Pandemide Derinleşen Yoksulluk ve Çözüm Önerileri
Türkiye’de “derin yoksulluk” kavramının tanınmasında katkısı büyük olan ve pandemide sosyal medyada yürüttüğü kampanyalarla adından sıkça söz ettiren Derin Yoksulluk Ağı (DYA), kent yoksulluğu alanında çeşitli yoksul mahallerde hak temelli çalışmalar yapan bir dayanışma ağı. DYA, biri faaliyetlerini içeren diğeri ise pandemi koşullarını ele alan iki farklı rapor yayınladı. “Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim Araştırması: Yerel Yönetimlere Kriz Dönemi Sosyal Destek Programları için Öneriler” aldı raporda DYA, pandemide derin yoksulluk yaşayan kişilerin ekonomik, sosyal ve kültürel haklara erilebilmelerine odaklanıyor ve muhtemel bir kısıtlama durumunda söz konusu kişilerin hangi başlıklar altında desteklenebileceği konusunda yerel yönetimlere öneriler sunarak yol gösteriyor.
DYA, özellikle çocuklar, gençler ve kadınların hak ve ihtiyaçları üzerine çalışan ve bu gruplarla eğitim faaliyetleri gerçekleştiren Çimenev gönüllüleri tarafından Aralık 2019’da kuruldu. Derin yoksulluk kavramını “gelir düzeyi ve göstergelerin yanı sıra kronik bir sosyal dışlanma ve eşitsizlik” durumu olarak ifade eden DYA, Derin Yoksulluk yaşayanların öncelikle gıda, barınma, sağlık, eğitim, giysi, psiko-sosyal destek gibi temel haklarına erişmeye ihtiyaçları olduğuna dikkat çekiyor. DYA temel olarak derin yoksulluk içindeki temel haklara erişimi destekleyecek projeler üretmek, derin yoksulluk için kalıcı çözüm yaratacak öneriler geliştirmek, raporlamak ve bu önerilerin hayata geçmesini takip etmeyi amaçlıyor.
2019 yılından bu yana yürüttüğü faaliyetleri kapsayan “Derin Yoksulluk Ağı: Pandemide Derin Yoksullukla Mücadele” ve bu yılın temmuz ayında başladığı pandemi döneminde derin yoksulluk ve haklara erişimi hakkındaki saha araştırmasını desteklemek için yerel yönetimlere öneriler sunacak şekilde Heinrich Böll Stiftung desteği ile “Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim Araştırması: Yerel Yönetimlere Kriz Dönemi Sosyal Destek Programları için Öneriler” adlı iki rapor hazırladı.
Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim Araştırması: Yerel Yönetimlere Kriz Dönemi Sosyal Destek Programları için Öneriler başlıklı rapor, bu yılın temmuz ayında bir saha araştırması ile başladı ve Ekim ayında tamamlandı.
Raporun hazırlanma süreci aynı zamanda İstanbul özelinde pandeminin derin yoksulluk çeken kişiler üzerinde yarattığı etkiyi göstermesi açısından şu başlıklar altından özetlenebilir;
- İstanbul’un farklı mahallelerinde çiçek satarak, kağıt toplayarak, seyyar satıcılık yaparak, tekstilde ya da başka şekillerde kayıt dışı çalışan, günlük geçinen, düzenli bir geliri olmayan ya da asgari ücretle çalışan kişiler, pandemide çalışamadılar; gıdaya dahi erişemediler. Ekonomik krizin yanı sıra pandeminin getirdiği yeni koşullar zaten geçinmekte güçlük yaşayan bireyleri açlık ve yoklukla baş başa bıraktı.
- DYA, 18 Mart 2020 tarihinde #EvindenDeğiştir kampanyası ile pandemiden etkilenen, günlük işlerde güvencesiz bir şekilde yaşayan bireylerin temel gıda ve bakım ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir kriz müdahalesi olarak online bir dayanışma kampanyası başlattı ve İstanbul’un 34 ilçesinin 171 mahallesinde yaşayan 2 binin üzerindeki haneye destek sağladı.
- Dayanışma kampanyası ile destek verilen kişiler yaşadıkları ilçe belediyesi, kaymakamlık ya da İBB’den destek talebinde bulunmuş, ancak pandemi nedeniyle yapılamayan sosyal incelemeler ya da uzayan süreçler yüzünden ya acil bir şekilde desteklere ulaşamadı.
- Tüm bu koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışan bu kişilerin durumunu, dikkate almadan yetkililer pandemi önlemlerini açıkladılar; dahası bu insanların karnını doyuramayanların, televizyonu, tableti, interneti olmadığını göz önünde bulundurmadılar.
