İzmir Depreminden Etkilenenler için Psikososyal Destek Çalışmaları Devam Ediyor!
Türk Psikologlar Derneği, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan İzmir Depremi'nde psikolojik desteğe ihtiyaç duyan kişilere gönüllü psiko-sosyal destek sunuyor. Sivil Toplum Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation’ın destekleriyle yapılan projenin koordinatörü Esma Çetin, depremzedelerin travma sonrası stres bozukluğu geliştirmelerine engel olmayı amaçladıklarını kaydediyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben, psikolog Esma Çetin. Özel bir danışmanlık merkezinde çalışıyorum. Çalışma hayatımın yanı sıra 2014 yılında meydana gelen Soma Maden Faciası ile Türk Psikologlar Derneği travma biriminde aktif olarak gönüllü çalışmalara destek vermeye başladım. SomaDa projesi ile maden faciasında hayatına kaybeden kişilerin yakınları ve etkilenenlere psikososyal destek sağlamak için Balıkesir-Dursunbey’de uzun süre görev aldım. Daha sonra, 10 Ekim Ankara Gar Patlaması Sonrası Psikososyal Destek Çalışması, 5 Ocak İzmir Adliyesi Terör Saldırısı, İzmir-Muğla Yolu Trafik Kazası ve bu yılın başında gerçekleşen 24 Ocak Elazığ Depremi Psikososyal Destek Çalışması ve KORDEP (Koronavirüs Online Ruhsal Destek Programı) çalışmalarında gönüllü olarak hem sahada hem de koordinasyon ekiplerinde destek verdim.
Son olarak 30 Ekim’de Ege Denizi Depremi sonrasında hızlıca başlattığımız psikososyal destek çalışmasında, sahada ve koordinasyon ekibinde gönüllü uzman olarak destek verdim. Şu anda Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi’nin yürüttüğü ve Sivil Toplum Destek Vakfı ve Türkiye Mozaik Foundation’ın sağladığı deprem destek projesinde proje koordinatörü olarak görev almaktayım.
Türk Psikologlar Derneği’nin faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Türk Psikologlar Derneği faaliyetlerini mesleki faaliyetler ve toplum yararına gerçekleştirilen faaliyetler olmak üzere temel olarak iki başlık altına yürütüyor. Mesleki faaliyetler arasında meslek haklarının korunması için yapılan çalışmalar, savunuculuk faaliyetleri, bilimsel toplantı, kongre vb. düzenlemek sayılabilir. Toplum yararına gerçekleştirilen faaliyetler ise koruyucu- önleyici çalışmalar ve müdahale çalışmaları olmak üzere yine iki ayrı başlıkta yürütülüyor. Koruyucu- önleyici faaliyetler kapsamında, halka açık konferanslar, paneller, eğitim programları vb. düzenleniyor ve diğer STK’lar ile ortak çalışmalar organize ediliyor. Müdahale çalışmaları kapsamında ise doğrudan ruh sağlığı sağaltım ihtiyacı bulunan kişi ve gruplara hizmet sağlanıyor. Depremden etkilenen kişilere sağladığınız psiko-sosyal destek de müdahale çalışmalarımız kapsamında değerlendiriliyor.
Deprem Destek Hattı ve Çalışana Destek Grupları
Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın deprem acil destek fonu kapsamında desteklenen STK’lar arasındasınız; projenizden söz edebilir misiniz?
30 Ekim Ege Denizi depreminin gerçekleştiği akşam itibariyle çalışmalarımıza başladık. Geçmiş yıllarda Türkiye’de yaşanan depremler ve diğer psiko-sosyal destek çalışmalarında yer alan deneyimli meslektaşlarımızla ilk etapta ihtiyaçların belirlenmesine ve çalışmanın nasıl yürüteceğine dair bir şema oluşturduk.
1 Kasım tarihi itibariyle sosyal medyadan psiko-sosyal destek çalışması için gönüllü psikolog çağrısına çıktık ve 8 Kasım tarihinde yoğun başvurudan dolayı gönüllü başvurumuzu sonlandırdık. Toplamda 2460 gönüllümüz deprem için gönüllü olarak destek vermek istediğini bildirdi.
