“Uzaktan Eğitim Mülteci Çocuklar İçin Eşit Mesafede Değil”
Konak Mülteci Derneği yöneticilerinden Ezgi Baltalı, mülteci çocuklarının uzaktan eğitime dil engeli, barınma koşullarının yetersizliği, evde internet ve televizyon, telefon, tablet gibi cihazların bulunmayışı sebebiyle erişemediğini ya da düzenli takip etmekte sorun yaşadıklarını belirtiyor.
Konak Mülteci Derneği’ni yakından tanıyabilir miyiz? Hangi amaç ve yaklaşım ile kuruldu?
Konak Mülteci Derneği olarak mülteci nüfusun yoğun olarak yaşadığı Basmane bölgesinde 2018 yılında çalışmalarımıza başladık. Yürüttüğümüz tüm çalışmalara hem mülteci hem de yerel kadın ve çocukların katılımına önem veriyoruz. Temel amacımız, bölgemizdeki mülteci ve yerel toplumun uyum süreçlerine katkıda bulunmak. Bu amaçla kadınlara yönelik gelecekte bir meslek edinebilmelerini de sağlayabilecek atölye çalışmaları düzenlemekteyiz. Kadınlara yönelik yürüttüğümüz bu çalışmaların bir diğer amacı kadınların ev dışında sosyalleşmelerini sağlamak. Bu nedenle atölyelere katıldıkları sırada çocuklarının da gelişimlerini destekleyecek faaliyetler düzenliyoruz. Ayrıca, gönüllü velilerimiz tarafından bulunduğumuz bölgede okula devam eden hem mülteci hem yerel çocukların derslerine destek veriyoruz.
Pandemi döneminde mültecilerin temel haklara eşit bir şekilde erişebildiğini düşünüyor musunuz? Pandemide mülteci olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandemi döneminde mülteciler ne yazık ki temel haklara eşit bir şekilde erişemedi. Pandemi öncesinde de yaşadıkları sosyoekonomik zorluklar daha da derinleşti. Bu dönemde bölgemizdeki mülteci nüfusta iş ve gelir kaybına uğrayan pak çok aile oldu. Yine sağlık hizmetlerine erişimde de büyük zorluklar yaşadıklarına şahit olduk.
UNESCO tarafından açıklanan Küresel Eğitim İzleme Raporunda eğitimin hiçbir ayrımcılık yapılmaksızın kapsayıcı olması gerektiği vurgulanmakta. Siz Türkiye’de mülteci çocukların eğitime eşit bir şekilde dahil olduğunu düşünüyor musunuz?
Türkiye’de pandemi öncesi dönemde hem uluslararası kuruluşlar, kamu kuruluşları ve yerel yönetimler, hem de sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen proje ve çalışmalar ile birlikte mülteci çocukların okullaşma oranı %65’lere erişmişti. Tüm bu ilerlemeye rağmen, pandemiden önce bile zorunlu eğitim çağındaki çocukların tamamının okullaşabilmesini henüz sağlayamamıştık. Pandemi sonrası uzaktan eğitime geçilmesi sonrası ise, mülteci çocukların önemli bir kısmı dil engeli, barınma koşullarının yetersizliği, evde internet ve televizyon, telefon, tablet gibi cihazların bulunmayışı sebebiyle uzaktan eğitime ya hiç erişemedi ya da dersleri düzenli takip etmekte sorunlar yaşadılar. Hatta, ebeveynleri iş ve gelir kaybına uğrayan çocuklar bu süreçte evin geçimine katkıda bulunmak amacıyla çalışmak ya da ev içi işlere yardımcı olmak zorunda kaldı. Tüm bu sebeplerle de ne yazık ki mülteci çocukların eğitime eşit bir şekilde erişebildiğinden söz edemiyoruz.
Mülteci çocukları da kapsayıcı bir eğitim sistemi için önerileriniz nelerdir?
Mülteci çocukları da kapsayıcı bir eğitim sistemi için öncelikle dil ile ilgili engelleri ortadan kaldırmak önemli. Bu amaçla mülteci çocukların hem anadillerinde hem de Türkçe eğitim ve materyallere erişebilmelerini sağlamak gerekli. Pandemi sonrası uzaktan eğitime geçilmesi nedeniyle mülteci çocukların dersleri düzenli takip edebilmelerini sağlayabilmek için ise internet ve televizyon, telefon, tablet gibi teknik ekipman eksikliklerinin giderilmesi de büyük önem taşıyor. Son olarak, mülteci çocukların ev koşullarının iyileştirilmesi, ev içi ya da dışında çalışmak zorunda kalmalarını önlemek için de ailelerin sosyoekonomik açıdan desteklenmeleri büyük fayda sağlayacaktır.
Etkiniz Avrupa Birliği programı tarafından yürüttüğünüz “Pandemi Döneminde Mülteci Çocukların Uzaktan Eğitime Erişiminin İzlenmesi” çalışması ile neyi amaçlamaktasınız? Hangi faaliyetleri gerçekleştireceksiniz?
Bu çalışma ile mülteci çocukların bu süreçte yaşadıkları sorunları gündeme getirmeyi ve bu sorunların ortadan kaldırılması için uluslararası kuruluşlar, kamu kuruluşları ve yerel yönetimler ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik çözüm önerilerini de içeren bir rapor yayınlamayı amaçladık. Bu amaçla, bölgemizdeki temel eğitime devam eden 50 çocuğun ailesiyle görüşerek mevcut durumu saptayarak işe başladık. Çocukların ne kadarı eğitime erişebiliyor, dersleri ne kadar takip edebiliyorlar ve uzaktan eğitime erişimlerini engelleyen faktörler neler, bunları belirlemek önemliydi. Bunun yanı sıra, derneğimizin sosyal medya hesapları üzerinden yürütülecek bir farkındalık kampanyası için de video ve görsel materyaller hazırladık. Uzaktan eğitime erişim ile ilgili mevcut durum ve mülteci çocukların uzaktan eğitime erişebilmelerine yönelik çözüm önerilerini de kapsayan bir rapor hazırlığı içindeyiz.
Bizi Takip Edin