Bizim Geleceğimiz’
Oğlu Ali İsmail Korkmaz’ın yaptıklarından yola çıkarak bir mirası devraldıklarına vurgu yapan Emel Anne, “Pırıl pırıl çocuklarımızın, Ali İsmail’in adına kurulan bir vakıfta hayallerini gerçekleştiriyor olması bana güç veriyor. Vakfımıza destek veren tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Gençler bizim geleceğimiz, geleceğimize sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza verdiğimiz burslarla onlar meslek sahibi olup önce kendilerine beraberinde de topluma faydalı bireyler olacaklardır, buna hiç şüphem yok. Fakat ülke ekonomisi ve şartları her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bu nedenle öğrencilerin ne kadar zor şartlarda okumak zorunda olduklarını unutmayalım. Unutmayalım ve çocuklarımızın eğitimi için daha çok destek olalım,” şeklinde konuştu.
‘Gerçekten Çok Fazla İhtiyacı Olan Çocuğumuz Var’
ALİKEV olarak üniversite öğrencilerine ve Hatay’da okuyan lise öğrencilerine burs verdiklerini belirten Emel Anne, “Geçen sene 234 öğrencimiz vardı, bu sene 300’e tamamlamayı düşünüyoruz. Çünkü gerçekten ihtiyaç sahibi çok çocuğumuz var. Burs görüşmelerine birebir ben katılıyorum ve görüyorum. Gerçekten okumayı isteyen pırlanta gibi çocuklarımız var ve maddi imkansızlıklar yüzünden okuyamıyorlar. Artık Türkiye’nin her yerinde ev kiraları ve yol ücretleri çok yüksek. Biliyoruz ki destek olmazsak o çocuklar okuyamayacak. Yaz tatillerini ağır işlerde çalışarak okul paralarını biriktiren çocuklarımız var. Elimizden geldiği kadar onlara destek olmaya çalışıyoruz,” şeklinde konuştu.
‘Burslarımızın Büyük Çoğunluğu İstanbul Maratonu’ndan Geliyordu’
Sivil toplumu ilgilendiren yasalardaki değişikliklerin STK’leri etkilediğine değinen Emel Anne, mevcut değişikliklerden ALİKEV’in nasıl etkilendiğini şöyle özetledi: “Biz her sene İstanbul Maratonu’ndan bağış kampanyası açıyorduk. Gelen bağışlarla çocuklarımıza burs imkânı sağlıyorduk. Burslarımızın büyük çoğunluğu İstanbul Maratonu’ndan geliyordu. Daha fazla çocuğumuza burs veremediğimiz için üzgünüz. Valilikten bize hâlâ olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadı. Bu sene İstanbul Maratonu’na neden katılmamıza izin verilmedi? Bizim yaptığımız işler ortada çocuklarımıza destek olmak, onların hayatlarına dokunmak ve farkındalık yaratmaktan başka bir gayemiz yok. Biz hâlâ umutluyuz, önümüzdeki maratonlara bakıyoruz.”
‘Gezi, Bana Acısını Bıraktı’
Kendisini tüm çocukların annesi olarak gören Emel Anne, yıllara rağmen Gezi konuşulduğu zaman neler hissettiğini şöyle ifade etti: “Yavrumu sekiz buçuk sene önce aldılar aramızdan. Gezi, bana acısını bıraktı. Gezi konuşulduğu zaman yaşadığım acı aklıma geliyor. Fakat bir yandan da bu kadar zaman geçmesine rağmen insanların kadar duyarlı olması, yavrumun hâlâ anılması ve unutulmaması beni ayakta tutuyor, güçlü kılıyor. Ali İsmail’im gitti ama bir şeyler bırakıp gitti, insanların yüreğine dokundu da gitti. O süreçte Ali İsmail’im gibi hayattan koparılan çocuklarımızın aileleriyle bir bağımız oluştu ve o bağ hiç kopmadı.”
