Kolektif Ruhla Yeni Nesil Üretim Hareketi: 3 Boyutlu Destek
Pandemiyle mücadelede ortaya çıkan yeni sivil aktörlerden biri olan 3 Boyutlu Destek, kendini 'kolektif bir üretim hareketi' olarak tanımlıyor. Türkiye’nin her ilindeki gönüllülerden oluşan temsilcileri ile ücretsiz olarak üretim yapan 3 Boyutlu Destek, dijitalleşmenin olanaklarını kullanarak hızlı hareket eden, yeni nesil üretim ve tedarik zincirinin mümkün olduğunu gösteren, çok farklı aktörlerle aynı anda iş birliği yapan ve tüm bunları sosyal fayda ekseninde yürüten özgün bir sivil inisiyatif…Son günlerde artan vaka sayıları nedeniyle, her türlü desteğe ve iş birliğine açık.
Türkiye’nin her ilindeki gönüllülerini, farklı ihtiyaçları giderebilecek hazır bir üretim ağı olarak konumlandıran 3 Boyutlu Destek, bize 3 boyutlu bir yazıcıda kısa sürede ve kolektif ruhla nasıl kitlesel bir üretim yapılabileceğini gösteriyor. Kurucuları Ramazan Subaşı ve İlker Vardarlı ile ofislerinde 3 Boyutlu Destek hareketinin özgünlüğünü ve sürdürülebilirliğini konuştuk. Subaşı ve Vardarlı, pandemi sürecinde birçok konuda başarılı olmalarına karşın, sürdürülebilir gelir modeli oluşturamayışlarının özeleştirisini yapıyor ve iş birliği çağrısı ile destek talebinde bulunuyor.
3 Boyutlu Destek Hareketi’nin nasıl ortaya çıktığını özetler misiniz?
3 Boyutlu Destek, planlı programlı bir hareket değil, tamamen kendiliğinden gelişen bir oluşum… Çıkış noktamız pandemide ‘ne yapabiliriz?’ sorusunun cevabını aradığımız bir noktada ortaya çıktı. Türkiye’deki ilk vaka ilan edildiğinden itibaren ‘Türkiye, İtalya olur mu?’ sorusu gündemde idi. Biz de 3 boyutlu yazıcılar ile Türkiye’de öncü bir hareket başlattık.
Türkiye’de 3 boyutlu yazıcı listesi oluşturmak amacıyla bir Google Form hazırladık ve bunu bir gece yarısı Twitter’da paylaştık; paylaşırken de ‘umarız ihtiyaç olmaz’ notunu ekledik. İtalya gibi bir duruma dönüşürse, Türkiye’de 3 boyutlu yazıcıların nerede olduğu, kimin en yakın hastaneye olduğu ve nasıl 3 boyut yazıcıları ulaştıracağımız konusunda data toplayalım ve bu veri açık kaynak olsun, insanlar buraya ulaşabilsinler diye bir kurgu ile başladık. Biz o tweet’i attıktan sonra 24 saat içerisinde Türkiye’nin birçok ilinden birçok kişi ve kurum bu listeye kayıt oldu. 3 boyutlu yazıcı sahipleri, kurumlar, kişiler böyle bir harekete gönüllü olarak katılmak için başvuruda bulundular.
Bir stratejiniz var mı? 3 Boyutlu Destek, bu ofiste ve Türkiye’nin tüm kentlerinde somut olarak ne yapıyor?
Strateji falan yok ama yolda bazı stratejik kararlar aldık. Biz birçok kurumla iletişim halinde olduk, Türkiye’nin çok büyük sanayi kuruluşları bir şekilde bu süreci harekete geçirmek için harekete geçtik. Kimisi yazıcı, kimi finansman, kimi lojistik ya da alan tahsisine katı sundu. Herkes kendi imkânı dahilinde destek oldu.
