“Bisikletli Ulaşım Afet Öncesi ve Sonrasında Pratik Çözümler Sunuyor”
İzmir Depremi’nde lojistik alanında önemli bir misyon üstlenen ve BisiDestek gönüllü organizasyonunu ulusal çapta bir afet organizasyonuna dönüştürme projesini yürüten Bisikletliler Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çelikörs, “Bisikletli ulaşım; hem afetlere neden olan çeşitli sorunları çözmesinden dolayı, hem de afet sonrası ulaşım ve lojistikte yaşanabilecek aksaklıklara, tehditlere ve risklere karşı güçlü ve pratik bir ulaşım altyapısı sunmasından dolayı önemlidir.” Diyor.
Karşıyaka Bisiklet Platformu (KARBİP) kurucu başkanı, Bisikletli Ulaşımı Geliştirme Platformu (BUGEP) Yürütme Kurulu üyesi ve Bisikletliler Kooperatifi (BİSİKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı ile İzmir depremi sırasında yaptıkları çalışmaları ve afetlerde bisikletli ulaşımın önemini konuştuk.
Önce kısaca Bisikoop ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bisikoop Bisikletliler Kooperatifi, 2018 yılında İzmir’de kurulan, kar amacı gütmeyen, bisiklet ile ilgili ilk ve tek bisiklet kooperatifidir. En temel amacı bisikletlilerin ortak çıkarlarını korumak ve katkıda bulunmaktır. Bu amaçla, kamu kuruluşlarının ya da özel sektörün çalışma alanı dışında kalan ve bisikletlilerin ihtiyaç duyacağı hizmet ve ürünleri geliştirme ve gerçekleştirme çalışmaları yapar. Kurulduğundan bu yana önemli faaliyetler yürüttü; Karşıyaka Belediyesi kapalı Pazar yerinde ikinci el bisiklet pazarı, karar vericilerin bisiklet ile ilgili farkındalık ve kapasitelerini arttırmayı hedefleyen ve GEF-SGP tarafından desteklenen ‘’Cities on Bike’’ projesi, bisikleti halka sevdirmek için bisifest festivali, bisiklet kiralama bunlardan bazıları… Pandemi döneminde de engelliler, evlerinde çocuklarını bırakacak kimsesi bulunmayan ebeveynler ve 65 yaş üstü bireyler için de sosyal bir girişim olarak Bisidestek çalışması yapıldı. Mart ortasında başlayan proje ile şu ana kadar 120’e yakın gönüllü ile 2500’e yakın kişiye hizmet verildi. Gönüllülük için disiplinli bir şekilde uygulanan bir prosedür oluşturuldu.
İzmir Depreminde Lojistik İçin Önemli Sorumluluklar Üstlenildi
Bisiklet kiralama projeniz hakkında biraz daha detay vermeniz gerekirse neler söylemek istersiniz?
Bisiklet Kiralama Girişimi’nin en temel felsefesi, İklim Değişikliği konusunda kent sakinlerinin yaşam alışkanlıklarını değiştirerek, bisikletli ulaşımın gelişmesini sağlamak, böylece karbon salınımını azaltmaktır. Çünkü dünya nüfusunun neredeyse %50’si kentlerde yaşamakta ve küresel ısınmaya en büyük etken kentler olmaktadır. Sağlıklı Kent, sağlıklı bireylerden oluşur. Bu nedenle kent yaşayanlarına hareket kazandırılarak daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri özendirilmektedir. Bu amaçlarla kiralama sistemi, sağlıklı bir işletme modelinde yapılandırılarak, sürdürülebilirliği sağlanacak, gerekli önlemler alınarak en büyük risk olan vandalizmden en az etkilenmesi sağlanacaktır. Bisiklet Kiralama girişimimiz, Karşıyaka Belediyesi’nin Bisikoop’a tahsis etmiş olduğu ofisi merkez alarak çalışmalarına başlamıştır.
Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın acil destek fonu kapsamında desteklenen sivil toplum kuruluşları arasındasınız, bu projeden söz edebilir misiniz?
Pandemi sürecinde başlayan, hızla ilgi görüp etkili olan BisiDestek sosyal girişimimiz ile başladı aslında süreç. Yaz aylarında pandemi kısıtlamalarının gevşetilmesi ile faaliyetleri azalan BisiDestek gönüllülerinin aralarındaki etkileşim bozulmadı ve takım kültürü gelişti. Bu nedenle beklenmeyen İzmir Depremi sonrasında en hızlı organize olan ekiplerden birisi olduk. Bayraklı ve Bornova bölgesindeki gönüllü sayımızın fazla olmasının da etkisi oldu bunda.