‘Serginin Ana Teması ‘Barış’, Ali İsmail Korkmaz’ın Hikayesidir’
ALİKEV Genel Koordinatörü Deniz Umut Eker, Genç Sanatçı Fonu sergisi hakkında şöyle konuştu: “2019 yılında başladığında tema, ‘Barış’ olarak belirlendi. ‘Barış’ı ana tema olarak tutmaya ve alt başlıklarda farklı kavramları ‘Barış’ ile birlikte ele almaya devam edeceğiz. Bu bağlamda hatırlatmak gerekir ki vakfın ortaya çıkışı, bir kent ve gençlik hareketinde, ifade özgürlüğü hakkını kullanırken yaşam hakkının elinden alınmasıyla aramızdan ayrılan Ali İsmail Korkmaz’ın hikâyesidir. Taksim Gezi Parkı Direnişi dönemindeki gibi değişen ve dönüşen yaşam alanlarına tanıklık ediyoruz. Bu dönüşümün pandemi sürecinde de devam etmesi bizi ‘Kentle Barışmak’ teması üzerinde çalışmaya itti. Kentte yaşayan tüm canlıların, kendi kimlikleriyle ve mekanlarıyla bu barışın öznesi olduğuna inanıyoruz.”
‘Öz Kaynaklarımızla ve Ayni Desteklerle Bu Sergiyi Düzenledik’
Genç Sanatçı Fonu sergisiyle bir gelir elde etmeyi amaçlamadıklarına dikkat çeken Eker, “Tamamen kendi öz kaynaklarımızla ve ayni desteklerle bu sergiyi düzenledik. Fakat bu alanda, ister deneyimleriyle isterse maddi olarak bize destek olmak isteyen kurum ve kişilere de kapımız her zaman açık,” dedi.
ALİKEV olarak kuruldukları ilk günden itibaren faaliyetlerini bireysel bağışlar yoluyla hayata geçirmeye çalıştıklarını belirten Eker, “Bu süreç boyunca bizi destekleyen bağışçılarımızın sayısı artıyor. Hem kuruluş hikâyesi hem de vakfın amaç edindiği misyonun ve değerlerin insanlarda bir karşılığı olduğuna inanıyoruz,” şeklinde konuştu.
‘Pandemide Süresince Burs Ödemelerine Devam Ettik’
ALİKEV’in pandemi süresince öğrencilere nasıl destek verdiğini anlatan Eker, “Pandemiyle beraber eğitim kurumlarının uzaktan eğitime başlaması ve üniversite öğrencilerinin yurtlardan çıkarılarak ailelerinin yanına dönmeye zorlanması gibi konuların yarattığı belirsizlik durumu nedeniyle bursun devamlılığı için istediğimiz bir sivil toplum örgütünde gönüllülük faaliyetlerine katılma, not ortalaması gibi şartları pandemi süresince aramayacağımızı, burs fonundan yararlanan öğrencilere ilettik. Burs ödemelerine ise kesintisiz olarak devam ettik. Sahada devam eden gönüllülük programımız olan Düş Elçileri Programımızı ise benzer sebeplerden dolayı dijitale taşıdık. Yine pandemi döneminde çağrıya çıktığımız Genç Sanatçı Fonu programımızı ise tamamen dijital araçlar üzerinden yürüttük,” ifadelerini kullandı.
ALİKEV, İstanbul Maratonu’nda Neden Bağış Kampanyası Düzenlemedi?
İstanbul Maratonu’nda neden bağış kampanyası düzenlemediklerine dair bilgilendirmelerde bulunan Eker şöyle devam etti:
“Hatay Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne yaptığımız yardım toplama izni başvurumuz, maratonun gerçekleşeceği tarihte henüz sonuçlanmamıştı. Bu yüzden maratonda bağış toplama kampanyası açmama kararı aldık.”
