Türkiye’de Hak Temelli ve Kapsayıcı Gençlik Çalışması Nasıl Mümkün Olabilir?
Pi Gençlik Derneği’nin “Hak Temelli ve Kapsayıcı Gençlik Çalışmaları için Gençlik Organizasyonlarının Güçlendirilmesi” projesi kapsamında hazırladığı analiz yayınlandı. Türkiye’de gençlik çalışanlarının insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda mevcut bilgi ve algı düzeylerinin tespit edildiği çalışmanın, Türkiye’de gençlik faaliyetlerinin hak temelli çalışmalara evirilmesi aşamasında önemli bir ilk adım olması öngörülüyor.
Pi Gençlik Derneği tarafından yürütülen ve “Hrant Dink Vakfı Sivil Toplumu Güçlendirme Hibe Programı 2019-2021” kapsamında Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile uygulanan “Hak Temelli ve Kapsayıcı Gençlik Çalışmaları için Gençlik Organizasyonlarının Güçlendirilmesi” projesi, Türkiye’deki gençlik derneklerinin insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda kurumsal kapasitelerini arttırmayı hedefliyor. Projenin, gençlik çalışmalarının temelini oluşturacak hak temelli faaliyetlere başlamadan önce gençlik çalışanlarının bu konuda algı ve bilgi düzeylerine dair mevcut durumun analiz edilip yorumlanması, eksiklerin doğru şekilde tespit edilmesi amaçlandı. Hazırlanan raporda, gençlik derneklerinin insan haklarının temel konularına hâkim olması, gençlik hakları alanında kurumsal bilgi ve deneyim kazanmasının, gençleri yaşadıkları sorunlarla mücadelede donanımlı kılacağı vurgulanıyor.
Pi Gençlik Derneği proje kapsamında Türkiye’deki 30 gençlik derneğiyle birlikte “Yerel Gençlik Dernekleri Ağı (YGDA)” adıyla yeni bir gençlik ağının temellerini attı. Ağın üyesi olan ilk 30 gençlik derneğin katılacağı insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele konulu eğitimlerle proje faaliyetleri tamamlanmış olacak. Proje kapsamında hem YGDA’nın üyesi olan hem de henüz ağa dahil olmamış tüm gençlik çalışanları için çevrimiçi bir duyuru platformu ve çevrimiçi kütüphane hazırlanıyor. Çevrimiçi olacak açık kaynaklar sayesinde YGDA üyesi gençlik derneklerinin iş birliği kurması ve gençlik çalışmalarını daha görünür ve erişilebilir hale getirmeyi sürdürmesi amaçlanıyor.
Raporda, Türkiye’de bugüne kadar insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında birçok eğitimler düzenlenmesine ve projeler uygulanmasına karşın, gençlik çalışanları için bu faaliyetler ilişkisiz görüldüğü için göz ardı edildiği kaydediliyor. Buna göre, kadın, engelli, çocuk vb. kitleler için hak temelli çalışmalar Türkiye’de oldukça yaygın olmasına rağmen yaş ayrımcılığı temeline dayanan gençlik hakları, yaşlı hakları gibi çalışmalar ülkemizde yok denecek kadar az. Yaş ayrımcılığına dayanan gençlik hakları alanında yapılacak tüm çalışmaların, sorunların çözümüne önemli bir katkı sunacağı belirtilen raporda, genellikle gençlere yurtdışı fırsatları sunmak için kurulmuş olan gençlik derneklerinin insan haklarının temel konularına hâkim olması, gençlik hakları alanında kurumsal bilgi ve deneyim kazanmasının, gençleri yaşadıkları sorunlarla mücadelede donanımlı kılacağı vurgulanıyor.