Depremden hemen sonra kaos durumunda ciddi bir trafik ve ulaşım problemi ortaya çıktı. Herkes yapıları boşaltmış ve arabalarına binmiş uzaklaşmaya çalışıyordu, bir yandan da yıkılan veya her an yıkılabilecek durumda olan binalar nedeniyle bazı kritik yollar kapalıydı. Depremden hemen sonra birçok yardım ekibi ve aracı hedeflerine ulaşmada çok zorlandı. Depremden sonraki 1 hafta yolların kapalı olması ve yıkılan binaların bölgenin farklı yerlerinde dağınık lokasyonlarda olması bisikletli lojistiği doğal olarak devreye soktu.
AFAD ve Belediye gibi kamu kurumları dışında alana ilk gelenlerin arasında pek çok STK vardı. İletişim araçları vasıtasıyla bölgedeki ihtiyaçlar hızla belirleniyor ama lojistik konusunda problem yaşanıyordu. STK’ların araçlarının (araba, kamyonet, vs.) afet alanlarına girmesi problem oluyordu. Ana ihtiyaç kalemleri karşılansa da, yıkılan bir binanın oradaki afet alanına özel veya eksik kalmış acil bir malzeme/ekipman ihtiyacı bildirilebiliyordu. Bu bildirimlerdeki ihtiyaçlar az miktarda ama çok farklı kaynaklardan temin edilmesi gerekiyor ve 24 saat içinde çok değişken sıklıkta ve saatlerde olabiliyordu. Römorklu ve kargo donanımlı bisikletler ile sırt çantalı bisikletliler burada ilk başta özellikle STK’ların söz konusu lojistik programını çözdü. Sonrasında sahada aktif görülen BisiDestek ekipleri AFAD’ın ve Belediye ekiplerinin ilgisini çekti ve kamu kurumları da çeşitli talepleri iletmeye başladı.
İklim değişikliği ile mücadelede çevreci ulaşım oldukça önemli. Avrupa ve Amerika’da pek çok şehirde bisiklet kooperatifleri yerel yönetim ve kamu işbirliği ile bisikletli ulaşımı etkili bir şekilde geliştirmekteler. Biz de kapsayıcı ve katılımcı bir yaklaşımla ilgili kurumlar ile işbirliği yaparak bisikletli ulaşımı geliştirmek için örnek uygulamaları faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz.
Depremin 2. günü Bayraklı Belediyesi, BisiDestek ekiplerine masa ve sandalyeleri ile bir çadır tahsis etti. 2. Günden itibaren bu çadır, BisiDestek merkezi oldu, tüm lojistik operasyonu buradan yürütüldü, 24 saat sahada kalındı, gece nöbetçi ekipler oluşturuldu. Jeneratörden bebek mamasına, ilaçtan battaniyeye pek çok çeşit malzeme nakliyesi problemi hızla çözüldü.
BisiDestek gönüllülerinin ortak bir özelliği, pek çoğunun kampçı olması. Bu özellikleri ile sahada özellikle çadır alanlarında pek çok problemi de hızla çözmeleri, onları sürekli destek istenen bir ekip haline getirdi. Örneğin çadır kurulumlarında BisiDestek ekipleri tüm kurumlardan daha hızlıydı. BisiDestek gönüllülerinin diğer bir özelliği gönüllülerin çok farklı disiplinlerden geliyor olması. Aralarında doktor, diş hekimi, avukat, öğrenci ve mühendisler, vb. birçok meslekten bisikletliyi barındıran BisiDestek’in bu yapısı da sorun/problem çözme beceri ve etkisini arttıran bir etkendi.
İzmir Depremindeki ekip başarımızın, pek çok kesimce takdir edilmesi; ekibin elde ettiği deneyimleri kurumsallaştırarak kapasitesini geliştirmesi ve BisiDestek’in başka şehirlerde de örgütlenmesi konusunda bizleri cesaretlendirdi. Özellikle depremden sonra farklı şehirlerdeki bisikletlilerden BisiDestek’e bu yönde talepler gelmeye başladı ve biz de bir yandan bu talepler ile ilgili görüşmeleri yürütürken bir yandan da bu süreci doğru ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl başarılı bir modele dönüştürebileceğimizi tartıştık. Bu yönde çalışmalara başladığımız süreçte, STDV’nin Deprem Acil Fonu çağrısı ile karşılaştık. Tam ihtiyacımız olan bir anda, tam da BisiDestek’in hedefleri ile uyumlu bir çağrı motivasyonumuzu arttırdı ve başvurumuzu yaptık.
