”Herkese Kendi Medyasını Yaratabileceğini Göstermeye Çalışıyoruz”
İzlemedeyiz Derneği tarafından yürütülen Doğruluk Payı Projesi ve proje kapsamında gerçekleştirilen “Temel Video Atölyesi”ni Video Üreticisi Caner Gözübüyük ile konuştuk. Gözübüyük, atölyede insanların fikirlerini en basit şekilde nasıl görünür kılabileceklerini ve 'herkesin kendi medyasını yaratabileceğini' göstermeye çalıştıklarını söylüyor.
Doğruluk Payı’nın, yeni medya ve yurttaş gazeteciliği girişimlerinin filizlendiği bir ortamda İzlemedeyiz Derneği’nin projesi olarak 2014 yılının Haziran ayında oluşturulduğunu belirten Caner Gözübüyük, ”Temel olarak bir fact-checking projesi olan Doğruluk Payı; Türkiye’de siyasi aktörlerin vatandaşlara karşı sorumlu, seçmenin ise siyaseten daha bilgili olmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Siyasi aktörlerin iddialarını ve vaatlerini açık veri kaynaklarından faydalanarak veri bazlı olarak inceliyor. Mayıs 2020 itibarıyla geride bıraktığı 6 yılda binden fazla analiz 350’den fazla bülten yayınlayan Doğruluk Payı kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmeye çabalıyor.” diyor.
Sivil toplum kuruluşuna bağlı bir ekip olarak; profesyonel anlamda iş bölümüne sahip olsalar da genel olarak bürokratik bir işleyişe sahip olmadıklarını kaydeden Gözübüyük, iş disiplini ile hareket edip, çevik çalışma prensibine bağlı kalarak dayanışmanın ve ekip ruhunun ön planda olduğu bir iş ortamı yaratmaya çabaladıklarını ve eleştirel aklı kullanabilen, birbirini geri bildirimler ile besleyen, yeniliklere açık bir topluluk olduklarını belirtiyor.
Doğruluk Payı olarak Temel Video Atölyesi’nin çıkış noktasının herkesin kendi videosunu çekip, kendi medyasını yaratabileceğini göstermeye çalışmak olduğunu söyleyen Caner Gözübüyük, ”Herkesin aslında şunu yapsam çok tutar dediği bir fikri var. Biz bu atölyede insanların bu fikirlerini en basit şekilde nasıl yapabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla insanlar çekim ve kurgu işlerini gözlerinde çok büyütüyorlar. Aslında her insan kendi medyasını yaratacak kadar yeterliliğe çok kolay ulaşabilir. Fakat bazen başlayacak motivasyonu bulamayabiliyorlar. Biz de atölyelerde o ilk ateşi yakmaya çalışıyoruz. Nereden başlanabilir, basit bir çekimde neye dikkat edilmeli, hangi kurgu programları işimi çözer, çektiğim bir şeyi nasıl yayınlayabilirim gibi temel bilgiler veriyoruz.” dedi.
Gözübüyük, projenin İzlemedeyiz Derneği’ne bağlı olarak yürütüldüğünü, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak hizmet verdiklerini ve reklam almadıklarını söylerken, sürdürülebilirliklerini projelerinin takipçilerinin gerçekleştirdiği bağışlar ve çeşitli sivil toplum fonları ile sağladıklarını açıklıyor.
Bilinilirliklerinin gün geçtikçe daha çok arttığını, bu sayede de artık medyada kendilerine has bir yerleri olduğunu düşünen Gözübüyük, ”Bizi bugüne kadar hep bir tarafa koymaya çalıştılar ama aslında öyle değil. İçerde çalışan herkesin bir politik görüşü var tabi ki fakat bunun yaptığımız işle bir alakası yok. Biz verilere dayanarak siyasetçilerin söylediklerini kontrol ediyoruz. Doğruysa doğru, yanlışsa yanlış. Ve bunu her parti için yapıyoruz. O yüzden bir hafta bize küfreden biri öteki hafta başka bir içeriğimizi beğenebiliyor. Aslında tam da bu sebepten dolayı medyada kendimize bir yer bulduğumuza inanıyorum. Halkın çok alışık olmadığı bir şey bu. Biz de bu duruşumuzu sürdürerek kurumun sürekliliğini sağlayacağımıza inanıyoruz.” dedi.
Batıdaki ülkelere bakıldığında Fact-Checking denilen şeyin medyada her geçen gün daha çok yer bulduğunu gördüklerini söyleyen Caner Gözübüyük, bunun zamanla bizim medyamız için de gerçekleşmesi, konvansiyonel medya organlarının da bunun önemini fark etmesi sonucu daha geniş kitlelere ulaşabilme umuduyla sözlerini bitiriyor.
Bizi Takip Edin