3 Boyutlu Destek’in kökeni, ‘maker’ kültürü; maker, yani yapan, bir şeyler üretmek isteyen, yapıcı; yeni nesil üretim araçları ile bunu yapanlar… Yani asıl yaptığımız iş, sağlık çalışanlarının koruyucu ekipmanlara ulaşmasını sağlamak… Ürettiğimiz ürünler, siperlik, burun aparatı, sağlık çalışanları için entübe kutusu (alanın stelizasyou için), numune alma kabini (sağlık çalışanlarına bulaşma riskini azaltmak için) Aslında pandemiyle mücadelede şekillenmeye çalışıyoruz. 3 boyutlu yazıcılar ile ve bu yazıcıları kullanmadan da ürettiğimiz şeyler var.
Biz somut olarak şunu yapıyoruz: www3boyutludestek.org adlı bir web sitemiz var, bu siteye giren sağlık çalışanları oradan ihtiyaç duydukları koruyucu ekipmanlarla ilgili talepte bulunabiliyorlar. Web sitemizde, Talep Et butonu var; önlerine bir form çıkıyor ve o form üzerinden kişiler ihtiyacı olan malzemeyi seçip adet- kurum bilgilerini girerek, buradan talepte bulunuyorlar. Sonrasında, bizim arkadaşlar, bu talepte bulunan sağlık çalışanları ile iletişime geçiyor. Üretici arkadaşlara, ‘şu lokasyonda bir talep var, bunu kim karşılayabilir?’ soruyor. Oradaki arkadaşlar, siperlik malzemesinin parçalarını üretiyorlar, bizim merkezden gönderdiğimiz parçalarla birleştirip bunları sağlık çalışanının kullanabileceği hale getiriyorlar. Sonrasında gönüllü arkadaşların katkısıyla beraber, bu ürünler hazırlandıktan sonra lojistiği sağlanıp ilgili kişilere teslimat yapılıyor.
3 Boyutlu Destek Hareketi’nin Özgünlüğü
3 Boyutlu Destek Hareketi’ni siz nasıl tanımlıyorsunuz? Sosyal girişim, STK, sivil inisiyatif…
Biz kendimizi kolektif üretim hareketi olarak tanımlıyoruz. Elimizde bulunan yeni nesil üretim araçlarıyla toplumsal sorunlara çözüm bulacak üretimler yapmaya çalışıyoruz. Bugün, bu üretim pandemi ile mücadele için siperlik ve sağlık çalışanları için koruyucu ekipman üretimiyle sürüyor. Yarın başka bir yerde, başka bir ihtiyaç olduğu anda, Türkiye’nin her bölgesindeki üretici kişileri bu ağın desteğiyle farklı bir ihtiyacı çözmek üzere harekete geçebilecek bir ağ olarak konumlandırıyoruz.
Diğer kişi, kurum ve platformlardan farkımız, bizim aslında bir kimliğimizin olmaması…Bu harekete dahil olan yaklaşık 3500 tane kişi ve kurum ile bunlarla beraber yaklaşık 5 bin adede ulaşan bir 3 boyutlu yazıcı sayısıyla, arkadaşların hepsi bu ağın birer kurucusu… Ve bu arkadaşlar Türkiye’nin 81 ilinde 3 Boyutlu Destek Hareketi’nin temsilciliğini yapan, burada üretim yapan insanlar. 3 Boyutlu Destek Hareketi, açık bir platform, bir havuz oluşturduk.
Siperlik malzemesi pandeminin ilk dönemlerinde çok üretilmiyordu; hatta ödemede yaparak bile temin edilemiyordu. 3 Boyutlu Destek Hareketi ile kolektif üretimin katkısı ve gönüllük bağı ile sağlık çalışanlarına bunun üretilerek ulaşmasını sağladık.
3 Boyutlu Destek’in herhangi bir kurumsal kimliği yok. Tamamen bir inisiyatif halinde gidiyoruz. Kişiler, kurumlar 3boyutludestek.org’dan bir şekilde bizimle iletişime geçip bu çalışmayı nasıl yaptığımızı soruyorlar, onlara anlatıyoruz. Destek vermek isteyen, kamudan özel sektörden farklı inisiyatiflerden kişiler oluyor, onlarla da bire bir iletişim halinde olarak çalışmalar yürütüyoruz.
Kullandığınız ürünlerin içeriğinden bahseder misiniz?
