Müzik-Sen’den Sanatçılara Güç Birliği Çağrısı
Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen), pandemi koşullarında 6 aydır iş yapamaz hale gelen müzik emekçilerine aynı çatı altında birleşme çağrısı yaptı. Sendikanın yeni genel başkanı İpek Koçyiğit; “Tüm sanat emekçilerine pandeminin yarattığı kötü şartlardan ve önceden beri süregelen güvencesizliklerden el ele vererek, sendikalaşarak kurtulalım çağrısı yapıyoruz. Sendikasal örgütlük devletin tanıdığı bir anayasal haktır. Herkesi bu hakkını kullanmaya çağırıyoruz” diyor.
Müzik-Sen, geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden yayınladığı çağrı metniyle, “dağınıklığımıza ve örgütsüzlüğümüze son verip haklarımız için birleşelim” diyerek, sanat emekçilerini, sektörde uğradıkları tüm hak ihlallerine karşı birlikte mücadele etmeye davet etti. Müzik-Sen Genel Başkanı İpek Koçyiğit, sektörün temel sorunlarının ancak sendika çatısı altında ortak mücadele ile aşılacağına inandıklarını söylüyor.
Pandemi süreci kültür sanat sektörü için tam bir yıkım oldu. Müzik sektörüne özel bir pencere açarsak, bu süreçte neler yaşandı?
Pandeminin sadece kültür sanatta, müzikte değil; tüm alanlarda çok ciddi sonuçları oldu ve oluyor. Müzik özelinde ise işler tamamen durma noktasına geldi. Konserler, festivaller iptal oldu. Biz sadece müzik sektörünün değil sahne sanatçılarının da sendikasıyız. Tam adımız Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası’dır. Bu çerçevede bakınca tiyatro oyunlarından konserlere iptal edilen her kültür sanat etkinliği, bizleri olumsuz etkiledi. Pandeminin başladığı mart ayından bu yana, işler tamamen durmuş durumda. Tüm ülkede yeni normale geçilerek şartlar hafifletilse de müzisyenler için bu durum yaşanmadı, hatta açık havada, sosyal mesafe gözetilerek yapılacak etkinlikler bile iptal edildi. Ortaya çıkan tabloda, 6 aydır tek kuruş kazanamayan, mecburi meslek değişikliklerine giden, eşyalarını, enstrümanlarını satmaya başlayan sanatçıların hikayeleriyle karşı karşıyayız.
Müzik ve sahne sanatları için pandemi öncesindeki ortam da dikensiz gül bahçesi değildi. Genel olarak sorunlara bakarsak, neler söylersiniz?
Tabii, bu sektörlerde temel haklar konusunda sıkıntılar öteden beri mevcut. Müzik-Sen olarak müzisyenlerin, sahne sanatçılarının, tüm sahne emekçilerinin hakları için mücadele ediyoruz. Sektördeki başlıca sorunları; güvencesiz çalışma, yetersiz telif yasası, emeklilik haklarının olmaması, sosyal hakların eksikliği ya da hiç olmaması olarak sayabiliriz. Stabil bir çalışma düzenine geçmenin zor olduğu müzik ve sahne sanatları dünyası; salgın, terör, afet gibi dış faktörlerle de kesintiye uğrayabiliyor. Sektörün bu denli kırılgan ve etkilere açık olmasını önlemenin yolu, örgütlenmekten geçiyor. Sanatçılar ve sahne emekçileri arasında örgütlü bir hak arayışı anlayışının oturması çok önemli. Biz de yaptığımız toplantılarla, yayınladığımız çağrı metinleriyle sektörün bir arada durmasını, güçlerini birleştirip birlikte mücadele etmesini amaç ediniyoruz.
Sektörün birlik olmasının pandemi döneminde daha da önem kazandığını vurgulayan bir de çağrı metni yayınladınız. Bu çağrının içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Tüm müzisyenlere “dağınıklığımıza ve örgütsüzlüğümüze son verip haklarımız için birleşelim” çağrısı yaptık. Müzisyenler ve sahne sanatçıları; mesleki hakların belirsizliği, en temel sosyal güvencelerden bile yoksun bırakılmış bir iş ortamında çalışmak zorunda kalmaları gibi olumsuz şartlardan bir an evvel kurtulmalı. Bunun da yolu aynı çatı altında buluşmaktan geçiyor. Güçlerimizi birleştirmeliyiz. Tüm sanat emekçilerine pandeminin yarattığı kötü şartlardan ve önceden beri süregelen güvencesizliklerden el ele vererek, sendikalaşarak kurtulalım çağrısı yapıyoruz. Sendikasal örgütlük devletin tanıdığı bir anayasal haktır. Herkesi bu hakkını kullanmaya çağırıyoruz.
Çağrınız nasıl bir karşılık gördü?
Çağrı metnini 21 Eylül’de yayınladık. Dolayısıyla henüz çok yeni. Zaten halihazırda üyelerimize yenileri ekleniyordu. Bu çağrımız da oldukça olumlu karşılandı. Ben bu ilginin ve bir araya gelme isteğinin daha da büyüyeceğine inanıyorum.
Çağrı metninde sektörün düzlüğe çıkması için talepler de sıralıyorsunuz. Bu talepler neler?
Sektörün sorunları ortada. Daha önce defalarca kazandığımız emeklilik hakkını yeniden elde etmeliyiz. Mesleki tanım statümüzü oluşturmalıyız. Yeşil pasaport hakkımız için mücadele vermeliyiz. İş güvenliği ve sağlık sigortası gibi temel hakların sorunsuz işlediği, sosyal güvencenin olduğu, belirlenmiş çalışma saatleri ve şartlarına uyumlu, hak ihlalinden ve her türlü mağduriyetten uzak bir sektör oluşturmak istiyoruz.
Yayınlanan çağrı metni sadece sektöre değil sendikanıza da ilgiyi artırdı. Müzik-Sen yeni bir yapılanmadan geçiyor. Siz de bu yeni dönemde başkan olarak görev alıyorsunuz. Nasıl bir yeni dönem olacak?
Sendikamızda 30 yıldan sonra bir başkan değişikliğine gidildi. Ağustos ayında Başkanımız Mehmet Çırıka’dan görevi devralmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyorum. Kendilerinin büyük hizmetleri oldu sendikamıza, halen de onursal başkan olarak bizlere katkılarını sunmaya devam ediyor. Yeni dönemde Müzik-Sen olarak her zamanki gibi sanatçılarımızın ve sahne emekçilerimizin hakları için mücadele edeceğiz.
Görevi yeni devralmamıza rağmen çalışmalarımıza hızlı başladık. Özellikle pandeminin ağır şartlarını hafifletmek için yapmamız gereken çok şey var. Çalışamayan, maddi olarak çok ciddi sıkıntılara düşmüş, artık yeni iş kollarına yönelmek zorunda kalan müzisyenler için acilen bir şeyler yapılmalı. Biz de bu sorumluluğumuzun bilinciyle yerel yönetimler ve siyasetçilerle görüşmeler yapmaya başladık. Kültür Bakanlığı ve Eğlence Vergisi fonlarının dağıtımı üzerine ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Yine emeklilik düzenlemesi, özellikle üstünde durduğumuz ve görüşmelerine başladığımız bir konu. Müzik emekçileri, 6 aydır çalışamaz durumda bırakıldı. Bu dönemde hızlı sonuç alınabilecek dijital etkinlikler için de çalışmalarımızı, iş birliklerimizi hızlandırıyoruz.
Bizi Takip Edin