Türkiye’de Gençlik Çalışmaları ve Gençlik Çalışanı Olmak
Gençlik çalışanlarının hak temelli çalışma konusunda algı ve bilgi düzeylerini tespit eden araştırma neticesinde hazırlanan rapor, projenin sonraki faaliyetleri için en temel verileri sağladı. Proje kapsamında hazırlanan anket çalışması, Türkiye’deki kamu kurumları ve STK’larda görevli gençlik çalışanlarına yönelik 2020 yılının haziran ve temmuz aylarında online olarak uygulandı. 2481 kurum/kişiye ulaştırılan anket, ülke genelinde homojen bir dağılım olmadığını ve bazı dezavantajlı illerin diğer illere göre gençlik çalışmalarında daha pasif kaldığını gösteriyor.
Araştırmanın öne çıkan temel bulguları:
- Gençlik çalışanları ağırlıklı olarak gençlerden oluşuyor
- Eğitim seviyesi yüksek ve kendi branşında, kendi işini yapan profesyonel iş insanları bu alana sahip çıkıyor.
- Gençlik çalışanları yüksek oranda gönüllülük esasına dayalı olarak görev alıyor. Gençlik çalışanları oldukça deneyimli kadrolardan oluşuyor.
- Gençlik çalışmalarında, dernek, vakıf, üniversiteler gibi bağımsız kurumların daha etkin olduğu görülmektedir.
- Sahip olunan nitelikli insan kaynağına rağmen, daha fazla proje üretememe noktasında gençlik çalışanlarının karşılaştığı en önemli engel; mensubu oldukları dernek, vakıf, üniversiteler gibi bağımsız kurum ve kuruluşların, siyasi, dini inanç, düşünce yapısı ve etnik köken itibariyle toplumca taraf olarak görülmelerinden kaynaklanıyor.
- Mevcut gençlik çalışanı kadrolarının yeni nesil gençlik çalışanlarına deneyim ve birikimlerini aktarmada eksiklik yaşanıyor.
- Gençlik çalışanlarının insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda bilgi birikimleri toplumsal standartların üzerinde; gençler daha duyarlı ve vizyoner.
- Gençler, bu bilgi, beceri ve deneyimleri gençlere aktarma konusunda yetersiz kalıyor. Gençler arasında bölgesel düzeyde ve yaş grupları arasında karşılaştırma yapıldığından bu durumun tüm alanlarda olduğu görülüyor.
- Üretilen projelerin verimliliğini ölçümleyen, aynı konuda yeni projeler üreterek sürdürülebilirliğini sağlama konusunda yeterlilik problemi yaşandığı gözleniyor. Sürdürülebilirliği sağlayamama noktasında maddi kaynakların eksikliği ve gençlik çalışanlarının sayısal yetersizliği ön plana çıkıyor.
- Gençlik çalışanlarının sayısal yetersizliğindeki en büyük etken, çoğunlukla gönüllülüğe dayanması ve bu anlamda hizmet veren bireylerin gelir kaynağının olmaması.
- Ayrımcılığa neden olan durumlar, gençlik çalışanları açısından cinsel yönelime/cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık, siyasi görüşe dayalı ayrımcılık, mülteci/- göçmen statüsü nedeniyle ayrımcılık, cinsiyete dayalı ayrımcılık (Kadın/Erkek) ve dini inanca/inançsızlığa dayalı ayrımcılık olarak sıralanıyor.
- Evrensel haklar konusunda gençler ve toplumsal düzeyde bilincin artması için gençlik çalışanlarının, kuruluşlarıyla beraber daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
- Gençlik çalışanları, gençlerin herhangi bir konuda ayrımcılığa uğradığında öncelikle hakları konusunda detaylı bilgi sahibi olmaları gerektiği düşünmelerine rağmen kendilerini ve kuruluşlarını bu konuda sorumlu olarak görmemeleri sivil gençlik çalışmaları alanında çelişkiye neden oluyor.
- Gençlik çalışanı kavramının toplum içerisinde yer edinmiş olamaması, verimliliği düşüren en önemli etkenlerden birisi olabilir.
- Gençlik çalışanı mesleğinin resmi olarak tanımlanması ve bu konuda farkındalık çalışması yapılması, gençlik çalışmalarının etkisini arttırır.
Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.
Bizi Takip Edin