Büyük Covid Sınıf Savaşı

Başı sonu belli olmayan kapanmalar daha önce küresel ölçekte bir hastalık kontrol yöntemi olarak kullanılmamıştı. Kapanmalar kemer sıkma döngüsünü hızlandırdı ve sürekli kriz kehaneti yarattı.

19 Ocak 2020’de Washington eyaleti ABD’deki ilk koronavirüs vakasını bildirdi. Mart ayı sonunda 245 milyon Amerikalı, “eğriyi düzleştirmek” için evde kalma kısıtlamaları altındaydı. Ana akım haberler, katlamalı artış grafikleri, tıbbi malzeme kıtlığı tehditleri ve hijyen tiyatrosu gösterileriyle halkı terörize etti. Bilime yapılan başvurular, kapanma önlemlerine uyulmasını güçlendirmek için silah haline getirildi ve medya, kapanma karşıtı protestocuları geri kafalı, parayla eylem yapan beyaz milliyetçiler olarak tasvir edip halkı tehlikeye atmakla suçladı.

Bugün milyonlarca Amerikalı ya yoksulluğa düştü ya da yoksulluğun eşiğinde. Teşvik parası büyük ölçüde şirketlere giden bir bağış olarak kullanıldı ve 160.000’den fazla küçük işletme kapandı. Mart ve Nisan’da 30 milyon Amerikalı işsizlik yardımına başvurdu. Artık geçici iş kayıpları kalıcı hale geliyor. Kongre yeni bir yardım anlaşması yapsa bile 12 milyon işsiz insan yardımlarının geciktiğini görebilir. Evsizlik hızla artıyor, 11,4 milyon hane 70 milyar dolar kira ve fatura borcu içinde ve 40 milyon kişi tahliye riski altında. Bazı eyaletlerde, gıda yardımı kuyrukları kilometrelerce uzanıyor ve 4 çocuktan 1’inin gıdaya erişimi garanti değil.

Bu arada, Walmart ve Target rekor satışlar bildirdi. Amazon karını üçe katladı ve Jeff Bezos 70 milyar dolar kazandı. Milyarderlerin kazandığı para, Mart ayından bu yana toplu olarak 1 trilyon doları aştı. Alphabet, Amazon, Apple, Facebook ve Microsoft artık borsanın toplam değerinin %20’sini oluşturuyor. Teknoloji endüstrisi benzersiz bir zenginlik ve hakimiyet seviyesine ulaştı. 2017 yılından bu yana petrolden daha değerli olan verinin, ekonomik ayak izini genişletmesi bekleniyor.

Bu basit bir hata ya da kötü uygulanan iyi bir politika fikri değil. Sağlık protokolü kılığına girmiş bir ekonomik gündem.

İşsizlik, açlık, kurumsal çöküş ve sosyal bağların yok olması bir virüsün semptomları değildir. Bunlar, sınıf savaşının dolaylı şiddetidirler. Pandemi, modern insanlık tarihindeki en büyük yukarı yönlü servet transferi için münasip bir günah keçisi olmuştur. Bir halk sağlığı politikası bahanesi altında, seçkinler, gelecek nesiller için çalışma koşullarının ve yaşam kalitesinin aşınmasına neden olacak bir karşı devrimi başarıyla yürüttüler.

Kendi Kendini Gerçekleştiren Bir Kehanet

Ölüm, hastalık ve salgın hastalıklar her zaman insan yaşamının bir parçası olmuştur ve her zaman da öyle olacaktır. Her yıl 2,8 milyon Amerikalı, dünya çapında ise 56 milyon insan ölüyor. Her yıl 1,3 milyon kişi tüberkülozdan, 445.000 kişi sıtmadan ve 290.000-650.000 kişi gripten ölüyor. 1968’de, işletmelerin ve okulların açık kaldığı ve büyük etkinliklerin yapıldığı H2N3 grip salgınında 1-4 milyon kişi öldü.

Başı sonu belli olmayan kapanmalar daha önce küresel ölçekte bir hastalık kontrol yöntemi olarak kullanılmamıştı. Bu deneysel kısıtlamalar, 2,2 milyon Amerikalının öleceğini öngörmüş olan, itibarını yitirmiş Imperial College Modeli tarafından şekillendirildi. Birçok epidemiyolog ve doktor bu kıyamet günü tahminlerini sorguladı ve kapanma önlemlerini haklı çıkarmak için yeterli veri bulunmadığına işaret etti. Virüs, özellikle 65 yaşın altındaki insanlar için düşük bir ölüm oranına sahip ve ABD’deki Covid ölümlerinin %94’ü komorbidite kaynaklı. Çoğu istatistiksel analiz, kapanma önlemlerinin mortaliteyi azaltma konusunda etkili bir strateji olduğunu göstermiyor.

