Suriyeli ve Türkiyeli Genç Erkeklerin Ortaklaştığı Alanlar; Futbol ve Avrupa’ya Gitmek
Türkiyeli ve Suriyeli Genç Erkeklerin Gündelik Yaşam Deneyimleri projesi kapsamında Küçükçekmece ve Sultanbeyli’de yapılan araştırmada; gençlerin yaşadıkları ilçelerden memnun olmadığı belirtilirken, Avrupa'ya gitmek ile futbol sevgisinin ortaklaşılan yegane konular olduğu kaydediliyor. Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin gündelik hayat deneyimlerine odaklanılan raporda; gençlik grupları arasındaki ilişkileri geliştirmek ve toplumsal gerginlikleri azaltmak amacıyla önerilere de yer veriliyor.
Anadolu Kültür’ün, Heinrich Böll Stiftung Derneği desteğiyle gerçekleştirdiği Türkiyeli ve Suriyeli Genç Erkeklerin Gündelik Yaşam Deneyimleri: Küçükçekmece ve Sultanbeyli Örneği projesi, alan araştırması, gençlerle fotoğraf atölyeleri, sergi ve çevrimiçi panelden oluşuyor. Proje kapsamında Türkiyeli ve Suriyeli genç erkeklerin gündelik yaşamlarındaki dinamikleri ortaya koymak, sokakta veya okulda, iki grubu karşı karşıya veya bir araya getiren faktörleri saptamak amacıyla İstanbul’da Suriyeli nüfusun yoğun olduğu Küçükçekmece ve Sultanbeyli ilçelerinde gerçekleştirilen alan araştırmasının sonuç raporu yayınlandı.
Prof. Dr. Uğur Tekin, (İstanbul Kent Üniversitesi), Prof. Dr. Deniz Yükseker (bağımsız araştırmacı) ve Dr. Neşe Şahin Taşğın (Maltepe Üniversitesi) tarafından yapılan ve “Mahallede ve okulda, Türkiyeli ve Suriyeli gençleri, özellikle genç erkekleri bir araya ya da karşı karşıya getiren dinamikler nelerdir?” “Gençler okulda hangi sorunlarla başa çıkıyor?” “Okul ve iş dışındaki zamanlarını nasıl geçiriyorlar?” “Eğitimle ve gelecekle ilgili düşünceleri nelerdir?” sorularıyla yapılan saha araştırması raporunda; Sultanbeyli’de Suriyeliler için hizmet verme ve destek mekanizmalarının nispeten daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Gençlerin okul ve mahalledeki yaşam deneyimlerinde, Suriyelilerin karşı karşıya kaldıkları toplumsal önyargılar ve ayrımcı davranışların öne çıktığı vurgulanan raporda, “Suriyeli gençler okulda veya dışarıda zaman zaman önyargılı tutumlara ve ayrımcı davranışlara maruz kaldıklarını anlattılar. Türkiyeli gençlerin de medyada ve toplumda yaygın olan Suriyelilere yönelik önyargılı görüşleri yeniden ürettiklerini gözlemledik.” deniliyor.
Eğitim Alanındaki Sorunlar
Raporda, görüşülen genç erkeklerin birçoğunun eğitim sistemi içinde olduğu vurgulanarak, “Okulda başarısızlık, okul terki ve işsizlik, görüşme yapılan çoğu gencin anlatılarında önemli bir yer tutmakta. Görüşülen bazı Suriyeli gençler Suriye’de ya hiç okula gitmemişti ya da kısa süre içinde okulu bırakmıştı. Türkiye’ye geldikten bir süre sonra hemen hepsinin eğitime dahil oldukları, ancak eğitim kurumlarıyla bağlarının hem bazılarının çalışmak zorunda olmaları hem de pandemi nedeniyle zayıf olduğu söylenebilir. Suriyeli öğrencilerin okulda özellikle karşı karşıya olduğu sorunlar, GEM’lerden Türkçe eğitim yapan devlet okullara geçişteki bocalamaları ve okulda karşılaştıkları önyargılı ve dışlayıcı davranışlar olarak öne çıkıyor. Türkiyeli gençlerin bir kısmı ortaokul veya meslek liselerine devam ediyor. Öğrencilerin hemen hepsi EBA’daki çevrimiçi dersleri düzenli takip etmediklerini söylediler. Gerekçe olarak çalışma zorunluğu ve derslerin verimsiz olması bildirildi.” Deniliyor.
