Türk Toraks Derneği Çevrimiçi “Halk için Akciğer Hastalıkları ve COVID-19 Kongresi” Düzenliyor
Türk Toraks Derneği, “Halk için Akciğer Hastalıkları ve COVID-19 Kongresi” düzenliyor. YouTube üzerinden canlı olarak yayınlanan kongrede sunum yapan göğüs hastalıkları uzmanı akademisyenler ile diğer ilgili uzmanlar izleyicilerden gelen soruları yanıtlıyor.
COVID-19 ile mücadelede sürecinde Türkiye’de 40 bin sağlık çalışanı hastalığa yakalanırken 126’sı hayatını kaybetti. Vaka sayıları her geçen gün artıyor ve özellikle İstanbul’da hasta sayısının muazzam seviyeye ulaştığı kaydediliyor. Bu ortamda Türk Toraks Derneği tarafından düzenlenen Türkiye’de kendi alanında ilk olan ve dünyada ilk olduğu belirtilen, “Halk için Akciğer Hastalıkları ve COVID-19 Kongresi’nin ilk oturumunda moderatör Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, sigara, hava kirliliği ve koah ile uğraşan göğüs hastalıkları uzmanlarının mücadelelerine COVID-19 pandemisinin eklendiğini; bazı günler çok fazla mesaj ve soru almaktan çalışmakta güçlük çektiklerini belirterek, bu ihtiyacı gidermek ve herkesin faydalanması için 2 günlük bir kongre ile yanıtlamaya çalıştıklarını aktardı.
COVID-19’da Neler Yaşadık, Neler Yaşıyoruz?
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, salgının başlarında karar alıcıların COVID-19’un grip gibi değerlendirilmesi, çocukların bulaştırmayacağı, aşının bulunacağı ve hasta odaklı test odaklı gibi pek çok yanlış öngörüler nedeniyle ilk aşamada vakaları azalmaya geçen ülkelerin bile tekrar salgında yükselişe geçtiğine dikkat çekti. COVID-19 salgınının başlangıç tarihi ile ilgili Türkiye’de veri olmadığını ancak Fransa gibi ülkelerde ağustos ayında başlamış olabileceğine dair bulgular olduğunu kaydetti. Mart ve Nisan ayına göre salgınla mücadelede Türkiye’de daha zor bir evrede olduğumuzu kaydeden Ceyhan, seyahatlerin serbest bırakılmasının etkisiyle salgının tüm ülkeye yayıldığına işaret ederek, özellikle büyükşehirlerde “toplumsal bağışıklık gelişmezse” 3. ve 4. artış göreceğimizi söyledi.
COVID-19 salgının grip salgınından ciddi bir farkı olduğunu işaret eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “süper bulaştırıcı” kişilerin varlığının nedeninin hala tespit edilemediğini; bazı kişilerin kimseye hastalık bulaştırmadığını ancak bazı kişilerin hastalığı muazzam sayıda kişiye bulaştırdığını; diğer COVID virüslerinde (domuz gribi, kuş gribi, SARS virüsü) süper bulaştırıcı görülmediğini, COVID-19’da en çok kabul edilen teze göre insandan insana bulaşan Koronavirüsün pangolin ile birleşerek mutasyona uğradığını ve pandemiye neden yol açtığını kaydetti.
Kış dönemine ilişkin olarak öngörüsünü paylaşan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ana bulaş yolunun “direkt kişiden temas” olduğunu hatırlatarak kapalı ortamda yakın temas, 1,5 metre mesafenin korunmasının güç olması ve maske takılmaması nedeniyle, kışın sayının artmasının kaçınılmaz olduğunu; Türkiye’de ev, toplu taşıma araçları ve işyeri ortamında daha çok yayılacağını kaydetti. Güney yarım kürede maske kullanımının yaygınlaşması ve temasın düşmesi ile salgının azaldığını, Türkiye’de ise seyahat kısıtlaması olmamasının grip ve COVID-19 salgının artmasına ve ikisinin birbiriyle karıştırılmasını kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Çokça soru gelen aşı konusuna da değinen Ceyhan, pandemide grip aşısına dair yanlış strateji izlendiğini, aşıda önceliklendirilen grupların pandemiye uygun olmadığını ve normal gripten farklı strateji izlenmesi gerektiğini söyledi. Ceyhan’a göre, Türkiye’de sağlık personelinin ilk aşılanması gerekiyor. Çocukların salgına ilişkin riskini de değerlendiren Ceyhan, COVID 19’dan düşük seviyede etkileniyor görünseler de son zamanlarda ölüm riskli çocuk hasta sayılarının görülmeye başlandığını kaydetti. Cerrahi maske temin edilebiliyorsa kumaş maske takmayı önermeyen Ceyhan, kumaş maskelerin birbirinden farklı özelliklere sahip olduğunu ve bir standart olmadığı için cerrahi maskeyi önerdi.
“Türkiye’de En Az 400 bin COVID-19 Virüsü Taşıyan Kişi var”
“Gerçek anlamda hasta sayısını bilemediğimiz için, en iyi test eden ülkede bile hasta sayısının net olmadığını” kaydeden Ceyhan, şu an Türkiye’de en az 400 bin virüs taşıyan kişi ile karşılaşma olasılığı olduğunu vurguladı. Aynı zamanda “Kademeli mesai saatleri” önerisini dile getiren ilk uzman olan Ceyhan, Bilim Kurulu üyesi olmadığını ancak uyarılarını yetkili kişiler ve kamuoyu ile paylaştığını söyleyerek, bu kapsamda Türkiye’de çocukların yüzde 90’ının belirtisiz hasta olması nedeniyle okulların açılması eylem planı hazırlanması gerektiğini ve belirli kriterler çerçevesinde hareket edilmesini önerdi. Türkiye’de tekrar geniş çaplı bir kapanmanın bu koşullarda zor olduğunu ancak toplanmalara sayı sınırı konulması gerektiğini belirterek ülke düzeyinde şehirler arası seyahatlerin yasaklanması, test politikasının değişmesi, sağlık personelinin taranması gibi birçok öneri sıraladı.
Kongrenin bir diğer oturumunda COVID-19 ve zatürre arasındaki ilişkiyi anlatan Prof. Dr. Metin Özkan ise COVID hastalarının yüzde 80’nin hastalığı normal geçirdiğini, yüzde 20’sinin zatürre olduğunu ve bu sayıdan da yüzde 5’in ağır zatürre yoğun bakımda geçirdiğini kaydetti.
Kongrede sunum yapan uzmanların tekrar vurguladığı önemli bir husus, güçlü bağışıklık sistemi için düzenli ve kaliteli uyku, sağlıklı beslenme alışkanlığı ve düzenli egzersiz ile birlikte maske ve temizliğe dikkat ederek bulaş riskinin önlenebileceği idi.
Halk için Akciğer Hastalıkları ve COVID-19 Kongresi’nin ilk gününde yayınlanan ve Türk Toraks Derneği’nin YouTube hesabından izleyebileceğiniz oturumlardan bazıları şunlar;
Akciğer Hastalığının Sebebi Mesleğiniz Olabilir: Pandemi İçin İş Yerlerinde Hangi Önlemleri Almak Gerekir?
Zatürre Ne Zaman Tehlikeli Olur?
Covıd-19’un Tedavisindeki Son Bilgiler
Nefes Testlerini Niçin Yapıyoruz? Pandemi Döneminde Riskli Mi?
Koah Nedir, Ne Değildir? Pandemi Döneminde Koah’lı Olmak
Kongreyi buradan takip edebilirsiniz.
Kongre ile ilgili detaylı bilgiye ise bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bizi Takip Edin