Mart ayında, Kuzey İtalya’dan gelen şok edici hikayeler ve videolarla benzeri görülmemiş politikalar meşrulaştırıldı. Bölgenin kalabalık yoğun bakım üniteleri, Avrupa’nın geri kalanı ve ABD için bir uyarı olarak sunuldu. Lombardy’nin devam eden özelleştirme çabalarından mustarip olduğu ve sürekli grip vakalarının altında ezilen küçülen bir hastane sisteminden ciddi şekilde etkilendiği birçok kişi tarafından bilinmemektedir. Ana akım medyanın bu ihmali, ekonomik kapanmanın bir virüsü sihirli bir şekilde ortadan kaldırabileceği mitolojisinin geliştirilmesinde kilit bir rol oynadı. Gerçekte, kapanmalar bir kemer sıkma döngüsünü hızlandırdı ve kendi kendini gerçekleştiren bir sürekli kriz kehaneti yarattı.

Bakımevlerinde kronik personel yetersizliği ve kapanma önlemlerinden kaynaklanan işten çıkarmalar, Covid’den ölüm oranını ciddi şekilde artırdı. ABD’deki Covid ölümlerinin %40’ı huzurevleriyle bağlantılı. Vermont’taki her 6 erken ölümden 1’i tek bir tesisten kaynaklı. New York’ta (milyon başına en yüksek ikinci ölüm vakası olan eyalet) hastaneler, 6300’den fazla yaşlı Covid hastasını huzurevlerine geri gönderdi. Korunmasız, bakımsız ve tek başlarına, yaşlılar “yavaş katil” yalnızlıktan da etkilendiler. Tecrit, kalp hastalığı, felç ve Alzheimer riskini artırır. Obezite veya günde 15 sigara içmek kadar ölümcüldür.

Mali güvencesizlik, yaşlılar için bu sağlık risklerini daha da kötüleştirecektir. Ekonomik kapanma küresel emeklilik fonlarını bir daha eski haline dönemeyebilecek şekilde zayıflattı. Baby Boomer kuşağından milyonlarca insan, yeterli birikimleri olmadan erken emekliliğe zorlandı. Pek çok Amerikalı emeklilik fonların vaktinden önce tırtıklamak zorunda kalıyor. Kongre Bütçe Ofisi, sosyal güvenlik fonlarının 2,8 trilyon dolarının, işsizlik ve eksik istihdam nedeniyle katkı paylarında yaşanacak düşme nedeniyle on yıl içinde tükeneceğini öngörüyor.

Gelir, erken ölüm oranlarının temel belirleyicisidir.

Kapanma önlemlerinin sonuçları çocuklar için de aynı derecede zalimdir. K-12 okulları Ocak 2021’de yeniden açılsa bile, ortalama bir öğrenci 7 aylık eğitimi kaçırmış olacak. Okuryazarlık ve eğitim seviyeleri uzun ömrün temel bir göstergesi olduğundan, bu öğrenme kayıpları öğrencilerden çalınan yaşam yıllarını temsil ediyor. Dahası, çocuklar için ciddi taciz vakaları ve ruh sağlığı ile ilgili acil servis ziyaretleri artıyor. Ayrıca mevsimsel virüslere ve doğal patojenlere maruz kalmadıkları için bağışıklık sistemleri zayıflayacak.

Kronik sağlık sorunları olan veya acil tıbbi tedaviye ihtiyaç duyanlar için, kapanma önlemlerinin kısa ve uzun vadeli sonuçları felakettir. Amerika Birleşik Devletleri’nde ilkbaharda kanser taramaları %86-94 düştü. Rutin ameliyatlar ve prosedürlerden elde edilen gelir yetersizliği nedeniyle birçok hastane kapanmak zorunda kaldı. Hastanelerin bu yıl toplam 323 milyar dolar kaybetmesi bekleniyor. Nisan ayında 1,4 milyon hastane personeli işten çıkarılırken, özel sağlık sigortası şirketleri kazançlarını ikiye katladı.