Raporda, hem Türkiyeli hem de Suriyeli gençlerin çoğunun 13-15 yaşından itibaren kayıt dışı olarak ailelerine ekonomik destek olmak amacıyla yaşadıkları bölgedeki atölyelerde çalıştığı, düşük ücretler ve kayıt dışılık ortak bir payda iken, Türkiyeli gençlerin, Suriyelilerin iş piyasasında kendilerine yönelik bir rekabet oluşturduğunu düşündüklerine yer veriliyor.
Sosyalleşme Alanı Sınırlı
Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin iki ilçede de ifade ettikleri ortak özelliğin gençlerin kullanabileceği alanların sınırlılığı olduğu belirtilen raporda, “Nüfus ve yapı yoğunluğunun çok yüksek olduğu Mehmet Akif ve Atatürk mahallelerinde, küçük bir park dışında yeşil alan yok; sosyalleşmek için gençler AVM’lere gittiklerini anlattılar. Gençlerin sosyalleşebileceği alan olarak futbol oynayabilecekleri halı sahalar iki ilçede de belirtildi. Geleneksel olarak işçi sınıfının özellikle ilgi gösterdiği futbol, araştırma yapılan iki bölgede Suriyelilerin ve Türkiyelilerin beraber olabildikleri tek alan olarak ön plana çıkmakta. Bu beraberlik, ilişkileri geliştirici bir yöne yönlendirilmediği taktirde bir çatışma alanına dönüşme eğilimini de barındırıyor. Ayrıca futbolun gençler için boş vakit değerlendirmesi olmaktan öte bir işlevi olduğu da gözlenebiliyor. Hem Türkiyeli hem de Suriyeli genç erkeklerin gelecekte bir meslek olarak futbolcu olma istemleri Sultanbeyli’de yapılan görüşmelerde ortaya çıktı.” İfadelerine yer veriliyor.
Gençler Arasındaki Etkileşimi Arttırmak İçin Öneriler
Raporda gençler arasındaki etkileşimi arttırmak ve toplumsal gerginlikleri azaltmak için şu önerilere yer veriliyor:
- Yerellerde aktif olan sivil toplum kuruluşları maddi olarak ve kapasite geliştirme açısından desteklenmeli.
- STK’ların hem Türkiyeli hem de Suriyeli gençlerin de katılımıyla gençlere yönelik, sosyal ve kültürel faaliyetler geliştirmeleri için projeler üretmeleri sağlanmalı. Bölgede gençlere yönelik sosyalleşme ve sportif etkinlik alanlarının geliştirilmesi önem taşıyor. Gençlerin kullanabileceği ücretsiz spor imkânının Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde sağlanması ve gençlerin ilgi alanlarına yönelik becerilerini geliştirebilecekleri pedagojik kontrollü mekânların kurulması sağlanmalı.
- Gençlere yönelik, kendi yaşadıkları bölgelerde sanayi işletmeleriyle ortak olarak düzenlenen meslek eğitim programları sunulmalı.
- Okullardaki Suriyeli ve Türkiyeliler arasındaki gerilime müdahale edecek okul sosyal hizmeti kurulmalı ve bu alanda başka ülkelerdeki iyi örnekler ışığında projeler hayata geçirilmeli. Bütün bu konularda, Suriyelilere yönelik verilen hizmetler Türkiyeliler için de verilmeli.
- Gençlerin ilgi duydukları, kendilerini geliştirebileceklerini düşündükleri alanlarda etkinlikler düzenlenmeli ve bu etkinlikler kalıcı yapılara dönüştürülmeli. Sultanbeyli’de var olduğu gözlenen, gençler arası çatışmaları engellemeye yönelik enformel sosyal kontrol sistemi daha yakından incelenmeli.
- Suriyeli mültecilerle toplumun diğer kesimleri arasındaki iletişimi olumsuz olarak etkileyen, medyada Suriyelilere yönelik içselleştirilmiş önyargılara dayalı ayrımcı ve ötekileştirici söylemi zayıflatıcı önlemler alınmalı.
- Bir mahallede yaşanan tekil bir olaydan veya olumsuz davranışta bulunan bir kişiden hareketle bir topluluğa yönelik olumsuz genellemeler, çarpıtmalar yapılmasının önüne geçilmeli. Bu söylemlere karşı akademisyenler, medya ve sivil toplum örgütlerinin gerçekleri ortaya koyan yayınları artırılmalı.
Proje kapsamında gerçekleştirilen çevrimiçi panel için tıklayınız.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Bizi Takip Edin