- Derin yoksulluk yaşayan kişilerin görmezden gelinmesi nedeniyle, DYA Mayıs 2020 itibari ile temas içinde olduğu ailelerin paylaşımları üzerine günlük insan hakları hikayeleri serisini başlattı.
- Temmuz 2020 itibari ile pandemi sürecinde derin yoksulluk yaşayan kişilerin ekonomik, sosyal ve kültürel haklarına ne kadar erişebildiklerine, olası yeniden kapanma durumunda bu haneleri destekleyebilmek üzere yerel yönetimlere öneriler sunmak amacıyla Heinrich Böll Stiftung finansal desteği ile bir araştırma yapmak üzere saha çalışmalarına odaklandı.
- Saha görüşmelerinde Ataşehir, Beyoğlu, Çekmeköy, Fatih, Şişli ve Ümraniye ilçeleri odakta olmak üzere Avcılar, Esenyurt, Üsküdar, Sancaktepe, Sultangazi ve Sultanbeyli ilçelerinden de toplam 103 katılımcı ile ortalama bir saat süren derinlemesine görüşmeler yapıldı.
“Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim Araştırması: Yerel Yönetimlere Kriz Dönemi Sosyal Destek Programları için Öneriler” raporunda sonuç ve sıralanan öneriler arasında öne çıkan bazı başlıklar şunlar;
- Pandemi, halihazırda derin yoksulluk yaşayan, günlük işlerde çalışan kişileri açlık, evini kaybetme, temel ihtiyaçlarına erişememe gibi risklerle karşı karşıya bıraktı. Yerel yönetimler ve devlet organları, kriz dönemi planlarında, yoksulluk ve derin yoksulluk koşullarının dikkate almalı.
İstihdama İlişkin
- Pandemi gibi kriz durumlarında işsizlik maaşı/işsizlik desteğinde kişilerin sigortalı çalışıp çalışmadığına bakılmadan dahil edilmeli; günlük işlerde çalışanlar da bu desteklerden yaralanmalı.
- Yoksulluk veya derin yoksulluk koşulları altında yaşayanlara temel ihtiyaçlarına ulaşabilmeleri için düzenli sosyal destek sağlanmalı.
Yaşam Alanı & Güvenlik
- Afet ve kriz durumlarında evlerini kaybeden kişilerin faydalanabilmesi için yerel yönetimler geçici barınma merkezleri kurmalı.
- Evini kaybetme tehlikesi yaşayan kişilere düşük ücretlere barınma imkanı sunulmalı.
- Kriz durumlarında ihtiyaç duyan ailelerin ısınma ve temiz suya erişimi sağlamalıdır.
Beslenme & Temel Bakım
- Temel gıdaya ulaşamayan haneler belirlenerek bu hanelere yönelik sosyal market uygulamaları oluşturulmalı.
- Hanelerin ped, bebek bezi, hasta bezi ve mama ihtiyaçları sosyal destek programlarına, acil durum
- kolilerine dahil edilmeli.
- Temizlik ve hijyen malzemeleri, ped, bez ve mama gibi temel ihtiyaçlar yerel yönetim kontrolündeki mağazalarda makul fiyatla sağlanmalı.
Sağlık
- İhtiyacı olan herkes ücretsiz maskeye erişebilmeli. Kriz durumlarında, Yeşil Kart kullanan kişiler borçlarına bakılmaksızın ilaçlara ve sağlık hizmetlerine ulaşabilmeli.
Eğitim
- Krizle zorlanan ailelerin çocuklarına temel okul ihtiyaçları sağlanmalı.
- Talep eden çocukların MEB’in kurduğu en yakın uzaktan eğitim merkezine ulaşımları
- sağlanmalı.
- Yerel yönetimler gerektiğinde ücretsiz kablosuz internet yayını sağlamalı.
Sosyal Destekler
- Kriz ve afet durumlarında sosyal destek mekanizma kriterleri revize edilmeli, kriter “temel ihtiyaçlara ulaşamamak” olarak belirlenmeli.
- Kriz durumunda mahalle bazlı başvuru/müdahale ekipleri görevlendirilmeli.
- Belediyeler, muhtarlıklar, yerel meclisler ve yerel STK’lar işbirliği içinde mahalle bazlı ihtiyaçları
- tespit etmeli ve ilgili yerlere iletmeli.
Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.
Derin Yoksulluk Ağı’nın 2019’dan bu yana yürüttüğü faaliyetleri içeren “Derin Yoksulluk Ağı: Pandemide Derin Yoksullukla Mücadele” adlı rapora ise bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bizi Takip Edin