‘Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’ Yayınlandı
Eğitim Reformu Girişimi, "Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları" başlıklı çalışmayı yayınladı. Rapor, okulu içinde bulunduğu çevre ve coğrafyayla ilişkilendirerek ve eğitim ortamlarına yönelik göstergeleri içerecek şekilde çeşitlendirilerek hazırlandı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) 2008’den bu yana eğitim alanında yaşanan gelişmeleri izliyor, değerlendirmelerimizi Eğitim İzleme Raporları aracılığıyla paylaşıyor. “Eğitim Ortamları, Eğitim İzleme Raporu 2021’in ikinci dosyasını oluşturuyor. Dosya, okulu içinde bulunduğu çevre ve coğrafyayla ilişkilendirerek ve eğitim ortamlarına yönelik göstergeler çeşitlendirilerek hazırlandı.
Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’nda, uzaktan eğitiminin gerçekleştiği ev ortamlarını ve dijital mecraları kapsadı ve ortamların eğitime etkisini değerlendirdi.
Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’nın Çerçevesi: Ekolojik Sistemler Kuramı
2020-21 eğitim-öğretim yılında uzaktan ve yüz yüze eğitime geçiş ani ve kesintili bir süreç içinde gerçekleşti.
UNESCO verilerine göre, 21 Eylül – 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında hafta sonlarını ve tatil günlerini çıkarınca Türkiye’de okullar COVID-19 salgını nedeniyle 55 gün kapalıydı.
Kademeli Normalleşme ve İllerin Risk Kategorilerinin Eğitime Etkisi Nasıl Oldu?
Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları dosyası kapsamında 1 Mart 2021 tarihinde açıklanan COVID-19 risk haritasıyla eğitim ortamlarının temel göstergelerinin çakıştırıldığı Harita 1, risk düzeylerine göre hangi ilde kaç öğrencinin yüz yüze eğitime başlayamadığını gösteriyor. Türkiye genelinde 39 ilde 3.572.759 öğrencinin kademeli normalleşme döneminde uzaktan eğitime devam etmesi yönünde karar alındı.
Eğitim ortamlarının ve içinde bulundukları mikrosistemlerin, coğrafi koşullar göz önünde bulundurarak afete karşı hazırlanması önem taşıyor.
Salgın koşulları, iklim krizinin etkileri ve farklı afetlerle başa çıkabilmek için eğitim ortamlarının coğrafi, fiziki, sosyolojik, ekonomik gerçekliklerini dikkate alan, geçmişten edinilen deneyimleri kapsayarak geleceği planlayan bütünleşik bir “dayanıklılık” yaklaşımı önceliklendirilmeli.
Eğitime yönelik üst politika metinlerinde doğrudan iklim krizine yönelik hedefler yer almıyor, ihtiyaçlar tanımlanmıyor.
Eğitim sistemini iklim kriziyle entegre bir şekilde düşünmek, somut uygulama politikaları oluşturmak, eğitim ortamlarında sosyal ve mekânsal adaleti içeren, kapsayıcı ve bütüncül bir dayanıklılık mekanizması kurmak eğitim politikalarının öncelikli gündem maddelerinden biri olmalı.
Salgınla birlikte evin eğitim ortamına dönüşmesi haneler arasındaki imkân farklılıklarının eğitime daha fazla yansımasına sebep oldu.
Eğitim, farklı sosyoekonomik arka planlardan çocukları eşitleyebilecek sosyal politikaların parçası iken eğitim ortamlarının farklılıkları sosyal-mekânsal ayrışmaya neden oluyor ve eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
İstanbul’da derin yoksulluk yaşayan hanelerin %57,8’inde çocuklar uzaktan eğitimde dersleri takip edemiyor.
Yoksulluk ve refah kaybı, salgının uzun döneme yayılacak etkilerinden. Salgın sonrası düzenlenecek eğitim politikaları ve programlarının, öncelikle bu etkiler sonucunda eğitimden kopuş yaşayan çocukların takibi ve eğitime geri kazandırılmasını hedeflemesi hayati önemde.
Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları’nın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Raporun tümüne ise bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bizi Takip Edin