Sanat Galerileri, Bienaller, Müzeler-Zorluklar ve İmkanlar
UNESCO, hükümetlere ve karar vericilere sorunları ele almaları için hazırladığı Kültür Krizde: Dayanıklı ve Esnek Bir Yaratıcı Sektör İçin Politika Rehberi’nde sorunların yanı sıra iyi örneklere de yer veriyor.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin kültür sanat alanına etkileri ve ortaya çıkan değişimlere tiyatronun ardından bu kez galeri, müze, sergi gibi mekanlar ve büyük sanat etkinlikleri üzerinden odaklanmak istiyorum. UNESCO’nun Aralık raporuna göre dünyada 30 milyondan fazla insanın çalıştığı kültür sektörü, pandemide tahmin edilenden çok daha kötü etkilendi. Rapor, krizin ele alınması için hedefe yönelik politikalar gerektiğine işaret ediyor. Film endüstrisinin bile bu yıl 10 milyon civarında iş kaybedebileceği öngörülüyor. Yine rapora göre, dünyadaki sanat galerilerinin üçte biri, çalışan sayısını yarı yarıya azaltabilir, konser ve performansların gerçekleşmemesi, müzik endüstrisinde 10 milyar dolardan fazla sponsorluk kaybına mal olabilir, yayıncılık pazarı yüzde 7.5 daralabilir.
UNESCO’dan Sorunlar ve İyi Örnekler
Bu süreçte, kültürel etkinliklere ulaşım da önemli bir darbe aldı. Konserler, sanat etkinlikleri, festivaller çevrimiçi gerçekleşti. Küresel ölçekte iki insandan birinin bağlantı sorunları gibi nedenlerle bu etkinliklere ulaşamayacağı tahmin ediliyor. UNESCO, hükümetlere ve karar vericilere bu sorunları ele almaları için hazırladığı Culture in Crisis: A Policy Guide for a Resilient Creative Sector, Kültür Krizde: Dayanıklı ve Esnek Bir Yaratıcı Sektör İçin Politika Rehberi’nde sorunların yanı sıra iyi örneklere de yer veriyor. Sorunlardan belki pek görünür olmayanlarından biri, sektörde daha çok kadınların güvencesiz işlerde çalışması dolayısıyla sosyal ve ekonomik güvensizlikle daha da kırılgan hale geliyor olmaları. Rehber, harekete geçilmesi için üç adım önerisinde bulunuyor: sanatçı ve kültür çalışanlarına doğrudan destek, bu endüstrilere dolaylı destek, kültürel ve yaratıcı endüstrilerin rekabet gücünün artırmak. Sanat eserlerinin satışı ve komisyonların düzenlenmesi, gelir kaybının telafisi yeni becerilerin geliştirilmesi için programlar oluşturulması, düzenlemelerden geçici bir muafiyet ve vergi düzenlemeleri, talebin canlandırılması ve fonlar oluşturulması öneriler arasında. Raporda farklı ülkelerin krizle başa çıkmak için oluşturdukları iyi uygulamalara da yer veriliyor.
Bienallerde Takvimler Değişti
Salgının gölgesinde geçen son bir yılda resim, galeri, müzayede evleri ve büyük etkinliklere baktığımızda öne çıkan bazı konular ise şöyle:
Mart ortasında dünyada pek çok şey gibi bienaller ve planlanmış sergiler de durma noktasına geldi. Venedik Bienali, Gwangju Bienali, Whitney Bienali gibi etkinlikler planlarını gözden geçirmek durumunda kaldı. Dünyanın en eski bienallerinden Sao Paolo Bienali, Temmuz ayında etkinliği Eylül 2021’e erteleyeceğini ve geleneksel takvim yıllarını değiştireceklerini duyurdu.
Hong Kong’da düzenlenen Art Basel’a katılacak galeriler, şehirde süregelen protestolar nedeniyle etkinliğin iptalini talep ettiler. Organizatörler, 271 galerinin ödediği katılım ücretlerinin önemli bir kısmını geri ödedi. Art Basel, pandemi döneminde iptal edilen ilk büyük etkinliklerden biri oldu.
Bu dönemde kapalı kalan önemli müzeler sanat eserlerini korumak, personeli ve masraflarını karşılamaya devam etmek için zorluklarla karşılaştı. Hollanda’daki Singer Laren Müzesi’nden Vincent Van Gogh’un 1884 tarihli bir resmi, müzenin kapalı olduğu bir dönem fırsat bilinerek çalındı. Kamera kayıtları hırsızların cam kapıları çekiçle kırarak içeri girdiklerini gösterdi. Bu dönemin en önemli soygunu bu olurken, diğer müzelerde de güvenlik açığından kaynaklanan benzer olaylar gerçekleşti.
