Türkiye’de Gazetecilik: ‘Saldırıları Önleyecek Bir İrade Olmalı’
"Gazeteci haber yaptığında senelerce hapis cezası alıyor ama gazetecinin canına kastedildiğinde ceza verilmiyorsa burada bir kasıt vardır. Uygulanmak istense mevzuatta bu hususta bir eksiklik yok. Önemli olan gazetecilere dönük saldırıları önleyecek bir iradenin olması." TGS avukatlarından Ülkü Şahin ve Avukat Zelal Pelin Doğan, Türkiye’de gazetecilere yönelik son dönemde artan tehdit ve şiddet olaylarını engellemek için hukuki açıdan alınması gereken önlemleri değerlendirdi.
Türkiye’de son zamanlarda gazetecilere yönelik tehdit ve darp haberleri gelmeye başladı. Gazetecilerin kimi evinin yakınında kimi ise katıldığı televizyon programında ya da program çıkışında saldırıya uğradı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın avukatlarından Ülkü Şahin ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin avukatlarından Zelal Pelin Doğan ile bu tür darp ve tehdit olaylarını engellemek için hukuki açıdan neler yapılması gerektiğini konuştuk.
‘Faillere Cezai ve İdari Yaptırım Uygulanmalı’
Avukat Ülkü Şahin, gazetecilere yönelik saldırıların önlenebilmesi için faillere ciddi bir cezai ve idari yaptırımın uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Cezasızlığın faillerin cesaretlenmesi ve saldırıların artmasında rol oynadığını belirten Şahin, “Düşünün ki TGS üyesi ve AFP foto muhabiri Bülent Kılıç boynuna basan polis memuruna ‘seni şikayet edeceğim’ dediğinde aldığı cevap ‘nereye şikayet edersen et’ olmuş. Her anı kayıt altına alınan böyle bir olayda fail olan polis bu derece pervasızca bunu dile getirebiliyorsa demek ki burada bir sorun var demektir” dedi.
Şiddeti gerçekleştiren faillerin bir yerden cesaret alıp korunduğuna değinen Şahin, “Gazeteci haber yaptığında senelerce hapis cezası alıyor ama gazetecinin canına kastedildiğinde ceza verilmiyorsa burada bir kasıt vardır. Uygulanmak istense mevzuatta bu hususta bir eksiklik yok. Önemli olan gazetecilere dönük saldırıları önleyecek bir iradenin olması” şeklinde konuştu.
‘Gazeteciler Hem İktidarın Hem de İktidar Yanlısı Grupların Hedefinde’
Avukat Zelal Pelin Doğan, halkın özellikle kamuoyunu ilgilendiren tartışmalara katılımının sağlanmasının demokratik toplumlarda vazgeçilmez bir nitelik olduğuna değinerek, “Bunun için kamuoyunu ilgilendiren tartışmalara ilişkin her türlü fikir ve bilginin yayılabilmesi, halkın da bunlara ulaşabilmesi gerekiyor” dedi.
Doğan, kamuoyunu ilgilendiren konularda bilgi ve fikir vermenin büyük ölçüde basının görevi olduğunu söyledi. Bu görevin kuşkusuz hemen her konuda haber yapmayı içerdiğini belirten Doğan, “Özellikle ülke gündemini etkileyen olayları haberleştiren gazeteciler hem iktidarın hem de iktidar yanlısı grupların hedefinde oluyor” diye kaydetti.
Gazetecilerin işlerini yapmalarını engelleyen kamusal tedbirlerin ve saldırıların hak ve özgürlükler kapsamında sorunlar doğurabileceğine dikkat çeken Doğan, “Gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirilen bu gibi eylemlerin engellenmesinde devletin negatif ve pozitif yükümlülükleri var. Devletin negatif yükümlülüğü özellikle kolluk kuvvetleri tarafından gazetecileri aşağılayıcı muameleye ya da cezaya tabi tutmama sorumluluğunu içeriyor. Devletin pozitif yükümlülüğü ise hem gazetecileri bu tür muamelelerden korumayı hem de bu gibi olayların etkili bir şekilde soruşturularak sorumluların tespitini ve cezalandırılmasını içeriyor. Yani polis fotoğraf çeken gazeteciyi dövemez demektir bu. Aynı zamanda polis, gazeteci fotoğraf çekerken herhangi bir kişinin ona saldırmasını da önlemeli, önleyemiyorsa yargı organları bu olayı soruşturmalı ve sorumluları cezalandırmalı” diye konuştu.
Bizi Takip Edin