Bunun yanı sıra 3 Kasım itibariyle Türk Psikologlar Derneği, İzmir Şubesi-Travma Birimi gönüllüleri olarak çadır alanlarında bulunmaya başladık. Toplam 70 gönüllümüz ile 6 ayrı çadır alanında 13 Kasım tarihine kadar gerek bireysel görüşmeler gerek psikolojik ilk yardım grup çalışmaları ile depremzedelere destek vermeye devam ettik. 13 Kasım tarihinden sonra COVID-19 virüsüne yakalanan kişi sayısının artması nedeniyle hem çadır alanlarında bulunan depremzedeleri riske atmamak hem de gönüllü olarak destek veren uzmanlarımızı gözetmek adına sahadan ayrılıp, çalışmalarımızı pandemiyle tanıştığımız ve deneyim kazandığımız çevrimiçi (online) platforma yönelttik. 13 Kasım’dan bu yana çalışmalarımızı çevrimiçi ortamda sürdürüyoruz.
Pandemi sürecinin başında açtığımız sabit hattı deprem sonrası Deprem Destek Hattı olarak kullanmaya başladık. Kasım ayından bu yana Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ve sahada Türk Kızılay ile koordineli olarak yürüttüğümüz bu çalışmada, başlangıçta çadır alanlarında ve daha sonra oluşturulan konteyner alanlarında yaşayan kişiler ile irtibatımızı hiç kesmedik. Çalışmamız tabii ki sadece alanlarda bulunan kişilerle sınırlı değil, depremden etkilenen ve korkuları tetiklenen herkese destek vermeye çalışıyoruz.
245 Gönüllü Uzman ile 1086 Bireysel Görüşme
Proje çerçevesinde bugüne dek gerçekleştirdiğiniz faaliyetler neler?
İzmir Büyük Şehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi ile yaptığımız görüşmelerin sonucunda, belediyelerimizin duyuru ve yayın konusunda verdikleri destek ile hem çalışmalarımız hem de deprem destek hattımız hakkında bilgi sahibi olan vatandaşımızın sayısının yaygınlaşacağını düşünüyoruz.
Proje kapsamında yürüttüğümüz faaliyetlerin 12 ay boyunca devam etmesini planlıyoruz. Proje kapsamında yürüttüğümüz bu çalışmada, 21 Aralık 2020 tarihinde yayınladığımız rapora göre ,21 Aralık’a dek yaptığımız çalışmaları şu başlıklar altında özetleyebilirim;
- Toplam 245 gönüllü uzmanımız ile 1086 bireysel görüşme gerçekleştirdik.
- 14 ayrı oturumda “Çalışana Destek’’ grupları düzenledik. Bu grupların çoğu deprem sonrası arama kurtarma ekiplerinde görev alan kişilerden oluşuyor.
- 21 Süpervizyon Toplantısı düzenledik. Bu toplantılar ile çevrimiçi olarak depremzedelere destek veren uzmanlarımızı mesleki anlamda destekledik.
- Çalışmaya İzmir’de yaşayan ve çalışmaya destek veren depremzede gönüllüler de katıldı. Bu sayede depremzedelerin özbakımlarına da bu şekilde katkı sağlandı.
Depremin gerçekleştiği günden itibaren geçen ilk 30 günü ‘akut süreç’ olarak adlandırırız ve çalışmalarımızı akut müdahale programına göre planlar ve uygularız. İlk bir ayı tamamladıktan sonra, ‘travma sonrası müdahale’ programımız ile destek vermeye devam ederiz.
Çalışmamız, kişilere yaşanan bu travmatik süreç sonrasında destek vermeyi ve travma sonrası stres tepkilerini anlamlandırabilmelerine yardımcı olarak uzun vadede travma sonrası stres bozukluğunun gelişmesine engel olmayı amaçlıyor. Çünkü biliyoruz ki travmatik yaşantılar sonrasında kimimiz kendi kaynaklarımızla bu durumun üstesinden gelebilse de kimimiz destek almaya ihtiyaç duyabiliyoruz. Buna travma alanında çalışan biz uzmanlar da dahil. Toplumun ruh sağlığını korumak ve desteklemek için biz uzmanların ruh sağlığını korumak ve mesleki anlamda desteklemek önceliğimiz olduğundan, çalışmamız boyunca gönüllü destek veren uzmanlarımız için süpervizyon grup çalışmalarımız devam edecektir
Eklemek istediğiniz başka bir husus var mı?
Hazırladığımız bu projenin Sivil Toplum için Destek Vakfı tarafından onaylanması ve desteklenmesi, alanda çalışan psikologları ve Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi olarak bizleri oldukça motive etti. Bu çalışma için gönüllü olan tüm öğrenci ve meslektaşlarımıza, çalışmamızı destekleyen Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne, Karşıyaka Belediyesi ve Türk Kızılay’a son olarak da çalışmanın süreğen bir hale gelmesini destekledikleri için Sivil Toplum için Destek Vakfı’na ve Turkey Mozaik Foundation’a ayrıca teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
Bizi Takip Edin