İçine düştükleri finansal kriz nedeniyle A.B.D’deki müzelerde işten çıkarılanlar olduğu gibi, kültür sektöründe işten çıkarmaların daha az yaşandığı Birleşik Krallık’ta da Tate Müzesi ağı 300 işi ortadan kaldırarak alanda çalışan pek çok kişiyi işten çıkardı. Süreç, 42 günlük bir grevle devam etti.
Çevrimiçi Müzayedeler İlgi Gördü
Müzayedeler yüz yüze etkinliklerin ortadan kalkmasıyla bir darbe alsa da ilk olarak Sotheby’s tarafından düzenlenen ve farklı şehirlerden katılımlarla çevrimiçi gerçekleşen beş saatlik etkinlik, 363.2 milyon dolar topladı. Cheddar platformundan canlı yayınlanan bu etkinlikten sonra, Christie’s müzayede etkinliği de 420 milyon dolara ulaştı.
İstanbul’daki müzeler ve galerilerin aksine, Los Angeles’ta yer alan müzeler nerdeyse bir yıldır kapalıyken, sanat galerileri, alışveriş merkezleri gibi yerlerin açılması tepki topladı. J. Paul Getty Trust, L.A. Sanat İyileştirme Fonuna 38.5 milyon dolar ayırdı. Takvimde açılış için tarihler ön görülse de Avrupa’da da müzelerin bir kısmı hala kapalı. Seyahat edilebilen zamanlarda önünde uzun kuyruklar oluşan ve en az günler öncesinden rezervasyon yapılması gereken Leonarda da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosu ise tekrar ziyarete açıldı.
Sanat dünyasında kapanmalar ve krizler devam ederken, yavaş yavaş yeniden açılma konuşulmaya başlandı. 2021’de dünyada açılacak en büyük sanat sergileri arasında Vermeer, Boticelli, Jasper Johns, Yayoi Kusama, Barbara Kruger ve Sophie Taueber-Arp’ın eserleri bulunuyor.
Digital Sanat Ağları Gelişiyor
Sanat dünyasında gelişen bir başka alan ise blockchain sistemi üzerinden gerçekleşen etkinlik ve satışlar. En ünlüsü bitcoin olan kripto para birimlerinin ve bu sistemin dünyayı hangi hızda saracağı henüz bilinmese de farklı alanlarda kullanımı artmaya başladı. Dijital sanat almak için de daha güvenli olabilecek ve eserlerin değerini teslim edebilecek bir alternatif oluşturduğu iddia ediliyor. İçerisinde farklı araçlar bulunuyor. Örneğin, Verisart, blockchainde sanatçıların eserlerinin tasdik edildiği platform.
Dijital sanat pazarı R.A.R.E., bu yeni aracın büyük galerilerin desteğine sahip olmayan bağımsız sanatçılara bir imkan sağladığını ifade ediyor. İşlemlerin el değiştirirken takip edilebilmesi güvenlik açısından önemli. Aynı zamanda bu sayede eserlerin çevrimiçi kolayca paylaşılması önlenmiş oluyor. Koleksiyonerler eserleri alıp, mülkiyet kaydı oluşturabiliyor. Bir özgünlük kaydı oluşan eserlerin kaydedilmesi ve çoğaltılması engellenmiş oluyor. Her blockchain işlemi kamuya açık olduğu için, bu eserlerin tekrar üretilmesi daha zor oluyor.
Sanatçı Beeple’ın, yani Mike Winkelmann’ın Everydays eseri, dijital bir eser ve 1766 yılında kurulmuş olan Christie’s, 25 Şubat-11 Mart arasında eseri açık artırmaya sunuyor. Böylece, Everydays, büyük bir müzayede evi tarafından satılan ilk tamamen dijital eser olacak. Esere yaklaşık bir değer biçmek istemeyen Christie’s, açık artırmayı 100 dolardan başlatıyor. Önümüzdeki günlerde netleşecek bu satış da farklı platformlarda eserlerin değerinin belirlenmesi için bir fikir oluşturabilir. Nasıl ilerleyeceği üzerine yorum yapmak kolay olmasa da sanat yeni yollarla kendine alanlar açmaya devam ediyor ve edecek.
İstanbul’da devam eden birkaç sergiden söz ederek yazıyı bitireyim: İstiklal Caddesi’nde yer alan Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi’nde Karagözüm İki Gözüm ve Kulis: Bir Tiyatro Belliği, Hagop Ayvaz sergilerinin süreleri uzatıldı. 18 Mart itibariyle yaklaşık bir ay kalmak üzere Refik Anadol eserleri Pilevneli Galeri’de ziyarete açık olacak. Anna Laudel, Salt Galata ve Beyoğlu, ARTER, Meşher, İstanbul Modern gibi pek çok mekanda da gezebileceğiniz güzel sergiler mevcut.
Bizi Takip Edin