Bizim kullandığımız hammadde, PLA dediğimiz polilaktik asit, tamamen doğaya duyarlı ve doğada çözünebilir malzeme…Dolayısıyla, ürettiğimiz ürünlerin hammaddesinin bir şekilde doğada çözülecek malzemeler kullanmak istiyoruz. Burada yaptığımız çalışmanın insanlara sağladığı faydayla beraber, doğaya zarar vermesini de engellemek…3 Boyutlu Destek, doğa dostu hammadde ile sürdürülebilir üretim modeli ile çalışma yapıyoruz. Doğa dostu sürdürülebilir üretim modelinin olduğunu görmüş olduk.
Çok Çeşitli Aktörle Çalışmanın Katkıları
Bu kadar çok ve farklı aktörle çalışmak zor değil mi?
Biz şu anda birçok kurumla aynı anda farklı şeyleri konuşup, organizasyonel işleri yapabiliyoruz. Türkiye’de büyük birkaç sanayi kurumuna “… bakın böyle bir durum var, bize çok fazla talep geliyor, çok fazla bağışçı ve destek vermek isteyen insan var. Bize, bu krizi yönetebilecek profesyoneller gönderebilir misiniz?” diye talepte bulunduk. Talep karşılık bulmadı. Bu yüzden biz kendimiz çözmeye kalkıştık. Elimizi taşın altına koyunca, bu tarz sorunların da çözülebileceğini görmüş olduk.
Çok fazla kurumla birlikte çalışmak, çoklu çalışma disiplinine girmemizi sağladı. Bazı kurumların kendine has dinamiklerinden dolayı bazı sorunlar oluyor. Çok büyük yapıların biraz yavaş çalışıyor olması, bazı kurumların o hıza ayak uyduramaması… Bizim açımızdan en büyük avantaj, hız ve dijitalleşme idi. Bazı büyük kurumların bu konuda eksiklikleri vardı. Ama bunu aşan kurumlar da vardı. Kurumun çok büyük olması değil, yavaş hareket etmesi, orada inisiyatif alan kişilerin hızlı harekete geçirebilecek kabiliyetin olmamasından kaynaklı sorunlar vardı…Mesela, çok büyük iki kurumdan biri hızlı aksiyon olabilirken, bir diğeri birkaç ay sonra bizimle iş birliğine girebildi. Dijitalleşmenin getirdiği birçok olanaktan bahsediyoruz ama hala bazı kurumlarda hızlı karar alma mekanizmaları, yeni normale uyum ne yazık ki çok zayıf.
Bu süreçte yaşadığınız kriz anları oldu mu?
Pandemi olağanüstü bir durum olmasaydı 3 Boyutlu Destek ortaya çıkmazdı. Biz bu kriz anında çözüm olarak ortaya çıktık; yani kitlenin bizi itmesiyle aslında oluşan yapıyız. Biz tamamen dijitalde yürüyen bir topluluğuz. Çok fazla etkileşim aldığımız için birkaç kez Twitter bizim hesabımızı askıya aldı. Çok fazla olağandışı hareket nedeniyle, bir anda ortaya çıkmamız ve trafik almamız çok hızlı oldu. 3 Boyutlu Destek’le ilgisi olmayan kişilerin çıkıp 3 Boyutlu Destek Hareketi’nin binlerce gönüllüsünün emeğinin üzerine konması gibi çok farklı davranışlar içinde olduğunu gördük. O kadar gönüllü insanın emeğine sahip çıkmak için onlarla uğraşmak zorunda kaldık. Genel olarak, anlık gelişen çözebildiğimiz sorunlardı. Aniden çıkan bir şey, aniden çözmek zorunda kalıyorsunuz ve çok hızlı refleks alıp, hemen çok hızlı müdahale etmeniz gerekiyordu. Zaman kısıtı, bizi biraz zorladı.
Sivil toplum aktörleriyle iş birliklerinizden ve deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Açıkçası çok özel olarak değerlendirdiğimiz bir iş birliği var. 3 Boyutlu Destek hareketinin kurumsal bir yapı olmamasının getirdiği bazı durumlardan kaynaklı sorunlar nedeniyle, Nef Vakfı’yla bir iş birliği içerisindeydik. Nef Vakfı’nın desteğiyle çalışmalarımızı daha kurumsal bir hale getirip yaptığımız iş çok daha anlamlı oldu. Biz başladığımızda ürettiğimiz ürünler 600 bin civarında iken, Nef Vakfı desteğiyle 2 milyon adet civarında ürünü tedarik edip bunu sağlık çalışanlarına ulaştırmış olduk.