Sağlık altyapısına anlamlı yatırımların yapılmadığı bir ortamda, federal, eyalet ve yerel yönetimler tarafından uygulanan Covid’le mücadele stratejileri ne inandırıcı ne de etkili. Seçilmiş yetkililer, korkuyu körüklemek ve viral yayılım için bireyleri suçlamak için ham vaka sayılarını rutin olarak yükseltiyorlar. Sonuç olarak, şu anda insanları öldürerek “hayat kurtarıyoruz”. Bu basit bir hata veya kötü uygulanan iyi bir politika fikri değil. Sağlık protokolü kılığına girmiş bir ekonomik gündem.

Yeni Kast Sistemi

California Valisi Gavin Newsom, California devlet okulları için sanal eğitimi zorunlu kılarken kendi çocuklarını yüz yüze özel okula gönderiyor. Yemeklerin kişi başı 850 dolara kadar mal olabileceği üç Michelin yıldızlı bir restoranda lobicilerle kapalı, maskesiz bir akşam yemeğine katıldıktan sadece birkaç hafta sonra eyalet çapında ikinci bir kapanma süreci ilan etti. Newsom, kuralları çiğneyen birçok politikacı, seçkin ve bürokrattan sadece biridir. Statik bir sosyal düzen iyice yerleştiriliyor. Yeni kast sistemimizde zenginler, temiz ve hastalıksız oldukları için siyasi ve sosyal ayrıcalıklara sahipken, kalanlar ne kadar düşük gelirli ise o kadar çok kirli muamelesi görüyor.

“Evden çalışma” kastına ait kapanma meraklılarının amacı, riski kendilerinden uzaklaştırıp temel çalışanlara ve yoksullara kaydırmaktır. İşgücünün yalnızca %40’ı evde kalmayı karşılayabiliyor. ABD’li yetişkinlerin %43’ü yeterli sağlık sigortasına sahip değil ve yüksek ücretli çalışanların %92’sine kıyasla düşük ücretli çalışanların yalnızca %31’inin ücretli hastalık izni var. “Evde kal,” erdemli davranışlarının kendilerini Covid’e yakalanmaktan koruduğuna inanan profesyonellerin kendilerini tebrik etme mantrasıdır. Covid ölüm oranlarının ana belirleyicisi aslında gelirdir.

Kapanma fanatikleri, emeğin milyonlarca insanı serfliğe sürükleyecek şekilde acımasızca yeniden örgütlenmesi için rıza üretmeye yardımcı oldular. Evden çalışmaya dayalı yaşam tarzı, ancak ve ancak malları taşıyan, ayırıp düzenleyen ve teslim eden lojistik işçilerinin emeği ile mümkündür. Şu anda Şubat ayında var olan yaklaşık 10 milyon iş gitti ve yerine yeni iş gelmedi. Birçok işçi, on yıllardır sürdürülen zorlu korumaları geri alan bir iş modeli olan yarı zamanlı, sözleşmesiz çalışmayı kabul etmek zorunda kaldı.

Obama/Biden yönetimi altında, yaratılan yeni işlerin %94’ü gig ekonomisi işiydi ve 2017’de işgücünün %34’ü gig ekonomisi aracılığıyla istihdam edildi. İşçilerin geçim derdine düştüğü ve gıda dağıtım uygulamalarının karlarını arttırdığı kapanma önlemleri, bu eğilimi hızlandırıyor. OnlyFans gibi abonelik platformlarında, kapanmanın başlangıcında hesaplarda bir artış görüldü. Mart ayında şirket, kullanıcı sayısında %75 artış ve 60.000 yeni içerik oluşturucu gördü. Kapanma, OnlyFans’i milyar dolarlık bir sektör haline getirdi, ancak içerik oluşturucuların çoğu ayda 145 dolardan az kazanıyor.

Uluslararası olarak, işyeri kapanmaları ve tedarik zinciri aksaklıkları, 305 milyon iş kaybına neden olacak. 1,6 milyar enformel ekonomi çalışanı, geçim kaynaklarını kaybetme riski ile karşı karşıya. Bu yıkım, tüberküloz gibi tedavi edilmeyen hastalıkların artan yayılması ve kıtlık sebebiyle daha da artacak. Temmuz ayında gıda pazarlarının kapalı olması ayda 10.000 çocuk ölümüyle ilişkilendirildi. Yiyecekler atılır ve mahsuller tarlada çürürken, bu yıl şiddetli açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısı ikiye katlanarak 265 milyona çıktı.