“ALİKEV olarak İstanbul Maratonu’nu sadece bir kaynak yaratma faaliyeti olarak görmüyoruz. Maraton süreci, bizim için başlangıçtan beri gönüllülerimiz ve destekçilerimizle bir araya geldiğimiz, yakın çalışma fırsatı yakaladığımız ve hasret giderdiğimiz bir etkinlik oldu.”
‘Bir Algı Çalışması Olduğuna Düşünüyoruz’
Öte yandan 2020 Aralık’ta kabul edilen “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine İlişkin Kanun” ile 2860 sayılı “Yardım Toplama Kanunu”nda da bazı değişikliklere gidilmesinin, sivil toplum dünyasını ve ALİKEV’i nasıl etkilediğine dair açıklamalarda bulunan Eker, şunları söyledi:
“Değişikliklerle dernek ve vakıfların yardım toplama süreçleri, yöntemleri ve bildirimlerine ilişkin düzenlemeler ve bunlara yönelik yaptırımlarda artışlar yapıldı. Kitle imha silahlarıyla dernek ve vakıf kavramlarının aynı kanun içinde anılmasının bile bir algı çalışması olduğuna düşünüyoruz. Yaklaşık 125 bin örgütü ilgilendiren bir kanun değişikliğinde, STÖ’lerin itirazlarının ve görüşlerinin dikkate alınmamış olmasını da ayrı bir olumsuzluk olarak görüyoruz.”
Osman Kavala’nın Yargılanma Sürecinin Sivil Topluma Yansımaları
“Osman Kavala ve beraberinde sivil alan paydaşları üzerinden yürütülen yargılama süreci de sivil toplum üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Bu ve buna benzer baskılar nedeniyle maalesef sansür ve oto sansür, örgütler içerisinde bir refleks olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bulunduğumuz kurumu ve paydaşlarını korumak adı altında bu kararları almak durumunda kalabiliyoruz. Bunu da bir öz eleştiri olarak ifade etmek istiyorum.”
“Bu değişiklikler ve oluşturulmaya çalışılan algıyla birlikte sivil toplumun giderek daralan bir alan içerisinde bile hareket etmeye, kendine bir yol bulmaya çalışması geleceğe dair umudumuzu artırıyor. Hak temelli çalışmalar yürüten örgütler, özellikle kadın ve LGBTİ+ örgütlerinin üzerlerindeki artan baskılara rağmen geri adım atmamalarını, diğer STÖ’ler için de umut kaynağı olduğunu düşünüyoruz.”
Sivil Toplum ve Medya İlişkisi
STÖ’lerin geleneksel medya kanallarında fazla yer bulamadığı yönünde eleştirilerde bulunan Eker, “Yer bulduğunda ise daha çok hizmet temelli etkinlikleri ile ve hukuki olaylar nedeniyle yer veriliyor. Bunun daha çok geleneksel medyanın içinde bulunduğu durum ve haber anlayışı ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Haber içeriklerinin hak temelli bir anlayışla hazırlanması, habere konu olan STÖ’lerinin de söylediği sözün daha anlaşılır olmasına ve etkisinin artmasına katkıda bulunacak,” dedi.
STÖ’leri Medya Görünürlüğü
Medyanın sivil toplum dünyasına daha ilgiyle yaklaşmasının ise birbirini doğru bir şeklide beslemesi ve birbirinden öğrenmesi ile mümkün olacağına vurgu yapan Eker sözlerini şöyle tamamladı: “Görece yeni kurulan ve internet üzerinden yayın yapan medya kanallarında STÖ’lerin daha fazla kendine yer bulduğunu gözlemliyorum. Medya alanında çalışan STÖ’lerin, oluşumlarının da bu konuda olumlu bir katkısı var. Aynı zamanda STÖ’lerin Podcast, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya araçlarını kullanmadaki yetkinliği arttırması da bu dönüşümü hızlandırması açısından önemli. Bu alana yönelik her iki tarafın katkısının artması, STÖ’lerin medyada görünürlüğünü istediğimiz şekilde artıracaktır.”
Bizi Takip Edin