Yeni Nesil Üretim ve Tedarik Zinciri
Kendinizi neyi başarmış olarak görüyorsunuz? Bunun yanında, başaramadıklarınız neler?
Aslında bu hareketin ortaya çıkardığı şey şu; dünyanın birçok yerinde tedarik zinciri kırıldı. Seri üretimin ortaya çıkardığı bazı sorunlar karşısında, 3 boyutlu yazıcılarla, biz yeni nesil bir üretim ve tedarik zincirinin çok mümkün olabileceğini göstermiş olduk.3 Boyutlu Destek hareketi ile herkes evinde üretim yapabilir bunu gösterdik. Biz dağıtık veri ile ağ halinde herkesin istediği ürünleri üretebileceğini göstermiş olduk. Biz toplumsal destekle, kolektif bir ruhla başarılamayacak bir şey olmadığını göstermiş olduk.
Teknoloji kullanımı yüksek bir kitleyiz. Burada yeni nesil üretim araçlarını konuşuyoruz; bugün 3 boyutlu yazıcıları, yarın burada kodlamanın başka araçlarını, ertesi gün bambaşka ürünleri konuşabiliriz.
3 Boyutlu Destek hareketi, bir kolektif üretim hareketi olarak şu anda, herhangi bir soruna çözüm üretmek üzere hazır bir üretim ağı. Türkiye’nin 81 ilinde örgütlüyüz; her ilde temsilcimiz ve üretici arkadaşlarımız var. Bu ağı kullanarak, ihtiyaç olması durumunda, bu herhangi bir ürünün üretimi ya da herhangi bir farklı operasyonda harekete geçebilecek bir yapıda, harekete geçilebilir. Biz bunun kurgusu içerisindeyiz şu anda… Bu noktada yapacağımız işlerle sosyal fayda üretecek işler yapmak istiyoruz.
Başaramadığımız şey ise, bu organizasyonel sürecin çok hızlı artması, tamamen gönüllü arkadaşlarla yaptığımız bir çalışma olduğu için, bazı sağlık çalışanlarına geç ulaşmak… Tamamen gönüllü bir ağ içerisinde tamamen inisiyatif ile bir çalışma olduğu için, biz bu sürece olabildiğince çok insanı katmaya çalıştık. Dolayısıyla, sağlık çalışanlarına direkt ulaşma ve üreticileri direkt bu ağa dahil etmek gibi bir çalışma içerisinde olmuştuk. Belki kamuyla olan iletişimimizi daha sıkı tutarak, biraz daha koordineli bir şekilde ilerleyebilirdik.
3 Boyutlu Destek deneyimi, kişisel olarak size ne kattı? Ne öğrendiniz?
Öğrendiğim en büyük şey sosyal fayda bir kavramla karşılaşmış olmak. Yani aslında bildiğimiz ama çok da aşina olduğumuz bir şey değil. Halihazırda sivil toplumda yer almama rağmen, bu çalışmanın yoğunluğu 3 Boyutlu Destek kadar çok yoğun olmadığı için, sivil toplumun yapabileceklerini biraz daha kısıtlı görüyorduk. Ama 3 Boyutlu Destek’le bunun böyle olmadığını, özellikle sosyal fayda odaklı işlerin insanda yarattığı etkinin çok farklı olduğunu gördük. Şu anda 3 Boyutlu Destek çalışmalarını tamamen sosyal fayda odaklı işlerle örtüştürmeye çalışıyoruz. Bunu planlamaya çalışıyoruz.
3 Boyutlu Destek Hareketinin Sürdürülebilirliği: İş birliği Çağrısı ve Destek Talebi
Bu hareket, finansal ve kurumsal olarak sürdürülebilirliğini nasıl sağlıyor?
