Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren:
‘Hukukun Üstünlüğünü, Yargının Bağımsızlığını Savunma Yükümlülüğümüz Var’

Diyarbakır Barosu’nun yeni dönemdeki vizyon ve perspektifini konuştuğumuz Baro Başkanı Avukat Nahit Eren, Türkiye’de bağımsız, tarafsız yargı sorunu olduğunu belirterek, “Sivil toplum ve hukuk örgütleri olarak, her koşulda ve şartta hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını savunma yükümlülüğümüz var” dedi.

Yeni yönetim olarak, sivil toplumun, meslek örgütlerinin aktif çalışma alanlarının kısıtlandığı, baskılandığı bir dönemde göreve başladıklarını belirten Başkan Nahit Eren, Diyarbakır Barosu’nun yıllardır hukuk ve insan hakları alanında mücadelesi ile tanınan bir baro olduğunu söyledi. Diyarbakır Barosu’nun bu alandaki gücünü emek ve bedellerle ortaya koyduğunu dile getiren Eren, “Diyarbakır Barosu’nun her başkanı, her yönetimi Diyarbakır Barosu’nun bu misyonunu sürdürme yükümlülüğü altında. Omuzlarımızdaki sorumluluğun ağırlığının da farkındayız. Biz bu uğurda başkanını yitirmiş bir baronun üyeleriyiz, yöneticileriyiz, başkanlarıyız. Bu sorumluluğun farkında olarak insan hakları alanındaki çalışmalarımızı, özellikle de cezasızlıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.” Dedi.

Tarafsız ve Bağımsız Yargı Sorunu…

Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin tarafsız ve bağımsız yargı sorunu olduğunu belirten Nahit Eren, “Türkiye’de ciddi bir yargı krizi, ciddi bir doğal hakim sorunu var. Bu atmosferde hukuk örgütlerinin sorumluluğu daha fazla. Sivil toplum, hukuk örgütleri olarak her koşulda, her şartta hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını savunmak gibi bir yükümlülüğümüz ve mecburiyetimiz var.” dedi. Diyarbakır Barosu’nun mücadelesinin sadece bölgeyle sınırlı olmadığını da belirten Nahit Eren, “Türkiye’nin neresinde olursa olsun, toplumun geneline etki edecek, hak ihlallerine, özellikle cezasızlıkla mücadelede gücümüzü bu ülkenin her kentinden, her ilçesinden esirgemeyeceğiz” dedi. Öncelik olarak bireyin hak ve özgürlüklerini gördüklerini dile getiren Eren, “Diyarbakır Barosu Hopa’daki bir hak ihlali için Trabzon’daki yargılamaya da, Mersin’deki bir hak ihlalinde ya da ırkçı söylemlere karşı geliştirilecek hukuki mücadelede de olacak. Diyarbakır Barosu bu ülkenin neresinde olursa olsun çocuk hak alanına yönelik ya da kadın hak alanına yönelik her türlü ihlalin hukuki destek anlamında oradaki dinamiklerle, oradaki barolarla gereken dayanışmayı ve desteği sergileyecek. Diyarbakır Barosu’nun bana göre önemli bir rolü, görevi ve misyonu aynı zamanda…” diye konuştu.