Covid krizinin başlangıcında, Amerikan solunun sesi duyulan kesimleri, ekonomik kapanmanın milyarderlere ve kapitalizme direnmenin bir yolu olduğunu savunuyordu. Böyle düşünmeleri, finansörlerin ekonomik daralmadan nasıl kar edebildiğini anlamadıklarını gösteriyor. Soldaki pek çok kişi, Covid krizinin bir fırsat olduğunu savunarak, ekonomik kesintilerin yol açacağı yıkımın ölçeğini görmezden gelmeyi seçti. Bugün sol, işçilerin emekli maaşları yağmalanırken, çocukların geleceği yok olurken ve dünya çapında 150 milyon insan aşırı yoksulluğa itilirken [pandemiden bu şekilde] anlamlı bir kurtuluşun mümkün olduğu yanılsamasını ilerletmeye devam ediyor. Kapanma önlemleri beceriksiz liderler yüzünden başarısız olmuş falan değil. Aslında mükemmel bir şekilde uygulandılar, çünkü bu önlemlerin amacı halk sağlığı değildi, STK & hayır kurumları sınai kompleksi tarafından tasarlanan geriletici neoliberal gündemin hızlı bir şekilde hakim kılınmasıydı.

Karanlık Çağlara Giriyoruz

Solunum virüsünden çok daha karanlık bir şeyle karşı karşıyayız. Güvenlik bahanesiyle büyük bir hırsızlık yaşanıyor. Bu sadece çalışan insanların işlerinin, birikimlerinin ve mülklerinin çalınması değil, aynı zamanda anlamlı bir hayatın da çalınmasıdır. Japonya’da, yalnızca Ekim ayındaki intiharlar, ülkenin 2020’de gerçekleşen Covid ölümlerini aştı. Kapanma önlemleri, Birleşik Krallık’taki bir intihar yardım hattını arayanların %80’i tarafından bir sebep olarak bildirildi. ABD’de genç yetişkinlerin yarısından fazlası depresyon belirtileri gösteriyor ve bunların 4’te 1’i intihar düşüncesini ifade ediyor. 2019’a kıyasla aşırı doz vakaları %20 arttı.

Bu neo-feodal distopyada fayda sağlayanlar mülk sahibi sınıf, teknoloji şirketlerinin CEO’ları, yatırımcılar, STK’lar ve hayır kurumu numarası yapan özel vakıflardır. İşçileri yoksullaştırmaları kasıtlıdır. IMF’nin gelişmekte olan ülkelere sunduğu Covid kredilerinin %80’i, sağlık hizmetlerinde kesintiye gitmek ve kamu sektöründeki istihdamı azaltmak gibi kemer sıkma programları uygulamaya bağlandı. ABD’de en büyük 25 şirketten 17’si bu yıl önceki yıllara göre 85 milyar dolar daha fazla kazanacak ve hissedarlar prim alacak. Aynı dönemde Amerikalı işçiler 1,3 trilyon dolar kaybetti.  Covid sınıf savaşının izleri, önümüzdeki onlarca yıl boyunca yaşamın her alanına dokunacak. Yetkililer, zorunlu aşılamalardan sonra bile sosyal mesafenin devam etmesi gerektiğini öne sürüyorlar. Maskeler hem fiziksel saflığın hem de karşılıklı güvensizliğin güçlü bir sembolü haline geldi. Steril ve ölümsüz bir toplum fantezimiz, evin bir hapishane, arkadaşların ve ailenin sağlık açısından tehlike oluşturduğu bir dünya yarattı. Bu dünyada çocuklara, büyükanne ve büyükbabalarını sadece var olarak öldürdükleri söyleniyor. Şu anda, sosyal kredi, bağışıklık pasaportları, salt kiraya dayalı bir ekonomi, yapay zeka ve robotikte genişleme, doğal kaynakların finansallaştırılması, artan kitle gözetimi, her şeyin Uber’leşmesi ve iklim değişikliği ya da grip kaynaklı kapanma devrelerini içerebilecek çok kapsamlı değişikliklerin halen başlangıcındayız. Hayatı yaşamaya değer kılan şeyleri geri kazanmak için sınırlı bir zaman aralığımız var: aile, toplum, kültürel miras, sosyal alan, kamu kurumları, ortak alanlar ve serbest dolaşım. Bu zaman hızla tükeniyor ama henüz tam olarak sonuna gelmedik.

tarafından yazılan yazının orijinal haline buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak.

Çeviri: Serap Güneş