Proje amacımız; BisiDestek gönüllü organizasyonunu kurumsal bir yapıya kavuşturup ve kapasitesini geliştirerek başka şehirlerde olası afetler için hazır BisiDestek ekipleri oluşturmak ve ulusal çapta bir organizasyona dönüşmek. Bu amaç doğrultusunda 6 ay boyunca çalışmalar yürüteceğiz.
İçinde bulunduğumuz iklim değişikliği bize deprem dışında da pek çok afetin haberciliğini yapmakta. Bunu sürdürülebilir bir şekilde önlemenin bir yolu, daha çevreci ve insani bir yöntem olarak ulaşımda bisiklete ve diğer çevreci araçlara daha çok yol hakkı tanımaktan geçer.
Bisikletli ulaşım deprem başta olmak üzere afetlerde neden önemli şehirlerde bu alanda yapılması gerekenler neler?
Bisikletli ulaşımın afetlerde 2 temel önemi var; bunlardan birisi, kritik öneme sahip olan ama (özellikle de büyükşehirlerde) afetlerde kullanılamaz hale gelebilen veya bozulan ulaşım altyapısıdır ve etkilediği lojistik alanıdır. Böyle bir durumda bisikletin oldukça kullanışlı ve etkili bir işleve sahip olduğu görülmektedir.
Bir diğeri ise içinde bulunduğumuz iklim değişikliği bize deprem dışında da pek çok afetin haberciliğini yapmakta. Bunu sürdürülebilir bir şekilde önlemenin bir yolu, daha çevreci ve insani bir yöntem olarak ulaşımda bisiklete ve diğer çevreci araçlara daha çok yol hakkı tanımaktan geçer.
Dolayısıyla bisikletli ulaşım; hem afetlere neden olan çeşitli sorunları çözmesinden dolayı, hem de afet sonrası ulaşım ve lojistikte yaşanabilecek aksaklıklara, tehditlere ve risklere karşı güçlü ve pratik bir ulaşım altyapısı sunmasından dolayı önemlidir.
Dünyadaki uygulamalar afetler açısından nasıl, takip edebiliyor musunuz?
BisiDestek türünde dünyada özellikle de gelişmiş ülkelerde benzer bir organizasyon var mı merak ettik. Muhtemelen daha koordineli afet ekiplerinin ve planlarının olmasından dolayı Avrupa ve Amerika’da benzer bir uygulama ile karşılaşmadık. UNDP’nin BisiDestek’i örnek uygulama olarak lanse etmesinin bir sebebi olarak da bunu gördük. Ancak sonrasında Meksika’nın MexicoCity kentinde 2017 yılında yaşanan 7.1 şiddetindeki deprem afetinde çok benzer bir uygulama ile karşılaştık. Sorunlar, bisikletli ekiplere ihtiyacın sebepleri, taşıdıkları malzemeler gibi pek çok benzer yönü gördük. Bu da sanırız, MexicoCity ile İzmir’in, daha doğrusu iki az gelişmiş ülke kentinin ortak sorunlara sahip olmasına dayanmakta.
Bisiklet savunucuları arasında güçlü bir ağ var. Bu ağlar vasıtasıyla bisikletli perspektifinden dünyadaki pek çok uygulamayı ve gelişmeyi takip edebiliyoruz. Deprem deneyimimizden sonra afetler de ilgi alanımıza girdi, bu alanda daha yeni ısınmaya başladık.
İklim değişikliği ve afet ilişkisi bağlamında son olarak neler söylemek istersiniz?
İklim değişikliği, Covid19’dan daha büyük bir tehlike olarak önümüzde ancak gündemimizde değil. Covid19 nedeniyle dünyada yaklaşık 1.500.000 yaşam kaybı gerçekleşti ve tüm yaşamımızı etkileyen önlemler alındı. Ancak fosil yakıt tüketimi nedeniyle yaşanan hava kirliliği sonucu her yıl 6 milyon kişi yaşamını kaybetmekte ve farkında değiliz. Bugün iklim değişikliği ile mücadelede çevreci ulaşım oldukça önemli. GEF-SGP’nin CitiesOnBike projesini desteklemesinin de arka planında bu konu var. Avrupa ve Amerika’da pek çok şehirde bisiklet kooperatifleri yerel yönetim ve kamu işbirliği ile bisikletli ulaşımı etkili bir şekilde geliştirmekteler. Biz de kapsayıcı ve katılımcı bir yaklaşımla ilgili kurumlar ile işbirliği yaparak bisikletli ulaşımı geliştirmek için örnek uygulamaları faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken bisikletlilerin ortak sorunlarını, ihtiyaçlarını çözecek ve ortak hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak işbirliğini kooperatif çatısı altında gerçekleştirmek ve binlerce bisikletlinin ortak olacağı bir kooperatif olmayı hedefliyoruz.
Bizi Takip Edin