Biz tamamen gönüllülerin desteğiyle ayakta duran bir yapıyız. Bu işin finansmanında gönüllülük temelinde hareket ediyoruz. Sürdürülebilir üretim modeli yaratmak için de çalışıyoruz. Bu nedenle, açıkçası her türlü desteğe ihtiyacımız var.
Türkiye’nin 81 ilin üç boyutlu yazıcısı olan herkes bu ağa kayıtlı; yazıcılarını kullanmak ve malzemeyi dönüştürme noktasında hiçbir arkadaşımızın tereddüttü olmuyor. Evinde 3 boyutlu yazıcısı olup üretim yapan herkes, 3 boyut yazıcıların hammaddesi olarak kullandığımız filementleri kendi evindeki malzemeden harcıyor. Bu nedenle, 3 boyutlu yazıcıların hammaddelerini bu gönüllü arkadaşlara gönderip, üretimlerini sürdürmelerini sağlayamaya çalışıyoruz. Bunu sağlamak için, 3 Boyutlu Destek olarak ürettiğimiz ürünlerin hammaddesi olan bu filementi kendi adımızla çıkardık; bu filementler e-ticaret sitelerinde satılıyor. Dileyen bunları satın alıp, kendisi 3 boyutlu yazıcıda üretim yapabilir ya da 3 Boyutlu Destek hareketinde yer alanlara bağışlayabilir.
Vaka sayılarında artış size yansıdı mı? Destek talebiniz, iş birliği çağrınız var mı?
Şu anda bize gelen taleplerinin sayısında bir miktar artış var. Tamamen gönüllü bir hareket olduğumuzu göz önünde bulundurarak, yaptığımız çalışmaların devamlılığı için her türlü desteğe açığız. Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) yürüten kurumların, birlikte çalıştıklarımızdan bildiğimizden, bu alana katkı sunabileceği çok fazla şey olduğunu biliyoruz. COVID-19 ile mücadele için anlamlı bir şey yapanlara destek vermek isteyenlerin, sağlık çalışanları öncelikli olmak üzere, her türlü desteğine ihtiyacımız var.
Aslında burada tüm kurumlara çağrımız var. Özellikle biz şunu çok istiyoruz; hammadde noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Bize hammaddenin kendisini ya da bunun finansmanını sağlayabilecek her türlü kurumla bir şekilde iletişim halinde olmak isteriz. Tamamen gönüllülük üzerinden yürüdüğü için, gönüllü arkadaşların hammaddesi kesildiği anda biz bu üretimi devam ettiremiyoruz. Dolasıyla, devamlılığı açısından hammadde önemli. Sağlık çalışanlarının koruyucu ekipmanları için destek olacak kurumlarla birlikte çalışmak isteriz. Dolayısıyla, 3 Boyutlu Destek’e katkı verecek olan kişiler için beklentimiz, hammaddenin tedariki konusunda maddi olarak destek.
3 Boyutlu Destek hareketinin diğer kurucusu İlker Vardarlı da, her türlü iş birliğine ve desteğe açık olduklarını belirterek, firma, kamu kurumları ve STK’ların 3 Boyutlu Destek ağını kullanarak yeni projeler geliştirilebileceklerini vurguluyor.
3 Boyutlu Destek Hareketi’nin en büyük artısının tüm Türkiye’de aynı zamanda kitlesel bir üretim imkânı sunabiliyor olması diyen Vardarlı, şu tespitlerde bulunuyor; “3 Boyutlu Destek Hareketi’nin başardıkları ortada; başaramadığımız nokta ise şu: bence biz çok sosyal fayda odaklı düşündük. Bu güzel organizasyonu sürdürülebilir kılabilirdik. Bunun için ufak da olsa destekler toplayıp geleceğe yatırım yapabilirdik. Biz COVID ile mücadelede ortaya çıktık ama gelecekte sokak hayvanları, köy okulları gibi farklı projeler de yapabiliriz. Ancak bugün nefesimiz buna yeterli değil. Bunun sebebi, pandemi zamanında bugünleri düşünüp bir gelir modeli oluşturmayışımız. Geriye dönüp baktığımda burada hata yaptığımızı görüyorum.”
Bizi Takip Edin