“Transları Koruyan Yasalar İvedilikle Oluşturulmalı”
HEVİ LGBTİ+ Derneği, Türkiye’de son dönemde artan transfobik söylem ve şiddeti değerlendirirken, “Öncelikle nefret suçlarına karşı transları ve LGBTİ+'ları koruyan ve diğer bütün sosyal hakların güvence altına alındığı yasaların ivedilikle oluşturulması ve yürürlüğe girmesi gerekmektedir” dedi.
Transgender Europe’ın 2008 yılından itibaren yürüttüğü Trans Cinayetleri İzleme Projesi kapsamında yayınladığı son rapora göre Türkiye dünyada en fazla trans cinayeti işlenen ülkelerden biri olarak yer alırken yine aynı raporda Türkiye’de son 12 yılda 54 trans bireyin uğradıkları şiddet sonucunda yaşamını kaybetmiş olduğu görülüyor. Uluslararası Lezbiyan, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Derneği Avrupa Bölgesi’nin (ILGA Europe) yayınlamış olduğu yıllık Gökkuşağı Haritası ve İndeksi’nde de Türkiye sondan ikinci sırada yer almıştı. HEVİ LGBTİ+ Derneği ile Türkiye’de trans bireylere yönelik şiddetin önüne geçilebilmesi için hem hukuksal olarak hem de toplumsal anlamda atılması gereken adımları konuştuk.
“Trans Öz Örgütlenmeleri Sürece Dahil Edilmeli”
HEVİ LGBTİ+ Derneği, akran danışmanlığı, psikolojik danışmanlık ve hukuki danışmanlık konusunda translara yönelik destek çalışmalarında bulunduklarını belirterek, “Şiddete veya saldırıya maruz kalan translar kolluk kuvvetlerine başvurmalı. Bu başvuru esnasında yalnız kalmamak amacıyla ve orada bir şiddete maruz kalmamak için LGBTİ+ örgütlerinin avukatlarının da orada olması gerekmektedir. Eğer burada bir hak ihlali yaşanırsa da bunun raporlaştırılması gerekmektedir” dedi.
Trans bireylere yönelik şiddetin önüne geçilebilmesi için hem yasal hem de toplumsal anlamda atılması gereken çözümlere de değinen HEVİ LGBTİ+Derneği, “Öncelikle nefret suçlarına karşı transları ve LGBİ+’ları koruyan ve diğer bütün sosyal hakların güvence altına alındığı yasaların ivedilikle oluşturulması ve yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Bu yasalar oluşturulurken de LGBTİ+ örgütlerinin özellikle de trans öz örgütlenmelerinin sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Toplumsal olarak da daha uzun dönemi kapsayan bir sürecin yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için çalışmalar yapılmalıdır. Bununla birlikte eğitimde toplumsal cinsiyete yer verilmeli ve ders olarak müfredata yeniden eklenmelidir. Bu süreçleri yürütürken de LGBTİ+ örgütlerinden uzmanlık alarak yürütülmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Bizi Takip Edin